Milas'tan
Kahvaltı bittiğinde Beren biraz hava almak istediğini söyleyip evden çıkmıştı. Biz de bahçede oturuyorduk.
Yaklaşık 1 saat olmuştu Beren evden ayrılalı. Oysa sadece 15 dakikalık çıkıp geleceğini zannediyordum.
Aramalarımıza cevap vermiyordu.
"Yalın çıkıp arayalım, böyle boş boş oturmanın faydası yok" dedi annem. Herkes çok endişeliydi.
"Haklısın, Varis ve Pars siz de benimle gelin" abimler babamı onayladı.
"Bende geleyim" dedi annem.
"Gerek yok Yeliz biz hemen geliriz zaten" dedi ve bana döndü. "Annen sana emanet" Kafamı salladım.
Arabanın anahtarını almak için eve girdiler.
"Milas abi Beren ablam nerede" dedi Akın.
"Bir yere gitti, gelecek"
"Tamam, çabuk olsun ama onunla oyun oynamak istiyorum" gülümsedim.
"Tamam söylerim işini hızlı halleder" gülümsedi ve annesinin yanına gitti.
Bu sırada babamlar evden çıkmış arabaya binmişlerdi.
Tam o sırada telefonum çaldı. Rüzgar arıyordu.
"Efendim" dedim.
"Alo Milas, Beren.. Beren bayılmış. Bende yeni geldim yanına şu an hastaneye geçiyoruz"
"Hangi hastane" dedim endişeyle.
"Sizin ki" kapattım. Annemler gözleriyle ne olduğunu soruyordu ama onlara açıklama yapacak zamanımız yoktu.
Sandalyeden kalktım, babamlar arabayı henüz çalıştırmamışlardı. Arabaya koştum ve cama kırarcasına vurdum.
"Ne oldu oğlum" dedi babam camı indirerek.
"Baba Beren bayılmış. Bizim hastanedelermiş" dedim ve kapıyı açarak içeriye girdim.
"Ne" dedi ve bir kaç saniye gözleri yüzümde dolaştı.
"Baba bakma bana öyle, hadi sür" babam kendine geldi ve arabayı çalıştırdı.
"Senin nereden haberin oldu" dedi Varis abim.
"Rüzgar aradı" dedim. Ortam çok gergindi.
Araba hastanenin önünde durduğunda beklemeden indik. Babam koşarak danışmanın önüne gitti, babamın girdiğini gören herkes önünü iliklemişti. Bence o kadar da güzel bir şey değildi, bazen o kadar boğuyordu ki.
Danışmada ki kadından Beren'in yerini öğrendi. 2.katta tutuyorlardı.
Önden babam arkasından da biz merdivenlerden çıktık. Beren'in odasının önünde Rüzgar vardı.
"Rüzgar, oğlum ne oldu Beren'e" dedi babam.
"Bilmiyorum Yalın amca, bana her zaman ki sahile gelmemi söyledi ben de biraz geciktim gittiğimde de baygındı" Rüzgar lafını bitirince babam yanımızdan geçti ve odaya girdi.
Beren'in gözleri kapalıydı. Pars abim koştu ve yanına oturdu. Aramızda en hassas o ve Pamir abim 'di. Dolu gözlerle Beren 'e bakıyordu.
Babam Beren 'in tansiyonuna ve bir takım şeylere daha baktı.
"Önemli bir şey görünmüyor. Kısa süre sonra uyanır" babamın sözleriyle tuttuğumuz nefeslerimizi verdik.
Babamın zil sesi odada yankılandı. Kim olduğuna baktıktan sonra odadan çıktı. Büyük ihtimalle annemdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARCALAR (TAMAMLANDI)
ChickLitHep beraber 17 yılımın nasıl mahvolduğunu izliyoruz. 17 yılın ardından benimle aynı gün doğan kızla karıştığımız ortaya çıkıyordu. Gerçek sandığım ailem her ne kadar bu güne kadar bana hem fiziksel hem ruhsal şiddet uygulasalar da 17 yıl yani boru m...