SARCALAR (TAMAMLANDI)

3.6

"Hadi ya bu kursa Barlas'la mı gidiyorsun yoksa" dedi Kerem. O kadar mı belliydi ya.

"Ne alaka Kerem, ne saçmalıyorsun"

"Barlas az önce benimle eve gidiyorum diye vedalaştı ama şu an parkta oturuyor, ayrıca aranızda olanları göremeyecek kadar kör değilim. Sabah sınıfa girdiğimizde sana göz kırptı. Heyecandan ne yapacağını şaşırdın" oha çocuk resmen her şeyi görmüş.

He knows.

"Saçmalama aramızda hiç bir şey yok. Yanlış görmüşsün, ayrıca geç kalıcam gidiyorum ben"

"Peki öyle olsun. Görüşürüz." Dedi, bana trip atıyordu.

"Yaa Kerem yapma böyle ama. Sen benim ikizimsin her şey netleşince anlatırım sana"

"Evet ikizi- ne. Her şey netleşince mi yani bir şeyler var." Hassiktir.

"Seni seviyorum canım ikizim. Görüşürüzz" dedim ve arkama bakmadan parka doğru koştum.

Parka geldiğimde Barlas banka oturmuş beni bekliyordu.

"Kerem bi salmadı, anlamış bazı şeyleri" dedim nefes nefese.

"Önce bi otur da nefesini düzene sok" haklıydı. Yanına oturdum ve derin bir nefes almaya çalıştım.

Sonunda nefesimi düzene sokmuştum. Keremin dediklerini Barlas'a anlattım.

"Kerem sandığımdan zekiymiş. Neyse hadi gidelim cidden kursa geç kalacaksın." Bu konu hakkında başka bir yorum yapmamıştı.

Onu onayladım ve banktan kalkıp dans kursuna doğru yürümeye başladık.

"Beren sana bir şey sorabilir miyim?" Dedi Barlas yolun yarısında.

"Tabi"

"Bugün olmaz ama en yakın zamanda seni küçüklüğümüzde ki ağaç evinde götürmek istiyorum. Gelebilir misin?" Beklemediğim bir şeydi ama güzel olabilirdi.

"Çok isterim" dedim gülümseyerek. Mutlu olmuştu.

"Ben ilk oraya gidip temizleyeceğim, en son seninle girmiştik oraya. Daha sonra giremedim ben tek başıma. İş bitince ben sana söylerim senin için de uygunsa gideriz"

"Olur, istersen bende seninle gelebilirim. Hem sana yardım etmiş olurum"

"Olabilir aslında ben yine gideceğim zaman sana söylerim"

"Tamamdır" dedim ve gözlerimi ayaklarıma dikerek yürümeye devam ettim.

Dans kursuna girdiğimizde ben vakit kaybetmeden soyunma odasına geçtim. Barlasa oturması için dans ettiğim salonun içinde bir sandalyeyi gösterdim.

Üzerimi giyindikten sonra bende salona girdim. Barlas gösterdiğim yerde oturuyordu, yanına gittim.

"Umarım sıkılmazsın iki saat boyunca burada boş boş oturmaktan" dedim. Aslında biraz pişman olmuştum çocuğu bekletecektim.

"Boş olmayacağım ki. Seni izleyeceğim" midemde bir kelebeklenme oluştu. İyice love adamı oldu bu da.

"Yaa bu sıralar herkes çok şapşik. Sende öylesin. Neyse umarım sana rezil olmam" resmen Barlasla beraber olduğumuz zamanlarda egom evde kalıyordu.

"Çok güzel dans ettiğine eminim Beren, ağaç evde hep müzik açar dans ederdin. Beni bir yere oturttururdun ve dansını puanlamamı isterdin" beraber kahkaha atmaya başladık.

"Ee ne demişler 7 sinde neyse 70 inde de o dur." Kültürlenip gelmiştim buraya, lütfen.

"Hoş geldin Beren" dedi ortama yeni gelen Levent hoca.