4.6

12.7K 681 42
                                    

İnstagram:benburdanearyrm  


Burada ne aradıklarını bilmiyordum ama bu bir tesadüf değildi. İkisi de gözlerini dikmiş bizi, beni izliyordu. 

Barlas'a, onları gösterdiğimde arkamda gerildiğini hissetmiştim. 

Polislerin neden bir şey yapmadıklarını bilmiyordum, belki de haberleri bile yoktu. Beni o arabadan Milas abim kurtarmıştı ve daha sonra Levent'e ne yaptığını bilmiyordum. 

"Abi sen Levent'i polise şikayet etmedin mi?" dedim Milas abimin yanına giderek. 

"Ettim de neden sordun" işaret parmağımla onları gösterdim. İkisinin de yüzünde iğrenç bir gülümseme vardı.

"Ben kendi ellerimle teslim etmiştim, ya kaçtı ya da polisler serbest bıraktı. Ama sen endişelenme ben halledeceğim" dedi ve yanımdan ayrılıp telefonunu kulağına götürdü. 

Otobüsümüz geldiğinde Harun ve Levent görünürde yoktu. Umarım hak ettiklerini yaşarlardı. 

Üsküdar'da bir kafeye gidecektik. Okuldan  Üsküdar 4 duraktı, fazlasıyla yakın. 

Otobüs, ne çok boş ne de çok doluydu. Hatta Kerem, Kaan ve Aras oturmuştu. Rüzgar, Eren, Barlas ve ben de ayaktaydık. Aras'la olan şeyden Barlas'a henüz bahsetmemiştim ama müsait olduğum ilk an söyleyecektim. 

Barlas ile karşı karşıya duruyorduk, aynı direğe tutunuyorduk. Parmaklarımız her birbirine değdiğinde göz göze geliyorduk. Yavaş yavaş parmaklarımı okşamaya başladı. Kimse görmedi ama benim karnımda kelebekler uçuştu. 

Otobüs Üsküdar durağında durduğunda büyük bir çoğunluk ayaklanıp kapının önüne geçmişti. Bende tam kapının önüne doğru geçecektim ki bir tane çocukla çarpıştım. 

"Çok özür dilerim" diyerek belimi tuttu ama bu tamamen refleksti çünkü tutmasaydı düşecektim. 

"Önemli değil" dedim gülümseyerek ve toparlanıp otobüsten indim. 

Barlas'ta indiğinde büyük adımlarla yanıma geldi. 

"Ne oldu" dedim çünkü saçma bir ifade vardı yüzünde. 

"Neden beline dokundu" diye sordu. Hayır. 

"Otobüsten inerken bana çaptı, bende tam düşecektim o da beni tuttu." 

"Yine de belini tutmasına gerek yoktu" 

"Götümden mi tutacaktı Barlas" dedim gülerek. 

"Tutsaydı bir de. Sende öyle herkese belini tutturma" 

"Şaka mı? şakaysa komik şaka değilse daha komik" 

"Şaka tabiki de. Tamam ufaktan bir kıskanabilirim de o kadar da öküz bir keko değilim be gülüm."

"Gülüm diyene kadar her şey iyiydi." 

"Neden öyle diyorsun. Benim hayallerim suya düştü şu an."

"Ne hayalin vardı Allah aşkına."  

"Evlendiğimizde bir sabah sen uyurken ben kalkıp sana kahvaltı hazırlayacaktım, sonra ağzıma gül koyup yatağa getirecektim kahvaltını" 

"Genelde 'seninle evleneceğim ulan' diyen erkeklerin hepsi ilk ayrılan oluyor o yüzden sakin ol. Ayrıca 4 tane abim bir tane ikizim bir tane de kardeşim var. Emin misin yani?" 

"Gülü seven dikenine katlanır" waow düştüm. 

Biz Keremlerin arkasında yürüyorduk. Bir büfenin önünden geçerken Barlas bana seslendi. 

SARCALAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin