BÖLÜM 12

17.9K 849 164
                                    

Herkese merhaba!

Kitabın okuma sayısı gün geçtikçe artarken oy sayılarının düşüklüğüne biraz üzülüyorum açıkçası. Lütfen desteklerini esirgeme.

Oy verdikten sonra hikaye için yorumlarını yazarsan çok sevinirim!

Uyarı: Bu bölümde rahatsız olabileceğin kısımlar olabilir, okumadan geçebilirsin.

İyi okumalar, öptüm!


☾ ☾ ☾


"Dua et, komik olduğunu söyledim. Beni öptüğünü değil."

Kafasını eğip yüzüme bakmaya çalışırken bir şey olmamış gibi geri çekilip kafamı koltuğa yasladım. Bana bakmaya devam ederken sahte bir gülümsemeyle göz kırpıp başından beri tek sahnesini bile izlemediğim filme geri döndüm. Yanımda sıkıntıyla nefes verip o da filme döndüğünde yerimde tekrar hareketlenip belimle taytımın arasına sıkıştırdığım telefonumu elime aldım. Ekranımın parlaklığı gözümü kör etmeye hazırlanırken hızlıca gözlerimi kısıp ekran parlaklığımı düşürdüm. Kameramı açıp ekranı estetik bir şekilde çektikten sonra çektiğim fotoğrafın ışıklarıyla oynamaya başladım.

Fotoğrafı düzenledikten sonra ön kameramı açıp bu sefer kendimi çekmek için hazırlanırken Baran'ın tekrar bana baktığını fark etmiştim. "Seni de çekeyim mi?" Önüne dönüp kafasını iki yana sallamıştı. Gözlerimi devirip ön kameramı açıp kendimi öylesine çekmeye başlamıştım. "Ya, film beni hiç sarmadı. İzlemesek mi?" dedi Hande arkasını dönüp. Telefonumu kucağıma koyup diğerlerinin tepkilerini bekledim. "Ben de sevemedim, başka bir şey açalım." Ezgi abla da Hande'ye onay verdiğinde Birkan abim filmi durdurmuştu. "İzlemeyelim o halde," Birkan abim konuştuğunda hızlıca ayağa kalkmıştım. Diğerleri de mısır kovalarını, içeceklerini alıp kapıya yönelirken aralarından sıyrılarak odadan çıkmıştım.

Salondan sesler yükselirken kimseye gözükmeden odama gitmeyi planlıyordum. Bahçeden içeri geçmiş olmalıydılar. "Beren, ne oldu?" Annemin bana seslendiğini duyduğumda gözlerimi birkaç saniyeliğine kapatıp sessizce ofladım. Yüzüme inandırıcı bir tebessüm kondurup az önce önünden geçtiğim salon kapısına tekrar ilerledim. "Filmden sıkıldılar." dedim içeriye girerken.

"İyi, biraz da bizimle oturursunuz." dedi Sevda teyze gülerek. İçeriye Serena ve Sezin abla da  girdiğinde koltuğa geçip oturmuşlardı. "Otursana sende Beren," dedi Zerrin teyze bana bakarken. Üşendiğimden dolayı kapıya yakın olan koltuğun tepesine oturmuştum. Yanımda Leyla teyze oturuyordu. "Diğerleri nereye kayboldu?" diye sordu Meltem teyze.

Sezin abla annesine dönüp cevap vermişti. "Bazıları yukarıya çıktı, bazıları bahçeye geçti." dedi Sezin abla,  Meltem teyzenin ve benimde merakımı giderirken. Leyla teyze birden elini kaldırıp koltuğun üstündeki elime koyup bana bakmıştı. "Yarın, bize geliyorsunuz. Sakın gelmemezlik yapma." dedi Leyla teyze, kaşlarını havaya kaldırarak. "Eviniz tamamlandı mı?" diye sordum merakla.

Buradan bir ev aldıklarını biliyordum. Gelmeden önce tadilatlarını başlattıklarını geçenlerde duymuştum fakat hala bitmemiş olduğunu söylüyorlardı. "Bitti. Birkaç oda kaldı sadece. Hem evi gezersiniz hem de yemek yiyeceğiz." dedi Leyla teyze. Söylediklerini kafamla onaylayıp tekrar Leyla teyzeye döndüm. "Gelmem için bu odadaki herkesten onay almam gerek. Onay işlemini halledebilirsem gelirim tabi," dedim yalandan gülümseyerek.

O da bana kibar bir şekilde gülmüştü. Annem bana seslendiğinde kafamı kaldırıp ona baktım. "Beren," diye söylenip beni ikaz etmeye çalıştığında tepki vermedim. "Herkesi tek tek alalım dedik. Tanışmak daha kolay olur diye düşündü Dinçer amcan. Dün de Sevda teyzenler geldi." dedi Leyla teyze. Kaşlarımı kaldırıp indirdim. "Öyle mi?" diye sorduğumda Leyla teyze beni kafasıyla onaylamıştı. Kerim bunu anlatmamıştı.

HERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin