Rosé ile arkadaş olmak şimdilik güzeldi. Bana sürekli bir şeyler anlatmasa daha iyi olabilirdi gerçi ama buna çok takılmamaya çalışıyordum.
'Çalıştın mı sınava?' dedi oturduğumuz bankta.
'Deneme sınavına çalışılıyor mu Rosé?' dedim ben de. Beni haklı görmüş olacak ki kafa sallamakla yetindi sadece.
'Bu arada Jungkook'tan ses seda var mı? Hani tokadın intikamını alacaktı ya senden?'
'Yok, kimsenin bir şey yaptığı yok. Umarım böyle devam eder kimseyle uğraşmak istemiyorum.'
'Umarım' dedi Rosé ancak buna kendi inanmadığı o kadar belliydi ki.
'Neyse hadi kalk şu çok çalıştığın deneme sınavına geç kalmayalım' derken bir yandan da yürümeye başladım. Rosé de çok geçmeden beni yetişmişti.
Sınavlar için sınıflar karıştırıldığından Rosé ile ayrılmıştık. Sınava gireceğim sınıfa gelip yerime oturmuştum ki çok geçmeden sınıfa Jungkook girdi. Yok artık! Bu çocuk benim sürekli burnumun dibinde bitmek zorunda mıydı? Hemen arka sırama oturmuş olması gergin olan beni daha çok germişti.
Sınavda gözetmenlik yapacak hoca sınıfa girip kurallar hakkında konuşurken bir anda biri kulağıma yaklaşıp fısıldadı:
'Başarılar güzelim. İhtiyacın olacak.' Jungkook'tu bu ve çok yakınımdaydı. Bir hışımla ona döndüm; daha da yakınımdaydı artık. Nerdeyse burun burunaydık ve o direkt gözlerimin içine bakıyordu.
'Benden uzak dur' dedim fısıltıyla. O ise bu dediğimle eğlenmişti. Biraz daha yaklaştı bana ve 'böyle mi?' diye sordu. Çok yakınımdaydı ve tüm bunların hepsi çok garipti.
Bütün sınıf hocayı dinlemeyi bırakmış bizi izliyordu, farkındaydım üstelik fısıldaşmaya bile başlamışlardı ki onları da bizi de bölen hocanın 'Lisa ve Jungkook önünüze dönün lütfen ve diğer arkadaşlar da' demesiydi. Bakışmamızı bölüp hocanın dağıttığı sınav kağıtlarıyla sınava başladık.
Çok geçmemisti ki Jungkook arkadan hırkamin cebine bir sey soktu. Şaskınlıkla ona döndüğüm icin hoca bizi görmüştü. Şimdi mahvolmuştum.
"Hey! Siz ikiniz ne yapıyorsunuz orada" dedi sınavdan sorumlu hoca
"Hiç-Hicbir şey" dedim kekelememe engel olamadan
Ikimizde ayağa kalkmıştık, öfkeli bir bakış attım Jungkook'a doğru, o ise her zamanki gibi elleri cebinde yamuk bir şekilde gülümsüyordu.
"Ceplerinizi boşaltın"
Jungkook benden once davranarak gayet rahat bir şekilde ceplerini boşalttı, temizdi. Sıra bana gelmişti. Ben de tedirgin bir sekilde elimi cebime attım ki başımdan aşağı kaynar sular döküluyormuş gibi hissettim. Cebimde kağıtlar vardı; Jungkook'un sınav sırasında cebime attığı kağıtlar... Ona sert bi bakış attım fakat bu onu daha da keyiflendirdi. Intikamını alıyordu.
Cebimdekileri masaya boşaltım. "Bunlar benim değil hocam" diyebildim sadece.
"Lisa sana hiç yakıştıramadım, bunları müdür beye anlatırsın artık" deyip beni müdüre göndermişti.
Bu yıl insanların benimle derdi neydi anlamıyordum. Görünmez olmaya çalıştıkça dikkat çekecek şeyler geliyordu başıma.
Mudürün odasında yarım saat azarlanmak da buna dahildi tabi...
"Sen beni dinliyor musun Lisa?" dedi laflarının arasından
"Evet efendim" dedim yalan söyleyerek; daha çok Jungkook'un benimle olan derdini düşünüyordum.
"Deneme sınavı oldugu için disiplin başlatmayacağım hakkında ama bu, yaptığının cezasız kalacağı anlamına gelmiyor. Biliyorsun turnuvalar yüzünden spor salonu ve malzeme odası bir hayli karışmıs durumda ders çıkışı orayı temizlemeni istiyorum."
"Ama hocam..."
"Belki bu sırada yaptığının ne kadar yanlış olduğunu düşünürsün"
Yapacak bir şey yoktu. Kafamı sallayarak müdürün odasından çıktım. Şu an o kadar sinirliydim ki Jungkook'u görsem boğazına yapışabilirdim.
Tam o sırada koridorun biraz ilerisinde onu gördüm arkadaşlarıyla. Hızla yanina gittim ve tıpkı geçen sefer yaptığım gibi büyük bir tokat bıraktım suratına.
"Ne yapıyorsun sen?" dedi sinirle üstüme yürürken. Korkutucu görünüyordu ama korkmuyordum.
"Bu yaptıklarının hiç biri sana attığım tokattan pişman etmeyecek beni. O yüzden daha sağlam bir seyler bulursan daha iyi olur anladın mı beni?" deyip ters yönde yürümeye başlamıştım. Cevap vermesini beklemeyerek onu daha da sinirlendirdiğimi biliyordum.
Umursamadım.
Motivasyonum düşük. Yazmak için kendimi zorladığım bir bölümdü umarım siz beğenmişsinizdir.
Mutlu yıllar🎈

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORGET FOREVER -Liskook-
FanfictionGenç kadının gözlerindeki hayal kırıklığı ve elindeki silah sonun başlangıcıydı, kimse bilmiyordu.