Koralp
Ne zaman odama konulan mumların varlığını bilmeden dikişlerimi zorlamadan yattığım yerden doğruldum. Sergen'e mumları toplamasını söylemiştim, bir yatağa koymadığı kalmıştı. Her yerde mumlar vardı, gözümü kapattığım an bile gözümün önüne geliyordu. Gözlerimi ovuşturup banyoya yöneldim, hastaneden taburcu olsamda duş alamıyordum şu günlerde. Dikişler yeni olduğu için doktor izin vermemişti. Soğuk suyu yüzüme çarpmamla kendime gelsemde çok eğildiğim için hafif ağrı hissetmemle doğrulup havluyu elime aldım. Havluyla yüzümü kurularken aynadan kendime bakıyordum.
Dün gece Akşın'ın yokluğunu fark edip peşine düşmüştüm. Onu bulmam zor olsada sağ salim eve getirmemle rahat bir uyku çekmiştim. Ailevsel problemlerinden zaten haberdardım. Nisan'ın da Akşın'ın annesi ve babasının boşanması üzerine kalacak bir yeri olmadığını söylediğinde direkt olarak Akşın için yollara düşmüştüm. Ona bende kalabileceğimi söylesemde gelmemişti, gururlu bir kızdı. Ama böyle bir durumda gurur yapmaya da gerek yoktu. En azından ben böyle düşünüyordum açıkçası. Nisan'ın ise Akşın'la kavgalı olduğunu düşünüyordum ki öyleydi de zaten. Birden bu kadar değişmesi ve Akşın'ı düşünmeye başlaması, bana haber vermesi, onu merak etmesi dikkatimden kaçmamıştı.
Benimle önemli ve özel bir şey konuşacağını söylemişti. Bunu Akşın'a yoruyordum, içimden bir ses konunun Akşın'a varacağını söylüyordu. Genelde hislerimde yanılmazdım ve 6. hissim oldukça kuvvetliydi ama konu Nisan olduğu zaman beynim duruyordu ister istemez. Çözemiyordum onu, bence kimse çözememişti. Kendisinin bile ne yaptığı hakkında bir fikri olduğunu düşünmüyordum. Anlamak çözmeye yetmezdi belkide...
Ağır hareketlerle üzerimdeki pijamalardan kurtulmaya çalıştığımda odaya pat diye giren Tuana'ya baktım. Kapıyı çalma huyu yoktu hiçbir zaman. Tabiki aynısı kendisine olduğu zaman kıyamet kopmuşçasına çığlık atması ayrı bir ironiydi ama olsun. Önüme kadar gelip sweatimi yavaşça kafamdan geçirdiğinde kollarımı soktum içine ben de. Sweati giydikten sonrada eşofmanı geçirip çoraplarımı giydim. Elleri belinde beni izleyen kardeşime hayırdır dercesine göz kırptığımda alnıma düşen birkaç tel saçlarda savrulmuştu. Tuana sürekli bu harekete düşse de bilerek yapmadığımı bir türlü kabul etmiyordu.
Elinde odanın diğer ucuna attuğım pandufları getirdiğinde elinden alıp yatağa oturdum. Benim giymeme izin vermeden kendi giydirdiğinde saçlarını karıştırdım. Bu süreçte benim kadar Tuana'yla babamda çok yıpranmıştı. Yinede benim destek olmam gerekirken abi rolünü Tuana üstlenmişti. Benim kafam allak bullak olduğu zamanlarda beni kendime getirmeye çalışırdı hep. Seviyordum onları, böyle bir aileye sahip olduğum için şanslı hissediyordum. "Akşın hakkında ne düşünüyorsun?" Bana yönelttiği soruya omuz silkip kapıyı açtım ve geçmesi için öncelik tanıdım. Merdivenlerden yavaş yavaş inerken Tuana'da koluma girmiş bana yardımcı oluyordu.
"Aşık mı oydun çen? Ne ara büyüdün bu kadar?" Çocuk sesleri çıkardığında göz devirdim. Ne demişti o? Aşk mı? O kızdan sonra biriyle aşk yaşayacağımı sanmıyordu herhalde. "Ya tamam onunla ilişkin pek yolunda gitmemiş olabilir. Ama Akşın farklı, hissediyorum ben." Son basamağa geldiğimde kolunu bırakıp salona ilerledim. Bu konuların üstünden çok sular akmıştı. Şimdi ne diye eski mevzuları ısıtıp ısıtıp önüme getiriyordu anlamıyordum. "Sana göre herkes farklı ve iyi zaten Tuana." Yanıma kurulup kumandayla televizyonu açıp,kanalları gezmeye başladı bir yandan da bana laf yetiştirmeye çalışıyordu. "Tamam, bir kere yanılmış olabilirim. İnsanlık hali ama o kızda iyiydi, her ne kadar adını anmak istemesende."
Adını hepsinin ağzında yasakladığım kızın sürekli mevzusunun açılmasından rahatsızlık duyuyordum. "Turna'yla aramda geçenler geçmişte kaldı. Kaç kere diyeceğim Turna'nın adı geçmesin diye!" Oturduğum koltuktan yavaşça kalkıp mutfağa yöneldim. Annemin yokluğunda Uraz'dan öğrendiğim kadarıyla evde yemekleri ben yapardım. Üniversite'ye gittiğimden beri Tuana'ya kalsada işler, geldiğim zaman mutfak bana kalıyordu haliyle. Oflayarak peşimden mutfağa geldiğinde bu konunun kolay kolay kapanmayacağını anlamıştım. Zaten sürekli aynı şey oluyordu. "Turna'ya haksızlık ettiğini ne zaman anlayacaksın abi?" Kafamı iki yana salladığımda bu konu hakkında düşünmek bile beni kötü yapmaya yetiyordu. Tuana'nın söylediklerini umursamayarak buzdolabına yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vamos Nos Encontrar & Texting
Teen FictionSıkıntıdan patlayıp beş numara birden sallayıp, salladığı numaraları bir gruba toplayan kızımızın macera dolu yolculuğunda onu ve yeni tanıştığı arkadaşlarını bu yolculukta nelerin bekleyeceğini okumak istiyorsan, gel hadi. Sen de gruba davetlisin...