Vamos Nos Encontrar & Texting

fifty - five

MERHABA CANLARIM💜

Multi öylesine almak isterseniz alın no problem😛

***

Tuğrul

"Bir gelir misin şuraya!" Ellerini belinden çekip ayaklarını sürüye sürüye yanıma geldi, rahat oturması için biraz yana kayıp oturmasını bekledim. Rüzgar saçlarını savururken güneşin biraz da olsa yansıması yüzünde ki çilleri iyice ortaya çıkarmıştı. "Kavin, otur artık şuraya."

Saçlarını arkaya savurup aramızda mesafe olacak şekilde oturdu. "Bu ne şimdi? Trip mi?" Gözlerini devirerek önüne döndüğünde karşıdan gelen Koralp'e bakıp baş selamı verdi. "Nereden geliyorsun uzaydan mı?" Kavin'in beni dürtmesiyle ayağa kalkıp Koralp'le tokalaştım.

Anında geri çekilirken Koralp'in oflayarak kalktığım yere oturmasıyla yandan bir bakış attım. Bu ikisi birbirlerine o kadar çok benziyorlardı ki, bazen abi - kardeş çıkacaklar mı diye düşünmüyor değildim. Çünkü ikisi de aksiydi ve birbirinden huysuzlardı. "Akşın'la aramız limoni biraz." Kavin ters ters bakıp önüne dönerken Koralp'in omzunu sıkıp destek verircesine sırtını sıvazladım.

"Takılma oğlum ya, karı işleri işte." Kavin'in bakışları anında bana kayarken elimle fermuar yapıp karşımda ki denizi izlemeye koyuldum. 2 laf etmeye gelmiyordu ya hemen fırçalanıyordum. "Karı işleriymiş, bir çarpıcam görecek karı işlerini. Bi, kadın demeyi öğrenemediniz be!" Kavin'in söylediklerini es geçip cebimde titreyen telefonu çıkarıp arayan isme baktım. Bi rahat yoktu amına koyim, her boka maydanoz olacaktı Sergen şerefsizi.

"Ne var cibiliyetini siktiğim."

"Çok ayıp ama aşkoloşum. İnsan hayatının anlamına böyle şeyler söyler mi? Aa duymayayım bir daha ağzına acı biber sürerim bak."

"Bi korum sana buradan köprü girer Sergen. Benim sinirlerimi bozma!"

"Sinirini yesinler aman iyi be! Neyse ben sana şey diyecektim.

"Ne diyecektin yarram?"

"Koralpçiğim yanında mı?"

"Evet."

"He iyi tamam."

"Ne diyorsun amına koyim sen yine. Götün ayrı oynamaya başladığına göre entrikalar dönüyor demektir."

"Ay nasıl da tanırmış aşkısını. Öperim götünden."

"Siktir git sarsak herif!"

"İyi tamam be."

"Kapa şu telefonu beni daha fazla delirtme, kapa!"

"Aşkım önce sen kapat."

"Ağacın götüne-

"Hayır aşkım önce sen kapat."

"İzmir'e gelirsem ağzına burnunu sokmayan ne olsun lan it herif."

"Aşkım kapatıyorum kontörümü yedin ya pis mahluk."

"Göt herif, kapattı. Kontörmüş, ben sana göstericem kontörü!" Telefonu cebe atıp gerisin geri bizimkilerin yanına döndüğümde Kavin'i göremeyip seslice ofladım. Hep başına buyruk hareket ediyordu bu kız, delirtmeye yemin etmiş gibi. "Kavin nereye gitti şimdi?" Koralp omuzlarını aşağı doğru sarkıtırken bir tane geçirdim kafasına. Aramızda ki tek akıllı da delirdiğine göre bize geçmiş olsundu artık.

"Açım ben iskender gömmeye gidiyorum isteyen gelsin dedi. Hiç keyfim yok benim, istiyorsan sen git peşinden." Her duygu değişiminde insan yemek yer miydi ya? Şahsen benim iştahım kapanıyordu, nasıl yemek yeme isteği geliyordu insanlara anlayamıyordum. Koralp'in kolundan tuttuğum gibi oturduğu yerden kaldırıp çekiştirmeye başladım.