Kadının yüreğinde yol ayrımına gelmiş olmanın sessizliği ve yorgunluğu, adamın yüreğinde ise sessizliğin ve bilinmezliğim korkusu vardı.
Bu öyle bir aşk, öyle bir savaştı ki her iki tarafta kaybetmişti. Üstelik her ikisi de aynı tarafta savaşmışlardı. Nasıl olmuştu? Ne zaman olmuştu? Yan yana duran iki insan nasıl olmuştu da namlularını yanındaki yol arkadaşına çevirmişti?
Tetiği ilk çeken Nihan oldu. "Çok ölüme şahit oldun savcı. Buna şahit olmanı hiç istemezdim."
Karan'ın içindeki bilinmezlik hissi tuzla buz olurken göğüs kafesinin parçalandığını hissetti. Soluğu kesilmiş, irisleri kocaman olmuştu. Konuşabilseydi ona yalnızca "Bana, bize bunu yapma." diyebilirdi. Fakat ne nefes alabiliyor ne de iki kelimeyi bir araya getirebiliyordu. Dünya ikisi için de dönmeyi bırakmıştı. Bir uçurumun kenarında karşı karışıya duruyorlardı. Ve Nihan geriye doğru bir adım daha attı. Biraz sonra yaşanmış ve hiç yaşanamayacak her ne varsa kendisi ile birlikte götürecekti. Kararını çoktan vermişti.
"Neye benzemek istemezsen ona dönüşürsün." diye mırıldandı Nihan. "Er ya da geç."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA YANSA
Storie d'amoreBir adam iki kişilik... Hem merhem hem yara... Bir kadın kırık,dökük baştan sona yıkım... Ölümün varlığını unutarak yaşadığım gerçeği yüzüme okkalı bir tokat olarak inerken mavinin en güzel tonuna baktım. Az önce benimle alay eden adam şimdi nefes...