Ne diyeceğimi bilemiyordum o yüzden ağzımı açmadım ve Kerem'i dinlemeye devam ettim.
"Biliyorum özür dilemek kırılan kalbini düzeltmeyecek ama gerçekten vicdan azabı çekiyorum. Varis Abim sana o muameleyi yaptığında susmamalıydım, konuyu kapatalım dememeliydim. Ama Beren ailecek ne yaşadığımızı bilmiyorsun, annemle babam hariç bu evdeki herkes sana karşı önyargılı"
"Bak Kerem şunu anlamıyorsunuz, ben Beren' in size kötü travmalar bıraktığının farkındayım ama bunun için beni suçlayamazsınız. Ben size ağzımı açıp bir kelime etmeden siz direkt beni orospu ilan ettiniz."
"Haklısın diyecek bir sözüm yok tekrardan senden özür dilerim."
Sadece gülümsemekle yetindim.
Bir süre öylece sessizce oturduk. Sessizliği bozan Kerem oldu.
"Ben hep bir ikizim olsun istedim. Beren'i hep koruyayım, bir derdim olduğu zaman veya onun bir derdi olduğu zaman oturup konuşalım, dedikodu yapalım ben onu kıskanayım falan filan. Ama Beren hiçbir zaman bana bir ikiz olmadı. Anaokulundayken beni ikizi olarak tanıtmadı. Ben küçükken kilolu bir çocuktum. Arkadaş gurubuyla, sanki ikizi değilmişim gibi benimle dalga geçiyordu. Sesimi çıkarmazdım, daha doğrusu çıkaramazdım çünkü her okuldan çıktığımızda beni tehdit ederdi. 'sakın kardeş olduğumuzu birine söyleyeyim deme, gece yanına gelir o kıyamadığın kıvırcık saçlarını keserim' diyordu. Saçlarımı çok sevdiğimi ailedeki herkes biliyordu. Beren' in elinde de böyle bir koz vardı, beni her zaman saçlarımla tehdit ederdi. Bu sadece çok küçük bir kısmı, gerisini sen düşün" şaşırmıştım. 5 6 yaşındaki bir çocuk nasıl bu kadar vahşi olabiliyordu. Eğer küçüklüğü böyleyse, daha neler neler yapmıştı kim bilir.
"O kızı ilk gördüğümde gıcık olmuştum zaten. Mükemmel bir insan olduğum için ve mükemmel üstü bir zekaya sahip olduğum için de gözlemlerim doğru çıktı" dedim. Güldü, yanağında ki gamzesi ortaya çıkmıştı. Gamzesine dokundum.
"Biyolojik olarak benim ikizim olduğun için söylemiyorum ama gamzen güzelmiş"
"Teşekkür ederim." dedi ve bir süre sustu.
"Şu bir kaç günde Beren'in hissettiremediği değeri, sevgiyi hissettirdiğin için teşekkür ederim."
"Her ne kadar dile getirmekten korksamda sanırım ben de size alışmaya başlıyorum, Varis hariç."
"Buna sevindim" dedi ve iç çekti.
"Beren, senden bir şey istiyorum"
"Yapabileceğim bir şeyse neden olmasın"
"Ben seninle gerçekten ikiz gibi olmak istiyorum. 17 yıldır bir tarafım hep eksikti ve seninle tamamlanacağını hissediyorum."
"Kerem ben ne diyeceğimi bilemiyorum, yani her şeyi bir kenara bırakıp seni affedebilrmiyim onu da bilmiyorum. Bana biraz zaman verebilir misin?" Her ne kadar onların yanında kendimi güvende hissetsem de her şeyi bir kenara bırakamazdım.
"Sen de haklısın, hiçbirimiz senin açından bakmadık. Senin neler yaşadığını bilmiyoruz belki bizim yaşadığım seninkinin yanından bile geçmez."
"Teşekkür ederim. Hadi eve geçelim artık" dedim ve ikimiz de ayaklandık.
Eve girdiğimizde ikimizde odalarımıza geçtik. Kafamdaki sesler susmuyordu. Kerem'in dedikleri bir yandan geçmişim bir yandan üstüme üstüme geliyordu.
Her şeyi bir kenara bırakıp, bir anda affedemezdim, geçmişim o kadar değersiz değildi.
Yaşadığım şeyleri düşünürken uyuya kalmıştım.
"izgi kalk ablacığım, ben geldim"
"abla bana verdiğin sözü tuttun, geldin" dedim yanaklarımdan süzülen gözyaşlarıyla.
"evet ablacığım bak ben burdayım. verdiğim sözü tutmadığımı gördün mü sen hiç. hadi ağlama artık"
"ağlamıyorum ki, sen gelmişsin neden ağlayayım ben."
"abla" diye haykırdım.
"beni bırakıp gidemezsin, bana söz verdin. beni burada o adamla bırakamazsın. kendini düşünmüyorsan beni düşün. lütfen gitme, beni yalnız bırakma" gözüm kimseyi görmüyordu sadece bağrıyordum.
"sen verdiğin her sözü tutarsın. beni bırakamazsın"
"Beren hadi kalk kabus görüyorsun" biri beni deli gibi omuzlarımdan sarsıyordu.
"Beren" diye bağırdı, ağlamaktan birbirine yapışmış gözlerimi araladım.
Aklıma o anılar geldiğinde gözyaşlarımı tutamadım ve hıçkırıklara boğuldum. Bu güne kadar Rüzgar hariç kimsenin yanında ağlamamıştım. Kerem bir ilk olmuştu. Şoktan açılmış gözleri ve ağzıyla bana bakıyordu.
"Beren noluyor" diye sordu yatağımın kenarına oturarak.
"Kerem" dedim, ağlamaktan konuşamıyordum. Sadece sarılacak bir çift kola ihtiyacım vardı.
"Söyle, ne oldu seni bu kadar ağlatacak"
Kendimi tutamadım ve kollarımı beline doladım. Şaşırmıştı ama anında karşılık vermişti.
Bir süre ona sarılarak ağladım. Kollarını çekti ve beni göğsüne yasladı. Saçlarımı okşuyordu. Tıpkı onun bazı geceler ağlayarak uyandığımda yaptığı gibi.
Beni zorlamak istemiyor gibi duruyordu çünkü soru sormuyordu. Belki sabah pişman olacaktım ama şu an buna ihtiyacım vardı.
"Kerem bu gece benimle uyur musun" kelimeler ağzımdan çıktıktan sonra, Kerem'in kalbi sevinçle çarpmaya başlamıştı.
Bir şey demeden yatağa uzandı ve beni göğsüne çekti.
"Teşekkür ederim" diye fısıldadı.
"Neden" dedim boğuk çıkan sesimle.
"Bana bu sevgiyi hissettirdiğin için"
.
.
.
.
.
Ayyy bölüm kısa oldu ama sizi çok bekletmek istemedim. Biraz sevgili gibi oldular ama hayır onlar ikiz onları shipleyemeyiz:(
4.5k olmuşuzzzz herkese çokkk teşekkür ederimmm. umarım severek, keyif alarak okuyorsunuzdur.
Beren'in geçmişini baştan savma bir şekilde yazmak istemiyorum ama bu bölümde ufak ufak şeyler vereyim dedim. daha geniş bir zamanımda sakin bir kafayla yazacağım herkesin geçmişini.
diğer bölümde görüşmek üzereeeee.<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARCALAR (TAMAMLANDI)
ChickLitHep beraber 17 yılımın nasıl mahvolduğunu izliyoruz. 17 yılın ardından benimle aynı gün doğan kızla karıştığımız ortaya çıkıyordu. Gerçek sandığım ailem her ne kadar bu güne kadar bana hem fiziksel hem ruhsal şiddet uygulasalar da 17 yıl yani boru m...