sixty

8.2K 545 168
                                    

Huh, koskoca 60 bölüme ulaştık. Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz :)

Okumaya başladığınız saat??

&

Nisan

"Bak duydun mu? Onlar gerçekler, arkadaşlarım. Duydun mu? Ben hayal falan görmüyorum ya da kafam da kurmadım. Onlar gerçek! Akşın, Tuğrul, Koralp, Kavin, Sergen hepsi gerçek." Psikiyatristim yumuşak koltuğunda arkasına yaslanırken elinde de kalemi döndürüyordu. Sanki bir şeyleri çözememiş gibiydi ya da ben anlamıyordum, bilmiyorum.

Kurumuş dudaklarını ıslattı önce elinde ki kalemi masaya nazikçe bırakarak öne doğru eğildi. "Tamam, onlar gerçekler. Peki neden onlara dair hiçbir iz yok telefonunda?" Bakışlarımı kaçırdım hemen, nasıl anlatabilirdim ki çok şey olmuştu. Hangisinden başlamalıydım bilmiyordum.

"Ben onları hak etmiyorum, onlar çok iyiler. Ve aralarında bir kötüye ihtiyaçları yok!"

"Neden kötü olduğunu düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum, çok şey oldu hatırlamıyorum. Tek bildiğim şey Akşın'ı çok üzmüşüm..."

Televizyondan Esra Erol'u izlerken telefonuma ardarda mesajların gelmesiyle şarjdan çekip çıkardım. Meyve tabağını kucağımdan kaldırıp yan tarafıma koydum. Ekran kilidini açtıktan sonra uygulamaya girdim. Mesaj Sergen'dendi.

Sergen: Nisan, iyi misin?

Sergen: Merak ettik seni.

Sergen: Müsait olduğunda döner misin?

Nisan: İyiyim, bir şey mi oldu?

Sergen çevrimiçi

Sergen yazıyor...

Sergen çevrimiçi

Sergen yazıyor...

Sergen: Beni arayıp çok kötü bir şey oldu demiştin ya o yüzden soruyorum.

Nisan: Seni mi aramışım?

Nisan: Muhtemelen yanlışlıkladır.

Sergen: Telefonda konuştuk sesler geliyordu.

Nisan: Ne zaman?

Sergen: Sabaha karşı.

Nisan: Uyuyordum ben hatırlamıyorum, muhtemelen elim falan değmiştir. Film açıktır ya da onun sesidir.

Sergen: Emin misin?

Nisan: Yani, bilmiyorum ki.

Sergen son görülme 14.04

Sohbetten çıkıp direkt mesajları sildim. Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Herhalde yanlışlıkla aramışım onu. Fazla düşünmeden meyve tabağımı kucağıma tekrardan koyduktan sonra televizyonun sesini yükselttim.

Sergen: Lütfen hepiniz bakabilir misiniz?

Akşın: Baktım ben.

Koralp: Ne oldu?

Tuğrul: Paranormal şeyler okuduysan sikimde değilsin oturup ağlayabilirsin bir daha seninle hayatta aynı evde kalmam ben..

Sergen: Dur bi öyle bir şey değil.

Kavin: Moladayım evet söyle.

Tuğrul: Sergen sen Acun Ilıcalı mısın konseyden önce potaya kimin gireceğini göstermeden reklama giriyorsun..

Vamos Nos Encontrar & TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin