Sınıfta sırama oturmuş son günlerde sıklıkla yaptığım gibi günün bitmesini bekliyordum. Bu sırada tanımadığım bir kız girdi sınıfa ve direkt gözlerime bakarak yanıma geldi.
'Bay Kim seni bekliyor' dedi. Neden müdür tarafından çağırıldığımı merak etmiştim. Böyle şeyler beni gerçekten geriyordu.
Nefes vererek ayağa kalktım ve üstümü başımı düzelttim. Ağır adımlarla sınıftan çıktım ancak gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı. Büyük bir kalabalık toplanmış benim sınıftan çıkmamı bekliyor gibi bana bakıyor ve kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Garip bir şeyler döndüğünün farkındaydım ancak üstüne düşünmemeyi tercih ederek merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Henüz birkaç adım atmıştım ki yukardan iki çocuğun tuttuğu bir kova soğuk su kafamdan aşağı dökülmüştü. Alt sınıftan oldukları belli iki çocuk mahcup bir şekilde yanıma gelmiş özür dilemişlerdi fakat özür beni kurtarmaktan çok uzaktaydı çünkü ıslandığımı gören tüm okul kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Üstelik su o kadar soğuktu ki dişlerimi ne kadar sıkarsam sıkayım titremememi durduramıyordum. Kıyafetlerim ve saçım ıslanmış; yağmurda kalmış yavru kediye dönmüştüm bile.
Daha fazla insanların alaylı bakışlarına maruz kalmak istemediğimden tuvalete gitmek üzere merdivenlerden çıkıp, insanların arasından geçiyordum. Bu sırada duyduğum gülüşler ve alaylı cümleler her an ağlamama neden olabilirdi bu yüzden olabildiğince hızlı olmaya çalıyordum. Daha ne kadar rezil olabilirdim, merak ediyordum. Tuvalete girmek üzereyken karşı çaprazımda dünkü piercingli çocuğun yamuk ağız gülerek bana baktığını gördüm. Bunu o mu yapmıştı bilmiyordum ama şimdilik umursamadım.
Tuvalete girer girmez aynada karşılaştığım görüntü beklediğimden bile kötüydü. Beyaz gömleğim ıslandığından üstüme yapışmış, sutyenimi iyice belirginleştirmişti. Tanrım, insanlar benim gördüğümü mü görmüştü yani? Böyle dışarı çıkamazdım. Ben kara kara ne yapacağımı düşünürken geçen terslediğim Rosé denen kız geldi yanıma, endişeyle.
'Nasılsın? Herkes yine seni konuşuyor' dedi telaşla. Göz devirmekle yetindim.
'Ay özür dilerim.' dedi cevap bile vermeyişimi kızdığıma yorumlayarak ve devam etti: 'Sana bunları getirdim ıslandığın için' dedi elindeki eşofmanı göstererek. Bir uzattıklarına bir de yüzüne baktım. İyi niyetli bir kız olduğu belliydi ama neden bana yardım ediyordu?
'Neden?' dedim soğukça.
'Yardım etmek istiyorum sadece' dedi o da omuz silkerek ve devam etti 'ben etmezsem kimse etmeyecek çünkü.'
Haklıydı.
Uzattıklarını aldım ve bir çırpıda üstüme geçirdim. Saçlarımın ıslaklığını da elimle sıkarak kurutup topuz yaptım. Rosé ise bu sırada sessizce beni izlemişti.
'Teşekkür ederim.' dedim hafif bir tebessümle.
'Tanrım! Gülümsüyorsun.'
Bu söylediğiyle daha çok gülmüştüm. İnsanların gülümsememe şaşırması garipti.
'Rica ederim bu arada.' dedi Rosé.
Tam o anda içeriye Jungkook'un sevgilisi Sana ve arkadaşları girdi. Sinir bozucu bir gülüş vardı suratlarında.
'Seni ondan uzak durman konusunda uyarmıştım' dedi Sana.
'Bahsettiğin kişiyi tanımıyorum bile nasıl ona yakın olabilirim!' dedim bıkkınlıkla. Artık bu ergenlerle uğraşmak istemiyordum.
Bu söylediğimle sinirlenen Sana üzerime doğru bir adım atıp 'Kızım sen benimle dalga mı geçiyorsun? Tüm okulun önünde öperek mi uzak duruyorsun sevgilimden?' dedi.
İşte şimdi şok olmuştum. Tabi ya beni öpen çocuğun ismi tabi ki Jungkook'tu. Bu yüzden insanlar sürekli Jungkook deyip duruyordu. Ben hâlâ son zamanlarda yaşadıklarımla Jungkook'un ilişkisini kavramaya çalışırken Sana konuştu.
'Bugün yaşadıkların; eğer Jungkook'tan uzak durmazsan ne olacağının fragmanı kızım ona göre'
Bugün kafama tüm okulun önünde su boşaltılmasının sebebi beni bana sormadan dudağımdan öpen, adını bile bilmediğim Jungkook denen çocuğun sevgilisi Sana mıydı yani. Bunlar benim alışık olmadığım şeylerdi dolayısıyla şaşkınlığım bir türlü geçmiyordu.
Rosé cevap verdi benim yerime.
'Sen Lisa'yı tehdit mi ediyorsun. Bunları sevgiline söylesene'
'Sen bu işe karışma bence Rosé, sana da yazık olmasın' dedi Sana öfkeyle ve bir hışımla beni Rosé ile yalnız bıraktı.
Okul benim için gittikçe daha garip bir hal alıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORGET FOREVER -Liskook-
FanfictionGenç kadının gözlerindeki hayal kırıklığı ve elindeki silah sonun başlangıcıydı, kimse bilmiyordu.