Prens İle Prenses

263 8 0
                                    

"En büyük mezar insanın kalbine gömdükleridir..."










Müdür'ün yanımıza gelmesiyle hepimiz ayağa kalkmıştık.

Müdür;
-Merhabalar çocuklar.

Hepimiz aynı anda;
-Merhaba hocam.

Müdür;
-Nasılsınız?

Hepimiz aynı anda;
-İyiyiz hocam siz?

Müdür;
-Bende iyiyim çocuklar sağolun.

Burak;
-Hocam birşey mi diyeceksiniz bize?

Müdür;
-Y-yok oğlum. Öylesine sordum.

Diyip yanımızdan ayrılmıştı. Yani bahçede onlarca öğrenciler vardı. Neden biz? Hepimiz tekrardan oturmuştuk. Beslenme teneffüsü olduğu için kantine gidiyordum. Afet, Burak ve Gökay oturuyorlardı. Kantine gittim. Bora da kantindeydi. Beni görüo yanıma gelmişti.

Bora;
-Ee Derin hanım. Nasılsınız?

-İyiyim Bora bey siz nasılsınız?

Bora gülerek;
-Bende iyiyim Derin hanım. Teşekkürler.

Diyip gülmeye başladık. Tam bu sırada birden Gökay gelmişti. Bizi izliyordu. Hızlıca yanımıza geldi ve elimden tutup tam götürüyordu ki diğer elimden ise Bora tutmaya başladı. Burada ne oluyor? İyice gerilmeye başlamıştım. Gökay her an çocuğu dövecekmiş gibi bakıyordu.
Gökay gözleriyle Boraya bakarak benim elimi işaret ediyordu. Sanki "Elini çek!" bakışı atıyordu.

Bora;
-Hayırdır Gökay? Derin'i niye elinden tutup götürüyorsun? Bu ne cesaret.

Gökay'ın gözlerinden alevler çıkıyordu.

Gökay;
-Asıl sana hayırdır olum? Derin'in elinden tutmaya asıl sen nasıl cesaret edersin? Ne bu rahatlık? Seni dövemediğim için geliyor bu kadar rahatlık.

Hemen araya atladım anladım ki kavga çıkacaktı.

-Arkadaşlar bir saniye sak-...
Demeden ikisi aynı anda;
-Sen dur Derin.

Dediler. Bunlara neler oluyor? Ben sadece Bora ile arkadaştım. Gökay ise aynı şekildeydi. Bunlar niye kavga ediyor?

Gökay;
-Olum bak çek elini. Yapıştırmim seni duvara. O elini Derinden çek kimsecikler üzülmesin. Hadi!
Diye bağırdı.

Bora;
-Oo abicim. Pardon ya. Görende senin olanı elinden alıyoruz zannedicek.
Diye gülmeye başlamıştı.

Gökay;
-O zaten benim. Benim olanı hiçbirzamam alamazsın.

Ben şoklar içeresindeydim. Gökay Derin benim dedi. İnanmıyorum. Abi hayatımın en mutlu günüydü.

Bora;
-Oo senin diyorsun.

Gökay;
-Diyorum. Aslında demeye gerek yok. Her halimizle belli.

Bora;
-Hadi öyle olsun.

Gökay direk benim elimden tutup kendisine doğru çekti. Hızlıca kantinden çıkmıştık. Bahçeye indik ve Burak ile Afet bizi el ele görünce;

Burak;
-Ooo! Hayırlı olsun kardeşlerim. Hele şükür sevenler birbirine kavuşmuşlar.

Afet;
-Gökay ile Derin harika ikili.

Gökay utanarak;
-A-abi yok ya.

-Şey öyle birşey yok.

Burak;
-Siz anca kendinizi kandırın. Bakın bana ben her dakika Afetime sevdiğimi söylüyorum. Değil mi canım?

Müdür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin