Bacaklarını koltukta iki yana açıp aşağı doğru eğilmiş ve ellerini de bacaklarının boşluğu arasında birleştirmiş camdan dışarıya bakıyordu. Onun aksine ayakta kalmış, her zamanki gibi gitmeli miydim yoksa kalmalı mıydım onu düşünüyordum. "Sen hep kaçıp gidecek gibiydin," dedi sakin bir ses tonuyla.
Tepkimi ölçmek istiyor, cevabımı merak ediyor gibi bir hali vardı. "Nereye kaçabilirim artık?" Konuştuğumda gözlerime bakmamıştı. Duymamış bile olabilirdi. Sesimi yükseltmeye gücüm kalmamıştı. "Kaçsam bile-" Sonunda gözlerime bakıp beni susturdu.
"Sana demiştim... Sen bende amacına ulaşırsın, ben sende sadece kaybolurum. Ve artık kaybolmak üzereyim... Ama sen... Şimdi bile kaçabilirsin." Gözlerini benden bir anlığına çekip dışarıdaki karanlığa baktıktan sonra aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü.
"Sakın unutma... Bu sefer düştün, ama benim üzerime düştün." Tek kaşımı kaldırmıştım.
"Düştüm?" Eliyle çenesini ovuştururken hala düşünüyordu. Şaşkın bakışlarımı düzeltip kendimden emin gözükmeye çalıştım. "Düşmedim." dedim, sertçe kendimi cevaplarken. Yine beni duymuyor, kendi konuşmaya devam ediyordu. Sohbeti takip edemiyordum. Benim şu an odada olduğumun farkında mıydı?
"Ben... Ben aslında..." Kafamı eğip yüzüne bakmaya çalıştım. İlk defa konuşurken zorlandığını görüyordum. İyi gözükmüyordu. "Gitmeni istemiyorum." dedi, sertçe. Ondan bir adım daha geriye giderken kafamı iki yana sallamıştım. "Hayır. Sen, beni korumazsın." dedim, yerdeki cam kırıklarına bakarken.
"Seni koruyacağım. Söz veriyorum. Unutma, hepsi benden korkar."
☾ ☾ ☾Herkese merhabalar ❣
Bu kitabı okumalı mıyım diye düşünen varsa, tek bir sorum olacak...
Lunaparktaki hız trenlerini sever misin? Roller coaster?
Hani tren yolunu aşağıdan görürsün, ne olabilir ki diyerek binersin, o ağır emniyet kilidini vücuduna taktıkları anda içinden küçük çığlıklar atmaya başlarsın... Korkacağını, heyecanlanacağını bilirsin, ya bir şey olursa diye anlık bir korku yaşarsın... Sonra birden tren hareket etmeye başlar. Yukarı çıkarken her şey güzeldir, manzaranın keyfini çıkarırsın, insanlar karınca gibi gözükmeye başlar. Tren daha da yavaşladığında rayları görmezsin, sanki uçurumun kenarındasın. 'Eyvah! Kemerim takılı değil mi yoksa!' Küçük bir panik yaşarken birden bire hızla aşağı inersin. Aşağıya giderken tutunduğun yere daha da sıkı sarılırsın ve tüm korkularını unutuverirsin. Bir şey olacağına dair korkunu bile unutursun. Artık hiçbir şeyi takip edemiyor hale gelirsin, sağa mı dönecek tekrar aşağı mı iniyor, sola mı döneceğiz... Düşüncelerin seni ele geçirmişken bir yandan da çığlık atıp, kahkaha atarsın... Anlık gelen korkularla bir bakarsın yolculuğun bitmiş bile. Kalbin ağzında atarken bir daha mı binsek diye tartışırsın...
Seviyorsan, doğru yerdesin. Çünkü bu kitabı okurken tüm duyguları bir arada yaşayabilirsin. Sadece tek bir uyarım olacak. Yolculuk sırasında lütfen emniyet kemerinin bağlı olduğundan emin ol. Ve yolculuğun tadını çıkar.
Okumaya başladığın tarihi buraya yazabilirsin!
02.12.21
Not: Bu kitapta küfür, cinsellik (Özellikle yirminci bölümlerde ayrıntılara girilecektir. Ama bu tarz bölümlerde yine uyarımı yapacağım.) ve kötü olan her şey bulunmaktadır. Rahatsız olacakların okumamasını tavsiye ederim.
Kitabı ilk bölümden hiçbir şey anlamadığınızı düşünüp lütfen bırakmayın. Bölümler ilerledikçe her şey oturacaktır. Kurgusu biraz karışık, bölümlerde sabır göstermeniz gerekiyor. Bir şekilde mutlaka sonuna kadar okuyun, bırakmayın.
Lütfen yorum yapmadan ve oy vermeden geçmeyin. Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim ❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERAN
Romansa"Sessizliğin bu kadar gürültülü olacağını senden önce bilmezdim." (Kitap yetişkin içeriklidir.) 02.12.21