Vamos Nos Encontrar & Texting

sixty - six

Selamınaleyküm mümin kardeşlerim

Artık eskisi gibi bölüm sonlarında yaşadığım, gördüğüm komikli şeyleri anlatacağım

Kitaba nereden rastladınız ya da nasıl görüp okumaya başladınız yazarsanız çok sevinirim

***

Tuğrul

"Tuğrul, daha hızlı!" diye anırmasıyla beraber başımı koyduğum yastığı Sergen'in suratına fırlattım. Koralp hariç tüm tayfa olarak bizim evde toplanmıştık ve karşı odada Efe'nin odası, alt katımızda Kavin'le Akşın kalıyordu. Yan tarafımda ise annemle babamın yatak odası vardı. Hiç susmak bilmeyen edepsiz Sergen'i yerde yatırıyordum ama çenesi hala durmuyordu.

Neymiş benimle beraber yatakta yatacakmış, oldu canım başka bir emrin?

"Ah, Tuğrul dayanamıyorum." yattığım yerden doğrulup Sergen'in karnına oturup ellerimi boğazına götürdüm. "Lan sus bak yoksa gebertirim seni!" Sergen daha çok anırmaya başladığında saçlarını çekmeye başlamıştım. O sırada çığlığı basmasıyla kapımın açılması aynı anda oldu. "Ay yetişin komşular adamı sikiyorlar."

Karşımda Kavin, Akşın, Efe ve annemleri görmemle olduğumuz pozisyona baktım, ben şu anda Sergen'in üstünde yarı çıplaktım ve saçlarını çekiyordum. Sergen ise bacağının brini belime dolamıştı, hızlıca üzerinden doğrulup ayağa kalktığımda Sergen anırmaya devam ediyordu. "Teyzeciğim oğlun cazibeme dayanamadı ve üstüme çıktı. Çok arsız bu oğlan. Hiç yakıştıramadım doğrusu." Efe Sergen'in üstüne atılmasıyla ayağı halıya takılıp Sergen'in üstüne düşmesi bir oldu.

"Ayol abili kardeşli namusuma göz dikmişler." Efe'yi kolundan tutup ayağı kaldırdım, annemle babam odalarına geri gittiğinde güzel bir azar yiyeceğimizi yüzlerinden anlayabilmek çok zor değildi. Kavin'le Akşın şaşkınca bakarken gidip Kavin'in gözlerini kapattım. "Sen bakma güzelim, göz zevkin bozulmasın." diyerek gözlerini elimle kapattığımda elimi ittirip kafama bir tane yapıştırdı. "Oğlum sen niye rahat durmuyorsun da çocuğun üstüne çıkıyorsun, bir de inleme sesleriniz geldi aşağı kadar çok ayıp Tuğrul." dediğinde yüzüne bakamamıştım.

Akşın kahkalarla gülerken aşağı doğru adımlamıştı ki Kavin benim hiçbir şey söylememe izin vermeden Akşın'ın peşinden ilerlemişti, dönüp Efe'ye baktığımda kırmızı boğa görmüş gibi bakmasıyla beraber omzunu sıvazladım gülümseyerek. "Hadi abiciğim, odana git sen." dediğimde omzuma çarparak odadan çıkıyordu ki geri dönüp ayağıyla Sergen'in kafasına basması bir oldu. Sergen çırpınırken ben de gülmeye başlamıştım ki telefonumun çalmasıyla komodinin üzerinde ki telefonu elime alıp arayanın kim olduğuna baktım.

Tırrık arıyor...

Yanıtlayıp kulağıma götürdüğümde odadan çıkıp Efe'nin odasına girdim ve kapıyı arkamdan kapattım, Efe Sergen'i boğazlar mı yoksa sakat mı bırakır hiç umrumda değildi. Rahatta durmuyor pezevenk. "Alo, bir şey mi oldu Tuana gece gece niye aradın beni?" Hışırtılı gelen sesten sonra Tuana'nın sesini duymuştum. "Bana Efe'nin numarasını vermen lazım, acil." dediğinde kapının açılmasıyla gelen kişiye baktım. Efe yatağa girerek yorganı da kafasına doğru çekti, ben de yatağın üstüne oturup bıkkınca bir nefes verdim.

"Sen şimdi Efe'yi bırak asıl Koralp ne yapıyor ben onu anlamadım, manyak mı bu çocuk? Hani bunlar Akşın'la sevgiliydi?" telefon suratıma kapanırken sinirlenmiştim, gece gece hem Efe'nin numarası için araması hiç hoş değildi. Kapı tekrar açıldığında gelen kişiyle kaşlarımı çattım. "Ne var suratına tükürdüğümde yarabbi şükür diyecek insan ne var?" Sinsi sinsi gülümsemesinin ardından kobra gibi Efe'yle benim arama sızdığında yastığı kafasının altından çektim.