Herkese yeniden merhaba, bu sefer biraz arayı açtım sanırım... Bundan sonra yine her hafta bölümler gelmeye devam edecek, bir şey çıkmazsa tabi. Ayrıca bu bölümü yazarken çok eğlenmiştim, umarım sizde okurken eğlenirsiniz.
Hikayeye başlamadan önce, oy vermeyi unutma lütfen. Desteklerin benim için önemli! Az sonra görüşürüz, öptüm!
☾ ☾ ☾
Gaza biraz daha yüklenip arabayı hızlandırdığımda kendi kendime küçük bir çığlık atıp elimdeki şişeden, boğazımdan biraz daha alkol geçirmiştim. Keşke arabayla birlikte şu an gökyüzüne doğru uçabilseydim. Mümkün olsaydı düşüncelerimden de uzaklaşabilir miydim? Kesinlikle. Bomboş otoyolda yüz seksen kilometre hızla gitmek bile şu anda bana iyi geliyordu. Ne oldu? Anlamadınız mı? Pardon, baştan alıyorum.
Iraz'ın da katkılarıyla Kerim'in olaydan sonra kapattığı evine gidip, Emir'in arabasını otoparkta arayıp kısa sürede bulduktan sonra Iraz'a gitmesini söylemiştim. Anahtar... Baran'ın mekanında aradığım anahtar. Küçük ve risksiz bir plan demiştim.
Aslında planımı Iraz'a söylememeyi, Kerim'in kapattığı eve, yanına gideceğimi söylemeyi düşünürken, kararımdan vazgeçerek sadece yapması gereken şeyi söylemiş ve açıklama yapmamıştım. Tabi, beni ele verirse başına gelebilecek tüm hadiseleri de ayrıntılarıyla anlatmıştım. Neboş'u da, evde beni sormadıkları sürece bir şey söylememesi için uyarmıştım. Ne olur ne olmaz diye de oda kapımı kilitlettirmiştim.
Gece yarısına kadar sessizce Emir'in kiraladığı arabada beklemiştim. Amacım, yolların ve etrafın biraz boşalmasıydı. En çok o zaman seviyorum aslında bu şehri, sadece ben yaşıyormuşum gibi hissettirdiğinde.
Gece yarısı olmak üzereyken, arabayı çalıştırıp hiç bilmediğim sokaklardan ilerlemeye başladım. Araba sürmeyi bile özlemiştim. Ve hiç olmadığım kadar rahattım çünkü kimseden bir arama ya da mesaj gelmemişti. Demek ki Iraz, kimseye söylememişti. Aferin, onun için en doğru karardı zaten.
Uzun zamandır hissetmediğim rahatlık duygusuyla, ışıl ışıl bir tablo gözümü almıştı. Üstündeki yazıyı okuduğumda hem hüzünlenip hem keyiflenmiştim. Son Çare Tekel Evet, adı buydu. Son çarem olmadığını biliyordum tabi, yine de şansımı denemek isteyerek arabayı önünde durdurup kendime adına bile bakmadan şişesini beğendiğim, kaç litre olduğunu bilmediğim bir viski şişesi satın almıştım. Yanına çerez bile eklettirdim!
Tekeldeki çalışana otoyola nasıl çıkacağımı sormaktan vazgeçtikten sonra elimdeki poşetlerle arabaya binip, telefonumdan yine haritalara bakarak otoyola çıkmak için gaza basmıştım.
Aslında araba kullanırken içmeyecektim. Fakat şartlar beni buna zorlamıştı. Otoyola çıkmak için bilmediğim sokaklardan geçerken mükemmel bir manzarayla karşılaştığımda boş yolda arabayı kenara çekip arabadan inmiş ve öylece manzaraya seyretmeye başlamıştım. İşte tam o anda zihnimin beni ele geçirmesine izin vermiştim.
Babam beni evlendirecek mi gerçekten? Acaba birini buldu mu yoksa hala arıyor mu? Buralardan kaçmam lazım bence benim... Ne diyecek acaba, al bu kocan, evleniyorsunuz mu diyecek? Çok mantıksız bu. Umarım önce sevgili olun falan der. Of, ne bileyim ben ya?! Annem ne yapacak bu olay gerçekleştiğinde? Annemin haberi var mı? Olsa söylerdi. Kaçmak çok mantıklı ya... Abimler ne der? Net, babama karşı çıkacaklardır. Hazal ablayla Ezgi abla ne yapar acaba? Onlar kesin şu an bile konusunu açmaya çalışıyorlardır. Ama nereye kaçabilirim? Baksana Beren, insanlar eskiden hem seni dinliyorlardı hem de arkanda duruyordu... Babam için çalışanlar bile. Abimlerin iş yerindekiler bile. Seni daha önce görmeyenler bile. Şimdi bak birde... Iraz bile seni dinlemedi, söylediğin çok basitti. Halbuki daha sabahında söylemiştim! Gerçekten Iraz'a ne yapacağımı çok iyi biliyorum ama ben! Neyse Beren, sinirlenmeyelim ayrıca konumuz bu değil. En azından, Aziz benim için çok fena bu kız demişti... Zaten Aziz'i çok sevdim. Belki Iraz, evdeki güncel durumumu bildiği için öyle davranmış olabilir... E, tamam da... Sen şu an evdeki o güncel durumsun Beren! Acaba kiralık arabayla kaçılıyor mu? Iraz hala birine evde olmadığımı söylemedi sanırım. Ama söyleyebilir de. Ona güvenmiyorum. Keşke şoförüm Aziz olsaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERAN
Romantizm"Sessizliğin bu kadar gürültülü olacağını senden önce bilmezdim." (Kitap yetişkin içeriklidir.) 02.12.21