Vamos Nos Encontrar & Texting

thirty - two

Sergen

Son ses müzik açmış arabada giderken ablama söylediğim yalanlar aklıma geldikçe kendimi tutamayıp gülüyordum sürekli. Etraftaki bakışları üzerimde hissederken dahada çok gülmeye başlamıştım. Komikti ama, komikti yani.

Herkes gülsün!

Ablama arkadaşımın doğum günü partisine katılacağımı ve 1 saate geri döneceğimi söylemiştim. Ama ben şu anda Kavin'i almak için çalıştığı kafeye doğru sürüyordum, sonrasında da Ankara yolcusu kalmasın...

Telefonun çalmasıyla açtım ve airpodsun birini kulağıma taktım. Arayan kişiye bakmamıştım, Kavindir diye düşünüp direkt aramayı yanıtladım. "Kavinciğim merhaba hayatım." Karşıdan gelen sesle kahkaha atmıştım. Bu da her şeye sinirleniyordu, dünkü bok. "Hayatımı alır götüne sokarım senin!" Arkasından he he derken Kavin'in söylediği şeyle gözlerimi fal taşı gibi açmıştım. "Tuğrul'la Akşın buluşmuşlar. Haberin var mıydı senin?" Biten şarkıyı yeniden açıp Kavin'e olumsuz cevap vermiştim. Tuğrul'un Ankara'ya gideceğini biliyorduk zaten demekki Akşın'la buluşup beraber gideceklerdi Koralp'in yanına. "Akşın hepimizden hızlı çıktı baksana." Kavin'e fazla kulak asmayarak kafenin önünde durmuştum.

Beni görünce ona el salladım o da yine her zamanki odun haliyle bana gözlerini devirdi. Her şeye neden bu kadar parlıyordu anlamıyordum doğrusu. Aman canım sende, sanki yedik. Ceketini giyip arabaya bindiğinde gaza bastım. Navigasyona Tuana'nın attığı konumu girip yola devam ederken bir yandanda Akşın ve Tuğrul meselesini soruyordum. "Akşın hepimizden hızlı çıktı derken? Ne kastettin Kavin?" Elinde olan telefonunu cebine koyup yola bakmaya devam etti. "Bir şeyler geldi kulağıma. O yüzden söyledim." Kaşlarımı çatarken bunu nereden duyduğunu merak etmiştim. Akşın mı söylemişti bir şeyler acaba. "Kim, ne dedi?" Ellerini öne doğru uzatıp aynayı düzeltti. Saçını kulağının arkasına sıkıştırıp arkasına yaslandı geri. "Nisan." Nisan'ın ismini duymamla şaşırırken neden böyle bir şey söylediğini anlamıyordum. "Ne söyledi sana?"

Telefonu uzatınca elinden alıp mesajlara baktım. Arabayı kenara çekip ne konuştuklarını okuyordum. Nisan, Akşın'ın önce Tuğrul'dan hoşlandığını ama Tuğrul'un sevgilisi olduğunu öğrendikten sonrada Koralp'ten hoşlandığını söylemişti. Kavin'e dönüp baktığımda dışarıyı izlediğini gördüm. "Bunlar ne be!" Çemkirmemle bana bakıp elimden telefonu aldı ve cebe attı. "Çok konuşmada devam et. Yolumuz uzun." Bunu sonra konuşacaktık, öylece kapanıp gidemezdi Nisan'ın söyledikleri ağır bir ithamdı. Gaza tekrardan yüklenip telefonu çıkardım ve uygulamaya girdim. Akşın ve Tuğrul'a saydırırken neden buluşup haber vermedikleri içinde bir mesaj yazdım. Hepimiz grupta konuşmaya devam ederken arabayı kullanmaktan yazamadığımı fark edince Kavin ses kaydını açtı. Birbirimize ettiğimiz küfürler havada uçuşurken ikimizde gülüyorduk.

Onlar konuşmaya devam ederken birden açılan asmr videosuna baktım. Bu şimdi durduk yere nereden açılmıştı? Adamın iştahla yediği videoyu izlerken kendimden geçmiştim. Ardarda asmr videoları izlerken Kavin'i dürttüm. Kesinlikle bayılacaktım. "Ölüyorum şimdi bayılacağım." Kavin telefonda ses kaydı atarken bir yandanda gülüyordum. "Mal izleme, izleme. Rahatsız mısın Sergen!" Kendimden geçmişçesine kahkaha atarken Kavin bana küfrediyordu.

Terbiyesiz!

"Kavin hakkını helal et kanka! Ben gidiciyim." Son söylediğimde gülmeye devam ederken Kavin direksiyonu tutup yönlendirmeye çalışıyordu. "Haram zıkkım olsun. Şimdi öleceğiz gerizekalı düzgün sür." Müziğin sesini son sese getirip arabada koparken onlar grupta konuşmaya devam ettiler. "Mal bayılacaksın artık, kes şunu. İzleme, izleme lan." Ben ayılıp bayılmaya başlarken Kavin bana sövüyordu. Şu anki halini görse gülmekten ağlayabilirdi. "Tamam lan dur. Allah'ın cezası bir daha seninle yolculuğa çıkarsam iki olsun amına koyayım." Arabayı Burger'a sürdüğümü söylediğimde birbirine girmiş saçlarını eliyle düzeltirken onayladı beni. "Bir sonraki durak Burger aşkım. Yehu baby." Bana tip tip bakarken içimde gülme isteği uyandırıyordu ama kendimi tuttum ve gülmemeye çalıştım.