Hep beraber 17 yılımın nasıl mahvolduğunu izliyoruz.
17 yılın ardından benimle aynı gün doğan kızla karıştığımız ortaya çıkıyordu. Gerçek sandığım ailem her ne kadar bu güne kadar bana hem fiziksel hem ruhsal şiddet uygulasalar da 17 yıl yani boru m...
"Salak mısın kızım uyansana hadi. Şuna bak ya kızın keyfi yüzünden herkes kahvaltı masasında oturmuş bekliyor" dedi ve beni dürttü kim olduğunu bilmediğim bir şahıs.
"Eğer 15 saniye içinde kalkamazsan suyu kafandan aşağıya boşaltırım."
"Eğer 15 saniye içinde bu odayı terk etmezsen seni sikerim" dedim bende onun gibi.
"Utanmam sikerim." kalktım ve devam ettim "Sen hala burada mısın amınakoyim çık git şuradan"
"Annemler Beren' de gelsin öyle başlarız dedi bok varmış gibi" dedi. Sırıttım.
"Bensiz yaşayamıyorsunuz ilk günden. Tamam çık giyinip geliyorum" dedim. Çok geçmeden Kerem odadan çıktı.
Benim diğer evimize gidip almam gereken eşyalarım vardı. Burada ki giyinme dolabı doluydu ama ya etek ya da elbise vardı. Aslında etek ve elbise giyinmeyi seviyordum ama günlük hayatta kot ve tişört giyinmeyi daha çok tercih ediyordum.
Zar zor bulduğum pantolon ve crop tişört ü giyindim. Ayakkabı olarak kendi paramla aldığım ve asla vazgeçmediğim siyah converselerimi giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(tişört ve pantolon geçerli sadece, beğenmediyseniz kendi istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz<3)
Aşağıya indiğimde yemek odasını bulmaya çalıştım ama nafile. Mutfağın yerini biliyordum o yüzden mutfağa geçtim. İlk geldiğimizde bize kapıyı açan Sevim Abla da buradaydı. Ona sorabilirdim.
"Merhaba kolay gelsin ben yemek odasını arıyordum ama malum bulamadım. Bana yerini gösterebilir misiniz?"
"Tabi Beren Hanım. Buyurun"
"Lütfen bana hanım demeyin kızınız yaşındayım"
"Peki kızım ama sende bana abla de lütfen"
"Seve seve"
Sevim abla ilerlemeye başladı ben de onu takip ettim. Yemek odası aslında mutfağa çok yakındı ama ev çok büyük olduğu için ayrıyetten bu evde yeni olduğum için yerini bulamamıştım.
"Teşekkür ederim Sevim Abla" dedim yemek odasının önüne gelince.
"Ne demek kızım, görevim." dedi güler yüzüyle.
Bende güldüm ve odaya girdim. Yeşim Hanım ve Yalın bey başlarda oturuyordu. Pars, Pamir ve Milas ta yan yana oturmuştu. Kerem, Varis ve Milan da karşılarındaydı. Tek boş yer Kerem'in yanıydı. İstemeye istemeye gittim ve yanına oturdum. Bana baktı ve yüzünü buruşturdu. Mal.
"Günaydın kızım" dedi Yeşim Hanım.
"Günaydın" dedim bende.
"Hadi afiyet olsun" dedi Yalın Bey ve herkes yemeye başladı.