seventy three - the end

9.2K 395 363
                                    

Paloma Faith - Only Love Can Hurt Like This

19 Ekim 2022

Yatağımda mışıl mışıl uyurken dürtüklenmemle gözlerimi kırpıştırdım, kimdi bu densiz sabah sabah Allah aşkına? Kolumu artık hissetmediğime kanaat getirdiğimde yastığıma gömdüğüm kafamı kaldırıp tepemde gardiyan gibi dikilen ablama baktım.

Sen yine geldin mi?

"Ne var ya!" sızlanmamla gözlerimi devirip yaz kış sarınarak yattığım yorganımı üzerimden çekip aşağı doğru savurduğunda gözlerimi kısarak ablama baktım, birazdan üstüne atlayacağımı anlamış olacak ki saçımdan çekiştirmeye başladı. Ben de onun saçlarına elimi daldırdığımda başlasın günlük maraton abla - kardeş kavgası...

"Yine benim pijamalarımı giymişsin, seni geberteceğim pis varoş." diyerek saçlarımı çekmeye devam ederken karnına tekme savurdum. İşte güç budur! "Aa yeter be, senin kokuşmuş kıyafetlerine kalmadım. Hem sen giderken demedin mi sana veriyorum bu pijamayı diye?" ona soru dolu gözlerle baktığımda gözlerini kısarak yüzümü inceledi, yalan mı yoksa doğruyu mu söylüyordum onu anlamaya çalışıyordu.

"Demişsem bile geçmişte kaldı, çıkar çabuk kalleş!" tekrar birbirimizin saçına yapıştığımızda arkadan gelen sesle birbirimizden ayrıldık. "Kızlar, ne yapıyorsunuz siz orada?" babama göz devirdim, ne yapıyoruz hamur açacak halimiz yok kavga ediyoruz işte.

"Benim pijamamı giymiş!" demesiyle hızla babama döndüm. "Yalan söylüyor giderken sana bıraktım sen giy demişti!" ablama bakıp omuz silkmemle tekrar üzerime atıldı, babam araya girip bizi ayırdığında ikimizde saçlarımızı savurduk. Birbirimize çatık kaşlarla bakarken ablam benden önde davranıp odadan çıkıp merdivenlere yöneldi.

Varoş gülü...

Ben de saçımı savurarak aşağı indiğimde babam da peşimden geliyordu, hep birlikte sofraya oturduğumuz da annem de gelmiş çaylarımızı dolduruyordu. "Anne, cidden mi sadece kahvaltılık yiyeceğiz? Başka bir şey hazırlamadın mı?" dedi ablam masaya bakarken. Babam annemden önce davranıp söze atladı. "Anneniz çok yorgun kızlar, siz hazırlamak istemez miydiniz? Hem bunları bulamayan da var şükredin." demesiyle ablam dudaklarını araladı.

Ne söyleyeceğini biliyordum.

"Dad, I'm a material girl!" demesiyle kıkırdadım, babam gözlerini devirerek tabağına döndüğünde annem çayımı uzatmıştı, elinden bardağımı alarak masaya koydum. Ablamın kulağına yaklaşarak fısıldadım, "Çok kötü bir rüya gördüm..." dememle tabağından bakışlarını çekip bana döndü. "Ne gördün be? Uzaylılar tarafından mı kaçırılıyordun yoksa? Ay nerede o günler?" demesiyle yüzümü buruşturdum.

Gerizekalı!

"...Koralp'i, Tuğrul'u, Kavin'i, Sergen'i Turna'yı, Alper'i, Tuana'yı, Uraz'ı hatta ve hatta seni de gördüm." tiksinerek bana baktığında çayımdan bir yudum almamla dilimin yanması bir oldu. Öksürmeye başlarken ablamın önünde ki suya uzanacaktım ki annem benden önce davranıp önüme uzattı bardağı. Suyu kafama dikerken annem ablamı cimcikliyordu, "Nisan, suyu uzatsana kardeşine." demesiyle ablam bana göz devirdi, ben bu varoşu yolacağım.

"Beni nasıl gördün? Güzel miydim bari?" demesiyle yüzümü ekşittim, "Hayır, sen alzheimerdın, kafayı sıyırmıştın..." ablam içtiği çayı püskürtürken kahkaha attım. "Baban alzheimer!" demesiyle babam ablama ters ters baktı. Ablam şirin olduğunu tahmin ettiği bakışlarıyla babama bakarken beni işaret etti. "Dad, bana alzeheimersin diyor!" gözlerimi bön bön ablama diktiğimde hemen kendimi açıklamak için lafa atladım. "Rüyamı anlatıyordum sadece..." dedikten sonra annemle babam tabaklarına döndüler geri.

Vamos Nos Encontrar & TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin