"Görünce gözlerimin ışıldadığı o güzel kişi sendin..."
Gökay'ı dürtmeye başlamıştım. Gökay hala kalkmıyordu. İyice korkup ayağa kalkıp yardım isteyecekken Gökay kolumdan tutmuştu.
Gökay;
-Beni böyle bırakıp nereye gidiyorsun?-Gökay sen ciddimisin?
Gökay sırıtmaya başlayınca sinirlenmeye başlamıştım.
-Bırak Gökay ya. Gidiyorum ben iyice sinirlerimi bozdun.
Gökay;
-Tamam taman dur.Gökay gülerek bana bakıyordu.
Gökay;
-Herşeye inanırmısın sen böyle?-Bu işin şakası mı olur Gökay?
Gökay;
-Olmaz ama ne yapayım, iki saattir başımı etini yedin.-Eğer gerçekten birşey olursa inanmam sana.
Gökay;
-Bana birşey olmaz dert etme.-Neyse kalkalım o zaman artık.
Gökay;
-Burayı çok sevmemişmiydin?-Tadı kaçtı.
Gökay;
-O zaman başka bir yere gidelim.-Nereye?
Gökay;
-Gel.Gökay ayağa kalkmış gidiyordu. Bende arkasında yavaş yavaş geliyordum. Gökay arkadasına dönüp "Hadi hadi" diyordu. Gökay'ın yanına gitmiştim.
Kütüphane'nin önüne geldiğimizde araba yoktu. Yüzümü Gökay'a dönmüştüm.-Gökay yürüyerek mi gidiceğiz?
Gökay;
-Evet. Istersen arabayla gidelim.-Yok hayır ondan demedim.
Gökay;
-Gel o zaman.Gökayla beraber yürümeye başlamıştık. Yürüyerek bir yerlere gidiyorduk ama nereye gittiğimizi bilmiyordum. Bir kaç dakika boyunca yürüyüp garip bir kafeye gelmiştik. Bu kafe kafe değildi. Bambaşka bir yerdi. Gökayla içeri girmiştik. İçeride minik evcil hayvanlar vardı. Tavşanlar, kediler, kuşlar ve köpekler vardı. Hepsi ayrı ayrı alanları vardı. Bazıları bir aradaydı. O kadar çok tatlılardıki hepsini alıp eve götürmek istiyordum.
Gökay kafenin sahibiyle konuşmaya başlamıştı. Bende "Acaba kiminle konuşuyor?" Diye düşünüyordum. Kadın yaşlı mı genç mi çözemedim ama genç bir kadına benziyordu.
Gökay beni kadınla tanıştırmaya başlamıştı.Gökay;
-Selin Teyze sınıf arkadaşım Derin.Selin Teyze mi? Şaşkınlığımı bi rkenara bırakıp cevap vermiştim.
-Merhaba efendim.
Selin Hanım;
-Merhaba güzel kızım. Nasılsın bakalım?-İyiyim teşekkürler sizler nasılsınız?
Selin Hanım;
-Bende iyiyim tatlı kızım. Siz şöyle oturun garsonlar size yardımcı olur.-Çok teşekkürler.
Selin Teyze gülümsedikten sonra gitmişti Gökayla ben boş bir masaya oturmuştuk. Ben etrafa göz gezdirirken Gökay gülümseyerek bana baktığını görmüştüm.
-Birşey mi oldu?
Gökay;
-Hiç öylesine.Diyip kafasını başka yere çevirmişti.
Gökay;
-Buarada sen niye bu kadar utangaçsın?-Yeni tanıştığım insanlara karşı böyleyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müdür
AdventureDışı sakin ruhu cani bir okul müdürü. Lise öğrencileri olan Derin, Gökay, Afet ve Burak... Bu dörtlü okul müdürünün gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalışacaklar. Kim bilir belkide başarısız olacaklar... Jnpnw