Zahir anın etkisiyle kapamış olduğu gözünü açamadan
" hadi seni dışarıda bekliyorum rahatça giyin, utanma " diyerek hemencecik çıkıverdi Güleyşa, tıpkı onun söylediği gibi yaptı sesini kalınlastirarak.
" oyun oynuyorsun ha sorarım sana bunu " diye arkasından söz yetişdirdi kocası ama elide yanağındaydi ne güzel bir histi bu böyle, zordu yanliz artık sabretmesi.
" sensiz olmaz diyor birde inşallah ciddidir" dedi sonra güldü kendi kendine.
" maskara oldun iyimi oğlum" dedi duvardaki aynadan kendine bakarak.
Sırtında ağrı hisetti, yok yok rahat değildi bu yatak ve gerçekten dardı yada Gül sahiden dağınık.
Yüzündeki mutlu ifade ile çıktı odadan babasını görünce utandı yüzündeki sırıtmadan, en sona da kalmıştı anlaşılan herkeste ne meraklıydı hele Fırat'la Zinar su başına saat üç te gitmişti.Cevher ve Güleyşa motorla gidecekti Serhat abileri gelin demişti.
Zahir müsade etmesede çok ısrar edince dayanamadı bu kız zayıf noktasıydı.Onları geriden izleyen anne ve babaları konuştular aralarında
" Zişan hĥanim bu kız bizim eve nefes oldu vallahi neşe oldu hergun başka birşey çıkarıyor bizi güldürecek de bak şu Cevher'le bırak birbirlerini öldürürler atisirken ama sanki öz bacısı abilerinden de çok seviyor gibi " dedi motora binen çocuklarını işaret edip." sana ilk kez böyle hak verdim Halid bereket oldu evde amma işte yerinde durmuyor kanî taze, her işe koşuyor anliyorda ha akıllı hemen öğreniverir görki gidecek ne yarar yüzü verdik Zahir de Allah'tan istedi" dedi kadın endişeyle.
Halid bey güldü, yaşını belli eden yüz hatları tecrübesininde simgesiydi
" gitsin, okusun elinde ateş var bu çocuğun " dedi.
Kadın kendi dilinde dua ile karmaşık birşeyler mırıldandı..Tarlaya vardılar arabalarla gidenler önden ulaşmıştı.
Zahir yolun başında bekledi motoru, izin verdiği içinde kendine hayiflandi hem Serhat hızlı sürerdi hemde Cevher ile Gül anlaşamıyordu.
Tahmin ettiği gibi de oldu kardeşi motorda yoktu bil, kabinde Serhat ve Gül vardı sadece.Komşu tarlanın da mahsul zamanıydı ve vukatlı komşuda elbette oradaydı.
Güleyşa'yi görmesine bile tahammülü yoktu o adamın.Yanına gelen traktör durdu.
" abi bin sen, yemin ederim bunlarla daha su çekmeye bile gitmem akşama kadar boş oturacağimi bilsem yine de gitmem" diyerek traktörden indi Serhat." abi özür dilerim" dedi Güleyşa.
Zahir anlamak istercesine
" nerde Cevo ne oldu yine " diye sordu." bakma ya öyle benim yüzümden oldu bu kez abimde kızdı onu indirdi yarı yolda, yazık yürüyecek onca yolu"
" alışık o vicdan yapma, hadi bak Şirin'gil orda sende git kadınların ordan çıkma beri taraflara birde pasparlak giyinmiş hey Allah'im " dedi Zahir başını sağa sola sallayıp.
Duymazdan geldi Gül indi traktörden koştu kızların yanına gitti.
Kocası kaçamak bir gülüşle baktı ardisira.
Önce çaylar demlendi beyaz torbalardan dikilmiş uzun çadırın üstünde tüm aile sabah kahvaltı etti tazecik ekmek içine dinlenmiş peynir, çeşitli otlar domates salatalık ile dürüm yaptılar.
Kadınların taraf daha gölgelikti, Güleyşa Cevher'in gönlünü almak için kocaman bir çirtik dürümü hazırladı " bunu Cevher'e versene " dedi kocasına.
Zahir kaşlarını kaldırdı
" bende bana getirdin sandım yani sana kızmak mi gerek ilgi görmek için sabahı da unutmadım ha birdaha kaçırmam" dedi göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)
Fiksi UmumGüleyşa, aklına bile gelmeyecek şeyleri yaşayacak olan masum bir kız çocuğuydu.. Gerçek hayattan alıntılar ile kurgulanmıştır..