Merhaba...
Mehmet sardı kollarını Güleyşa'ya ve bağrına bastı.
Öyle sıkı sarıldı ki genç kız ne yapacağını şaşırdı.
" Mehmet abi napıyon bir gören olacak "dedi zar zor çıkan sesi ile.
" Güleyşa gitme " dedi kısıkca ses tonu ile genç adam.
Memo farkındaydı bazı şeylerin ama Güleyşa için erkendi daha karşı tarafın bakışı, duruşu, konuşması ne ifade eder anlayamazdı ama kendini güvende gibi hissetti sevgi görmek buydu galiba, ilk kez böyle birşey yaşıyordu çocukken çok oynarlardı da büyürken uzaklaşmıştı o yakınlık, Mehmet abisiydi onun ve mesafe vardı artık aralarında..
Kısa bir an sonrası aklı başına gelmiş gibi:" abi ben okula giderim, emmimde yanlış düşünmüş.Öyle birşey yapmaycam seninle de evlenmem" dedi Güleyşa bir adım geriye attı ve çıktı Memonun kollarından..
Mehmet gülümsedi genç kıza.
" tamam tamam oku git ama temelli gitme Gül biz napacaz sen olmazsan" dedi heyecanlı bir ifâde vardı suratında.Memo beğeniyordu Güleyşa'yı zaten seviyordu da ama duyguları acımakmı ilgimi net değildi.
Ali gibi değildi mesela.
Ali, herşey olmuştu Güleyşa'ya çocukluk aşkıydı onlarınki ve yanacaktı ikiside bu aşkta..
Güleyşa yere eğdi başını başka bir kelime etmedi..
Mehmet sessizce baktı kızın yüzüne, masumdu genç kız su gibi tertemiz..
Nihayet minübüs göründü yokuşun başından.Genç kız döndü ardına elini kaldırdı dursun dolmuş diye ve kısa bir göz teması ile "gidiyom ben abi "dedi, gelmem demekti sözün altında yatan aslında.
Mehmet kısık bir sesle " gel geri Gül'üm" dedi ama kendi bile duymadı galiba söylediğini...
Güleyşa elini çenesine dayadı ve tüm yol boyu düşündü olan biteni zaten yanlızdı iyice yanlız kalmıştı artık dönmeyecekti bir daha bu köye en azından şimdiki aklı öyle diyordu..
Okuluna vardı. Yurt alanı büyüktü okul da içindeydi.Hızlı adımlarla girdi binaya kimse yoktu sanki yurtta erkendi daha gelmemişlerdi demekki diğer öğrenciler.
Yatağına koydu kıyafetlerinin olduğu poşeti .Yığılmış gibi oturdu yatağın köşesine ağlamaya başladı içinde bir özlem vardı anne baba özlemi olsalardı keşke şimdi bir desteğe ihtiyacı vardı...
Bir müddet sonra gözünü açtı uyumuştu meğerse, iki büklüm kıvrılmış dizleri tutulmuş gibiydi zar zor doğruldu tek camlı pencereye yaklaştı öğle vakti geçiyordu aşağıya bakınca gördüğü çocuk ile yüzü aydınlandı çabuk hareketlerle bahçeye gitti.
Ali gelmişti hem de erkenden son arabayla gelirdi normalde annesine ne kadar yardım ederse kâr sayardı çünkü..
Bahçe boş okul boş olunca nöbetçi öğretmen ve diğer çalışanşardan dikkat çeker diye herzmanki okul arkasına gitti ikiside hep buluştukları yere geldiler..
Ali baktı Güleyşa'nın gözleri yüzü şişti sıkıntısı vardı belli ki yan yana oturdular duvarın dibine ve ani bir hareketle sarıldı genç çocuk Güleyşa'ya.
İkinciydi bu bugün ve Güleyşa şaşışırdı ne yapacağını bilemedi utandı da..
" ne oldu Güleyşa niye ağladın" dedi Ali.
Güleyşa çocuğun sıkmasından sesini zor buldu " nerden biliyonda ağladım" diye geçiştirmek istedi.
" yüzün ben kötüyüm diyor" dedi Ali..
Güleyşa , Ali'nin kolunu tuttu
" tamam bırak Ali, öğretmenler görür biz büyüdük artık " dedi.
Ali ısrar etti neler olduğunu anlatması için ve Güleyşa iki günde köyde nr yaşamışsa hepsini anlattı.
Sinirlendi kanı zaten deli akan genç.
" Güleyşa sana gitme diyom köye emmin seni okula bile salmaz diyom dinlemiyon döverim o Memeti de nasıl sarılırmış sana utanmadan birde evlenmek istemiş küçücük kızsın sen daha " diyerek bir hırsla ayağa kalktı elini ensesine artı bir döndü etrafında.
Güleyşa gülümsedi Ali'yi ilk kez böyle görüyordu altı yaşından beri tanıdığı oyunlar oynadığı Ali değildi o artık sahi büyümüştü galiba.
* Ali, Memo sarıldı ama abim o benim hem emmim istedi diye kabul etmiş o geri gel Gül dedi bana * dedi safça.
Ali " sen öyle san saftirik okula geldiğinde de belliydi sana bakışından "
" ne belliydi"
" o da benim gibi seviyor seni"
Güleyşa'nın ağzı açık kaldı. Ali'den bunu duymayı beklemiyordu kendide değişik hissediyordu epeydir ama adı yoktu bilmiyordu da sevmek nasıldır..
" Ne " dedi genç kız.
" öyle, duydun ben seni seviyom sen benim arkadaşım değilsin seviyom seni " dedi Ali açık ve netti..
Güleyşa bir an donmuş gibi gözünü bile kırpmadı sonrası ayağa kalktı oturduğu yerden bir şimşek gibi koşarak yurt binasına geldi merdivenleri nasıl tırmandı son kata nasıl çıktı anlamadı bile Allah'tan boştu yatakhane...
Elini yüzüne attı yanıyordu yanakları alev alev, bir suç işlemiş gibiydi ne yapacağını bilemedi bir an önce en yakın arkadaşı Fatma'yı görüp anlatmalıydı, yoksa öğretmene mi söylemeliydi kalbi güm güm attı heyecan bastı tüm vücudunu..
Fatma geldi az sonra yemekhanedeydi o da yardım ediyordu yardımcı ablalara, gitmiyordu hafta sonları evine çok uzaktı ve ailesi de maddi olarak iyi değildi gelip gitme masrafları çok oluyordu...
Güleyşa acele bir sesle " kapat kapat kapıyı kız Fatma ne oldu " dedi.
Fatma merkalandı iyice ;
" Gül hayırdır "
" Fatma kimseye söyleme Allah aşkına Ali dedi ki" duraksadı bir
" kız ne dedi söyle şimdi öğretmen gelir " dedi Fatma telaşlandı.
" Ali beni seviyomuş ya sen haklıymışsın"
Dedi genç kız utangaç bir tavırla yüzü kıpkırmızıydı...
Fatma güldü " ben demiştim sana akılsız anlat çabuk baştan beri " diyerek sohbete başladılar ve Güleyşa ne oldu ne bitti hepsini anlattı.
İkiside çocuktu aslında konuştukları şuan ciddi değildi ama yıllar sonra bugünü hüzünle hatırlayıp hem gülüp hem mahzunlaşacaklardı....
Günler geçti Güleyşa'nın içi kıpır kıpırdı ama Ali ile hiç görüşmedi yanına gitmedi teneffüslerde kızların yanına gidiyor onu görmezden geliyordu utanıyordu çünkü sanki herkes duymuş gibi geliyordu ona ama o gün sarılmıştı ya onu hiç unutmamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)
General FictionGüleyşa, aklına bile gelmeyecek şeyleri yaşayacak olan masum bir kız çocuğuydu.. Gerçek hayattan alıntılar ile kurgulanmıştır..