Sahil Kenarı

55 7 23
                                    

"Ben bende olan beni değil, sende olan beni severim."











Utanıp yüzümü başka yere çevirmiştim.

Gökay;
-Tamam tamam utanma.

-Yanlış anladığımı sende biliyorsun.

Gökay;
-Yanlış anlaman çok hoşuma gitti.

-N-neyse. Yarın deneme sınavı var bol bol çalış. Yarında sınava odaklan. Boş şeylere değil.

Gökay;
-Sen boş şey misin?

Şaşkınlıkla Gökay'a bakıyordum. Zil çalmıştı. Sırama geçip oturmuştum. Bu son dersti. Ders başladığı an başımı sıraya koyup uyumaya başlamıştım.
Aradan dakikalar geçmişti. Saatin kaç olduğundan bile haberim yoktu. Başımı sola doğru çevirdiğimde gözlerimi açar açmaz şok olmuştum. Yanımda Gökay vardı. Yanımda bana dönük bir şekilde uyuyordu.
Gökay'ın uyumasını seyrediyordum. O kadar masum ve tatlı ki... İnsan sevmeye bile kıyamazdı. Keşke duygularımı seninle paylaşabilsem belki daha iyi olabiliriz. Tek korkum aramızın bozulması.
Gökay'ın yüzüne bakarak dalmıştım. Saçları dikkatimi çok çekmişti. Saçları tane taneydi anlatılmaz derecede güzel bir renge sahipti. Elimi yavaşça Gökay'ın saçlarına götürmüştüm. Gözüne değen saçlarını elimle düzeltiyordum.

Gökay;
-Alıştırmaya başlıyorsun.

Birden şaşkınlıkla Gökay'a bakıyordum. Gökay gözlerini açıp gülümseyerek bana bakıyordu. Elimi geri çekecekken Gökay elimi tutmuştu.

Gökay;
-Kalsın rahatım.

Gökay gözlerini kapatıp uyumaya devam etmişti. Bende şaşkınlık içersinde ne yapıcağımı bilmiyordum. Gökay hala elimi tutmaya devam ediyordu. Yoksa bu çocukta mı bana aşıktı?
Tavırları bana olan davranışları aklımı karıştırıyordu.
Bir kaç dakika geçtikten sonra Gökay gerçektende uyumuştu. Bende gözlerimi kapatıp öylece uyumuştum.

                              Afetten Devam...

Burakla ben okulun kapısının önünde Derinle Gökay'ı bekliyorduk. Yarınki deneme sınavı için buluşup ders çalışıcaktık. Hala gelmemişlerdi.

-Burak hala gelmediler. Ne yapıcağız?

Burak;
-Olsun güzelim gelirler şimdi bekleyelim.

-Acaba unutup eve gitmiş olabilirler mi?

Burak;
-Bizim son ders beden olduğu için dışardaydık. Gökayla Derin'in çıktığını görmedim.

-Şuan okulda olabilirler mi?

Burak;
-Gel bakalım.

Burakla ben okulun kapısından içeriye girmiştik. Gökay'la Derin'i arıyorduk. Sınıflarına gittiğimiz anda şaşkınlıkla bakakaldık. Başlarını sıraya yaslamış, birbirlerine dönük bir şekilde uyuyorlardı. Burak dayanamayıp sessiz çığlıklar atıyordu.

Burak;
-AFET! AFET!

-BURAK! BURAK!

Burak;
-Abii manzaraya gell.

-Dur fotoğraflarını çekimde Derin mutlu olsun.

Burak;
-Nee? Derin Gökay'dan mı hoşlanıyor?

Afet;
-Demedim mi sana ben? Dedim diye hatırlıyorum.

Burak;
-Hiç hatırlamıyorum. Eğer öyle bir şey varsa...

Afet;
-Varsa ne?

Burak;
-Gökayda Derinden hoşlanıyor. Derinde Gökaydan. Bunlar şimdi birbirlerinin arası bozulur diye duygularını söyleyemiyorlar.

Müdür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin