34.Bölüm

505 67 57
                                    

    Güleyşa ilk şoku atlattıktan sonra  Zahir'in yanına gitti sedirin dibine oturarak  dizinden tutundu adamın ağlıyordu.
" buldular beni Zahir, ailen öğrenmeden gönder beni tamam okula döneyim bana ne olursa olsun ama size birşey olmasın Allah aşkına başka bir olayı daha kaldıramam seninde  başın derde girecek  yalvarırım okula gitti dersin hataydı zaten senin hayatınıda mahvettim,  annesini bulmuşlarsa benide öğrenmişlerdir yakınız biz " diyerek ağladı paniklemişti
  Zahir çoktan  pişman oldu söylediğinede Ali üzerinden iğneleyici laf vurduğunada.
"Birşey olmayacak korkma, ağlamada  artık cesaret etmez kimse  buraya gelmeye hem  Aziz söylemiş evli olduğunu ilgin olmadığını" dedi ama Gül ikna olmadı.
"Öyle değil acımasız onlar " diyerek daha çok yaş akıttı.
Zahir elini uzattı  dizinde duran  ellerin üzerine bıraktı.
" Güleyşa ağlama sakin ol ben yanındayım ve sende hicbiryere gitmeyeceksin kimseyede birşey olmayacak sadece dikkatli ol ve gitme fikrinide artık unut, senin yeni bir hayatın var olanların hepsi geçmişte kaldı" dedi.
Sesi öyle güven vericiydi ki ellerindeki sıcaklık hiç fazla gelmedi genç  kıza.
  Zahir ise bu yaşta gencecik bir kızın yaşamış olduğu olaylara ve elini tuttuğu için kalbine dokunan hisse, hafiften titreyen elinede kızgındı.
  
Kendini arayan yabancı numaraları söylemedi Güleyşa korktu
Zahir'ede bulaşsın istemiyordu çok öfkeliydi kendine dişlerini sıktı yanaklarını kemirdi kanayana kadar.
Hem ağladı  hem anlattı.
  Bir süre daha konuştular Güleyşa daha çok kendine kızan cümleler kurdu pişmanlıklarını söyledi.
Zahir sadece dinledi anlamak zor yorum yapmak daha zordu.

Sakinleşince kalktı genç kız duvardaki aynadan yüzüne baktı dağılmıştı.
Gözlerini sildi kimseye birşey belli etmeyecekti.
Geriye döndü sobaya baktı akşama burda olmadığı için sönmüştü oda da epey soğumuş.
" üşümedinmi gece, Cevher sobayı yakmamiş" dedi.

" ben istemedim sevmem zaten çok sıcağı sen burdasin diye ateş attiriyordum" dedi Zahir ağlamaktan yüzü olan  kızarmış karısına bakarak.

  Güleyşa bir kez daha minnetle baktı karşısındaki adama bukadar ilgi gördüğü hiçbir an hatırlamıyordu kendini bir mengene arasına sıkışmış gibi hissediyor kurtulmak istedikçe de illaki eziliyorudu.
 
" ben külü atıp geleyim" diyerek sobanın alt haznesini çıkardı boş kovayı da eline aldı çıktı odadan kayananası karşısındaydı ve meraklı gözlerle kendine bakıyordu.

  **Zinar, Güleyşa eve girdikten sonra odasına geçmişti ama yan taraftan gelen ağlama sesleri sonrası annesini kaldırmış abisinin Gül'ü çağırdığını ve şuan kızın ağladığını söylemişti.
Zişan hanım kocasına bildirmeden hemen müdahale etmek için odaya yöneldi gerçekten hıçkırık sesleri geliyordu.
Zahir aradabir birşeyler söylüyor, Güleyşa yalvarıyor gibiydi.
Şaşırdı annesi oğlu eziyetli bir insan değildi kötü olanı düşünse.**

  Güleyşa biran herşeyi duyduklarını düşündü yüksek seslemi konuştum ki diye kendini sorguladı.
" ben sobayı yakacaktim " dedi elindeki boş kovayı havaya kaldırarak.

   " ağlayarak mi iş görüyon kızım sen niye geldin hem sesin buralara kadar geldi " dedi oğluna bakarak ve İçeriye girdi Zahir'e kızacaktı.

" niye çağırdın çocuğu ayıp değilmi  yabancı yerdemi niye ağlatıyon ne dedin ağladı günah günah " dedi kadın hiddetle.
Gül derin bir nefes aldı duymamıştı demekki.

Zahir afalladı annesi kapıyı mı dinlemişti " anne sen kapımı dinliyon asıl o ayıp ha " dedi gülümseyerek.
" edepsize bak ne kapı dinleycem Zinar çağırdı beni çocuk korkmuş ağlama seside gelince ne yaptın derdin ne de getirdin kızı daha gün doğmadı " diyerek eli belinde hesap sordu.
Gülyeşa müdahale etti
" anne onun bir suçu yok ben başka bir meseleye ağladım " dedi.
Zahir hangisine şaşırması gerektiğini bilemedi Gül " anne " diyordu, annesi daha dün Güleyşa'ya kızarak başımıza bela oldu uğursuz diyen annesi bugün karşısına geçmiş onu savunuyordu.
Bir karısına baktı bir annesine.
" siz iyimisiniz" dedi eliyle ikisini işaret ederek.
" anne sen Güleyşa için  mi bana kızıyon  yani " diyerek pekiştirdi hayretini.
" sen bana cevap ver sabah sabah niye ağlıyor Ayşe " dedi annesi.
" bilmiyom anne kendisine sor sen zorlamışsın yengemgilde kal diye,  üzülmüş annen beni hiç istemiyor zorla evlendim seni kandırdım uğursuzmuşum diye birden ağlamaya başladı" dedi Gül'e göz kırparak.
Güleyşa gözlerini kocaman açtı annesi için söylediği herşeyi ciddi ciddi  kadının yüzüne aktardı.
Kaynanası Güleyşa'ya döndü
" doğrumu hanımkız" dedi.
Güleyşa hayır diye başını salladı sağa sola " başka birşeye üzüldüm ben sizle ilgisi yok " dedi.
" ne haliniz varsa görün bende kabahat " diyerek çıktı kadın ayaklarını yere vurarak.
" yaptığını beğendinmi? Zişan teyze yine kızdı of of  " dedi Güleyşa elindekileri yere bırakıp.
Zahir sesli sesli güldü
" sen korkudan mi anne diyodun yani  anneme " dedi.
" hayır tabiki kendisi de öyle istedi ama sen sağol bozdun geri, kadın demiştir doldurmuş oğlumu diye "
Güleyşa yengelerinden duyduğu bu lafı kullannacağina ihtimal bile vermezdi.
" ne ne Güleyşa doldurmuş mu nasıl oluyormuş o öyle ya " diye dalga geçti adam asıl maksadı az önceki kasvetli havadan çıksın  aklı dağılsındı Güleyşa'nin.
" dalga geçme gerçekten ayıp oldu annene " diyerek tekrar kovayı aldı avluya çıktı odunları dizdi külü  boşalttı Gül.
Günlerdir mutfak tarafındaki sobayı yaktığı için alışmıştı düzene.
Geri odaya döndü.
" ağırdır onlar sen bırak Cevo kalkar şimdi " dedi Zahir.
" alışkınım ben bişey olmaz " diye cevapladı genç  kız ne ağır işler yapmıştı tarla takımda bu neydi ki..

.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin