41.Bölüm " söz"

690 67 43
                                    

Zinar'ın da söylediği gibi aç olana hoş oldu yemek, hemde çok lezzetli geldi.
Güleyşa boşa kuruntu yapmıştı.

Misafirler gidene kadar çay çerez tatlı kahve ikramı derken mutfak hiç boş kalmadı..
Fırat geldi bir ara" yenge artık işi bırak uyu istersen sabah erken gelin dedi abim " dedi.
Güleyşa heyecanlıydı sürprizim var demişti kocası eli ayağı karışıyordu aklına geldikçe de
" tamam tereğide dizeyim yarın size zor olmasın" dedi ve en son işi bitince kendine de bir çay doldurdu yorulmuştu artık mutfağın penceresine oturdu keyifle bir yudum aldı.
Kapı gıcırtı ile açıldı
" eline sağlık herşey çok güzeldi Ayşe, sahi sen niye yemek yapmadın bugüne kadar anamdan iyi tandırın yeminle " dedi Zinar.
Gül gülümsedi
" sahimi diyon Zinar abi bak dalgaysa bozuşuruz ha Cevher de bunalttı beni az önce, yok kanadı bile ayrılmadı falan dedi "

" o yüzdenmi ikinci tavuğu kendi yemiş bir başına, valla eline sağlık "

" afiyet olsun abi sevindim beğenmenize "

" yarin Adıyaman'a gidiyormuşun Fırat'la" dedi Zinar.

" evet Zahir çağırmış niye bende bilmiyom " dedi Güleyşa sonlara doğru sesi kısıldı.

" seni gezdirecektir olmadığı günleri telafi etmek istiyor belki, Aziz karisni kaybedince dank etti bizimkinede" dedi gülerek ve devam etti

" abim ilk kez böyle mutlu ama sen sanki bir sıkıntın var gibi temkinlisin derdin mi var ya da kimsenin olamadığı zamanda abim başka bir adammi acaba kaçtıda hep sen onu sevmiyorsun sanki ?" Diye açık açık sordu aklındakini.

Güleyşa hiç düşünmeden
" hayir hayir tabiki seviyorum Zahir'i, abin mükemmel bir insan" dedi sonra yutkundu ilkti kendine itirafı bile ilk.
Bir kez daha yutkundu dikkatle bakan kumral saçları alnına düşmüş keskin kahverengi gözlü adam sorgular gibiydi diyeceklerini ölçse iyi olurdu.
" biz, sadece çok hızlı oldu evliliğimiz hatta abin ilk başta annenin tutumu olmasa evlenmyecekti bile ama aylar içinde bir çok şey değişti tabiki " diye toparlamaya çalıştı.

" yanılıyorsun abim Maraş'ta ilk vukatta bile sana bakışından belliydi ne hissettiği " dedi ve karşısındaki kızı sarstı.
" seni pek anlayamıyorum ama " diyede ekledi.
Güleyşa biraz sessiz durdu
" haklısın galiba ben pek belli edemem duygularımı" diyebildi.
Sorgu sırasını da kendine buldu
" peki sen Zinar abi niye böyle bıkkın, mutsuz, durgunsun herzaman hatta kuzular bahane okulu gecen yıl niye bıraktın biliyonmu babam senin okumani istiyor aslında " dedi.

" beni sorma ben felekten bir kazık yedim iflah olmam daha" diye cevapladı Zinar.
Güleyşa merak etti iyice.
" tövbe haşa feleğin ne suçu var insan kendine yapar hep ama ben biliyorum ki yanlışlar bazen çok güzel doğrulara götürürmüş sonuçta" dedi birazda kendini örnek vermiş bulundu Zahir onun için çok güzel bir doğruydu artık kesin emindi.
Anlatması için biraz ısrar ettiysede sır vermedi Zinar.
Ve Güleysâ'ya abisinin kıymetini bilmesi gerektiği telkininde bulundu
" Zahir bir tek size karşı böyle düşünceli ve korkak ben abimi ilk kez birşeyden korkarken gördüm "
Dedi ve odasına gitti.
Gül elini kalbine koydu küt küt atmasından kulakları çınlıyordu.
Keşke şimdi yanında olsaydı gözlerine baksaydi.
Farkındaydı aklı hep ikilemde kalsa da Zahir öyle değildi.
Güleyşa'nin hisleri de geçmiste olan duygularından çok farklıydı.
Fatma'nin deyimi ile aşk buydu...

Odasına girdi sevinçle sabah erken kalkıp herşeyden önce kayinbabasindan müsade isteycekti gitmek için.
önden tüm işleri hızlıca yapacak hatta yengesini görecek ekmek ediyorsa yardım edecekti belki akşama yetişmezdi.
Evde beş erkek vardı illaki sağlam bir yemek gerekti...
" anne sen ne çok iş yapiyomuşun meğer benim çoğu vaktim boşmuş " dedi saçlarını açarken.
Banyomu etsemki diye burnuna götürdü saçlarını hazır kaynanasida yokken sabahmi yapsam dedi sonra, havalarda epey ısınmisti artık zaten sıcak suda herzman vardı.
Kalktı makası eline aldı önce biraz uçlarını kesti saclarinin, duvardaki kırmızı cerceveli aynadan dikkatle baktı kendine.
Yanakları dolmuştu epey, yüzüne dokundu güzelmiyim acaba beni güzel görüyormu ki diye merak etti.
Perçem kesmeye karar verdi en son lise birde kesmişti herhalde herkes çok yakıştığını söylemişti ama o zamanlar başkaydı tabi.
Bir tutam ayarladı anlini hizalayıp, biraz daha yukarıdan keseyim biraz düzelteyim derken kakül oldu kaşları şeridinde ama çok yakıştı gözleri daha bir canlı baktı gibi geldi, gülümsedi..

.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin