İnstagram:benburdanearyrm
Mesajı gördüğümde beynimden vurulmuş gibi hissetmiştim. Böyle bir şeyi beklemiyordum.
Beren adında biri Barlas'a böyle bir mesaj atmıştı, üstelik o Beren ben değildim. Umarım tahmin ettiğim Beren de değildir.
Gözlerimi masanın üzerindeki telefondan Barlas'a doğru kaldırdım, göz göze geldik. Hızla kaçırdım gözlerimi.
Daha fazla oturmak istemediğimi fark ettim ve bir şey deme gereği durmadan sandalyeyi ittirerek kalktım. Gidebileceğim en iyi yer lavaboydu.
Siyah kapıyı ittirerek içeriye girdim. İçeride iki kızdan başka kimse yoktu, boş bir kabine girdim ve klozetin kapağını kapatarak üzerine oturdum. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum, bilmekten de korkuyordum.
Dizlerimi kendime çektim ve kafamı dizlerime gömdüm. Belki saçma olacaktı ama annemlerden bu hafta sonu ufak bir kaçamak yapmak için izin isteyecektim. Henüz kimle gideceğime karar vermemiştim ama buna ihtiyacım vardı.
Kapı açılıp kapandı ve adım sesleri işittim.
"Ya şu Barlas var ya Keremin arkadaşlarından, çok iyi değil mi" dedi yeni gelen kızlardan biri. Ah hayır bu konuşmaları duymak istediğimden emin değildim.
"Evet ya, şu grubun yanında bir kız var illaki görmüşsündür. Tam bir mal. Ne yaptı da aralarına girdi bilmem" böyle insanlardan nefret ediyordum işte. Neden aralarında olmam, birileriyle arkadaş olmam için bir şey yapmam gerekiyordu.
"Kerem'in yanından ayrılmıyor ha. Kesin aralarında bir şey var, tek gecelik tarzı bir şey mi acaba" kardeş olduğumuzu anlamayacak kadar beyin yoksunu olmazlardı değil mi.
"Aynen kanka tek gece oldu 7 gece. Ne yapıp edelimde Kerem ve Barlası elde edelim. Ayy düşünsene dörtlü date yaparız" fazla hayal kurmak iyi değildi, birinin ona bunu söylemesi gerekiyordu.
"Düşüncesi bile çok güzel. Şu kız bir aradan çıksa" konu yine bana geliyordu. Kerem ikizim olabilirdi ama Barlas öyle değildi?
Kardeş değildik arkadaş hiç değildik.
Şey biz şimdi neyiz.
Kızlar biraz daha saçmaladıktan sonra gitmişti. Kabinden çıktım ve yüzümü soğuk suyla yıkadım. Peçeteyle kuruladıktan sonra lavabodan çıktım.
Koridorda sınıfa doğru yürürken zil çalmıştı. Adımları hızlandırdım.
Tam sağa doğru dönüp sınıfa girecektim ki bir kol buna engel oldu. Sendeledim ve kim olduğunu bilmediğim kişinin koluna tutundum.
"İyi misin" dedi tanıdık bir ses.
"Kolumu tutup çekmeseydin ve insan gibi seslenseydin daha iyi olabilirdim canım" abartmanın kimseye zararı olmazdı.
"Özür dilerim. Sadece masadan öyle aniden kalkınca, merak ettim." dedi Barlas.
"Şey Beren, sanırım telefonuma gelen mesajı gördün. Sandı-"
"Açıklamana gerek yok"
"Ama ben açıklamak istiyorum" dedi. Bir şey demedim o da anlatmaya başladı.
"Bana o evi nasıl bulduğumu sormuştun hatırlıyor musun? İşte ben orayı Beren'den öğrendim. Harun ona kendinden çok güveniyor ve seni kurtarmamın tek yolu oydu. Önceden yani bu karışma olayları olmadan önce ara sıra bizimle oturuyordu ve nasıl desem kafayı biraz bana takmıştı. Bende bundan faydalandım ve ona nerede olduğunuzu sordum. Söyleyeceğini ama bir şartının olduğunu, onunla yemek yememi söyledi. Kabul ettim ama unutmuştum bile. Gitmeyi bile düşünmüyordum" açıkçası rahatlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARCALAR (TAMAMLANDI)
Chick-LitHep beraber 17 yılımın nasıl mahvolduğunu izliyoruz. 17 yılın ardından benimle aynı gün doğan kızla karıştığımız ortaya çıkıyordu. Gerçek sandığım ailem her ne kadar bu güne kadar bana hem fiziksel hem ruhsal şiddet uygulasalar da 17 yıl yani boru m...