Merhabalar, nasılsınız
Size yanlışlıkla keşfettiğim şarkılar önereyim durun
Dinlersiniz belki
Tolgahan Tarıoğlu - Nefesini Tut
Yıldızlardan Düştük - İzin Var Dudağımda***
Nisan
Kapının çalmasıyla elimde ki kumandayı koltuğa bırakıp ayaklandım, kim gelmiş olabilirdi ki bu saatte? Annem de evdeydi. Komşulardan birinin gelmiş olacağını düşünüp kapıyı açtığımda karşımda tanıdık simalar gördüm.
Gruptakiler gelmişti,
Arkadaşlarım.
Sergen öne atılıp bana sarıldığında kollarımı boynuna doladım hemen, diğerleriyle de teker teker sarılıp sıra Akşın'a geldiğinde çekinmiştim. Çok geçmeden bana sarıldığında ben de ona sarıldım.
Bana sarılmasını beklemiyordum.
İçeri davet ettiğimde geçip koltuğa oturdular, annem de mutfaktan çıkıp geldiğinde hepsine "Hoşgeldiniz." diyerek selamlaştı. Geri mutfağa döndüğünde bir şeyler ikram etmek için hazırlık yaptığını anlamak zor değildi. Hepimiz suspus otururken ilk konuşan Kavin olmuştu.
"Ee millet, susup oturmaya mı geldik buraya? Konuşsanıza bir şeyler." dediğinde koltuğun üstünde duran kumandayı bana uzattı Sergen. "Aç kız şu Esra Erol'u, izliyordum yarım kaldı." Kafamı sallayıp Atv'yi açtım, sadece televizyon izlemeye başlamış, hiçbirimiz konuşmuyorduk.
Buraya geleceklerini tahmin etmemiştim, açıkçası hiçte beklemiyordum.
Onca şeyden sonra arkadaş kalmayız diye düşünmüştüm, kötü şeyler yaptığımdan haberim vardı. Ama ne yaptığımı tam bilmiyordum, psikiyatristim onların gerçek olmadığını söylemişti, onlar gerçek değilse annem nasıl görmüştü onları?
Onlar gerçek olamayacak kadar güzellerdi aslında, hepsinin kalbi de o kadar temiz ve iyiydi ki. Buraya kadar gelip beni ziyaret etmelerini tabiki beklemiyordum ama yine de mutlu olmuştum.
Mutlu olmak bu kadar basit miydi?
"Nisan, gel de bana yardım et kızım." annem mutfaktan bana seslendiğinde ayaklanıp adımlarımı mutfağa doğru atmıştım. Peşimden gelen kişiye baktığım da Akşın olduğunu gördüm, onun ardından Kavin'de kalkıp gelmişti.
"Biz de yardım edelim." dediğinde tebessüm ettim, Akşın'la aramızda ki buzlar sanırım eriyordu.
Sonuç olarak biz kardeştik, ne kadar üvey olsak bile...
Tabakları hazırlamaya koyulduğumuzda annem bizi yalnız bırakmıştı, konuşacak bir şeyimiz varmış gibi. Kavin çayları bardağa doldururken başımın dönmesiyle sandalyeye oturdum. Bu aralar kendimi iyi hissetmiyordum, sebepsiz bir şekilde sadece uyumak istiyordum.
"İyi misin Nisan?" Akşın'ın sorusuyla ona döndüm. Ne diyeceğimi bilmiyordum, sahi gerçekten nasıldım?
"Bilmiyorum, başım döndü bir anda." dediğimde sandalyeyi çekip yanıma oturdu, ona bakmaktan utanıyordum. Kim bilir neler demiş neler yapmıştım, yüzüm var mıydı onu bile bilmiyordum. Yine de karşısında bir kedi yavrusundan farkım yoktu.
Sadece tebessüm edip kolumu sıvazladı.
"Biraz dinlensen iyi olur, ilaçların var mı?" dediğinde kafamı salladım ağır ağır, ilaç kullanıyordum hem de bir sürü. "Getireyim mi, neredeler?" diye sorduğunda elinin üstüne elimi koydum gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vamos Nos Encontrar & Texting
Teen FictionSıkıntıdan patlayıp beş numara birden sallayıp, salladığı numaraları bir gruba toplayan kızımızın macera dolu yolculuğunda onu ve yeni tanıştığı arkadaşlarını bu yolculukta nelerin bekleyeceğini okumak istiyorsan, gel hadi. Sen de gruba davetlisin...