Upuzun bir aradan sonra yeniden merhaba, çok özlemişim burayı. VNE'yi de sizleri de, finali hala beğenmeyenler var bir önce ki özel bölüm içinize sinecekse onu final olarak kabul edebilirsiniz. Kitabı belki ilerleyen dönemlerde düzenlemeye alırım bilmiyorum şu anlık karar vermedim, hala yeni gelen okuyucularımız var. Onlara da hoşgeldiniz diyip özel bölüme geçiyorum o halde...
Sizlere anlattığım bölüm sonu dedikolarını bile özlemişim,
Sıkı bağlayın kemerlerinizi uçuşa kalkıyoruz.
HAYKIRACAK NEFESİM...
***
Beş yıl sonra...
Ayakkabılarımın bağcıklarını hızlı bir şekilde bağladıktan sonra koşar adımlarla evden çıktım, yetişmem gereken bir tören ve bir sevgilim vardı. Ne kadar hızlı olursam o kadar iyiydi benim için. Kapının önünde beliren arabayla hiç beklemeden kendimi arka koltuğa attım, ön koltuk çoktan rezerveydi tabiki...
Şu anda neler olduğunu merak ediyor olabilirsiniz; hemen anlatmaya başlyorum o halde. Koralp'in üniversite mezuniyetine gidiyorduk. Önde Tuğrul, hemen yanında ise sağ koltuk prensesimiz Kavin oturuyordu(!) Arkada Sergen ve ben oturuyorduk, birazdan da Koralp'in kardeşi Tuana'yı almaya gidecektik.
Hayatlarımızda o kadar çok şey değişmiştiki; nereden başlayıp anlatacağımı bilmiyorum ama sanırım bir yerden başlamam gerekiyor.
Ben Akşın; mütercim tercümanlık bölümünü okul birincisi olarak geçen sene bitirmiş ve şu anda da yabancı dilde ki kitapları türkçeye çeviriyorum. İşimi çok severek yapıyorum, dahasını soracak olursanız; annem evlendi, artık onunla birlikte hayatını paylaşan bir kocası var. Sık sık görüşemesekte ara ara telefonlaşıyoruz. Kocasının işi dolayısıyla başka bir şehre taşındı. Babam ise Nisan'ın annesiyle evlendi ve birlikte yaşıyorlar. Babamla beş yıldır konuşmasam da Nisan'dan haberlerini alıyorum.
Nisan, annesi ve babam (!) gerçekten daha iyi bir üçlü olamazlardı değil mi?
Babam her ne kadar benimle görüşmek istese de ben onunla görüşmeme kararı almıştım, Nisan'la aramız düzelse de eski samimiyeti pek yakalayamamıştık geçtiğimiz yıllarda. Zaten o da artık yıllardır hasretini çektiği biricik babasına kavuştuğu için beni gözü pek aramıyordu.
Grupla da çok konuşmuyordu, hala İzmir'deydi. Beş yılda sadece iki kere İstanbul'a yanıma gelmişti, dahası yoktu ve sanırım olmayacaktı. Olmasını istiyor muyduk orasından bile emin değildim, değildik.
Evet, doğru okuyorsunuz. Beş yıldır İstanbul'dayım. Boğaziçi Üniversite'sini kazandıktan sonra bir daha Ankara'ya ayak basmadım, gitmekte içimden gelmemişti zaten. Hem beni oraya bağlayan bir sebebim de yoktu. Koralp'te İstanbul'daydı, arkadaşlarımda...
Nisan'ın psikolojik tedavisi geçtiğimiz üç yılın sonunda sonlanmıştı. Eskiye nazaran daha iyiydi, belki de biz öyle olmasını umuyorduk bilmiyorum.
Tuğrul'a gelecek olursak Uluslararası Hukuk bölümünü Fransa'dan yana kullanmıştı ve Fransa'da bir hukuk bürosunda çalışıyordu. Ara ara Türkiye'ye gelmeye çalışsa işleri gerçekten çok yoğundu, başını kaşıyacak vakti olmuyordu. Şimdi de sırf Koralp'in üniversite mezuniyeti için gelmişti. İki günlüğüne buradaydı.
Kavin ise üniversiteye devam etmeyip sınava yeniden hazırlanarak çocuk gelişimi bölümünü kazanmıştı. Bu sene ikini senesiydi, kardeşi Ayraz ise okuluna devam ediyordu ve ikili amcası ve yengesinin yanından ayrılıp ayrı eve çıkmışlardı. Tuğrul'la ise uzak mesafe ilişkisi yaşıyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vamos Nos Encontrar & Texting
Teen FictionSıkıntıdan patlayıp beş numara birden sallayıp, salladığı numaraları bir gruba toplayan kızımızın macera dolu yolculuğunda onu ve yeni tanıştığı arkadaşlarını bu yolculukta nelerin bekleyeceğini okumak istiyorsan, gel hadi. Sen de gruba davetlisin...