6.Bölüm

956 64 1
                                    

    Güleyşa yorgun gibiydi bugün.

Okulun bahçesindeki büyük  çam  ağacının  altında oturmuş  hafif hafif esen rüzgarın keyfini çıkarıyordu şimdi aklından geçenleri  ölçüp  tartarak....

  Ne çabuk geçmişti koca üç yıl.
İlk liseye başladığı günü  hatırladı pencere kenarına oturmuş Ali'yi ozledigi için ağlamıştı ilk günler ve sonraki süregelen günler rutin haline gelmişti bu durum,  gülümsedi,  alıştı tabiki neye alismazdi  ki insan,  içi acımıyor unutmuş gibiydi hatta artık..

"Ne sevdin be Güleyşa, aklisiz deli" diyerek kendi bacağına vurdu.
Ve,
  Uzun uzun düşündü olup biteni...

  
  Ali' ile göruşmesi yok denecek kadar azdır gecen zamanda.
Bir telefon numarası vermişti onu aradı bir iki kez konuşabildiler  ama sonra o da kesildi elden gelen ile iş yürümezdi zaten.
Birilerinden telefon isteyecek hali de yoktu sürekli, artık küçük bir kız çocuğu değildi..

  Aklı başında ne yaptığını, ne istediğini  bilen hanım hanımcık bir genç kızdı o.
Hoş kucukkende büyük  gibiydi ya.

Bu sürede elbette pek çok şey değişmişti de  bir tek kalbinin derinlikte olan sevdası değişmemişti.
  Lise yılları çabuk geçmişti hemde ışık hızı gibi geldi ona, birinci sınıf tamamen derslere, okula arkadaşlara  adapte olmak çabası ile uğraştı.
Yaz  tatilinde gitti köye o da on günlüğüne  sonrası merkeze döndü geri,  küçük bir kıyafet mağazasında işe  başladı.
Öğretmeninin abisinin iş yeriydi hocaları ayarlamıştı zaten bu işi de ona,  azimle çalıştı  sonraki tatillerde de kendini kimseye muhtaç etmeden  geçiriyordu hu sayede,
   harçlığını hatta fazlasını  çıkardı biriktirdi eline geçen  parayı dedesinin gönderdiği üç beş lira harçlığı bile hiç çarçur etmedi biliyordu ki üniversiteye gitmek için para gerekti.
  Zamani gelince isteyemezdi amcasından da,  adam ne verecekti hem.
 
Arkadaşları dalga geçiyordu bazen Güleyşa ile, tatil günleri bile ne bir İnternet kafeye gidiyor ne de ihtiyacı yoksa  fuzuli harcama yapıyordu.
  Hafta sonu yarım gün  yine işteydi artan vaktinde ders çalışır, boş vakit varsa  ya yurtta ya da okul bahçesindeki  büyük ağaçların  altında kitap okur olurdu..

  İyi arkadaşlıklar  kurmuştu herkes sever saygı  duyardı genç kıza.
Öğretmenlerin, başarısından ve karekterinden dolayı örnek gösterdikleri  öğrenci olmuştu kısa sürede ama yüreğindeki fırtınadan haberi olan kimse yoktu.
Böyle bir üç yıl geçmişti.Şimdi son sınıftaydi Güleyşa bu yıl daha bir fazla ders çalışıyor yakın arkadaşlarıyla bile oturmuyordu eskisi gibi.
Yemekhanede değilse çalışma odalarındaydi.
Hedefi vardı köye dönmeyecekti.
Dershaneye falanda gidemezdi,
Mecbur kazanmalıydı.
 
Bir süre daha durdu öylece iyi geliyordu bu ona aradabir kendini hesaba çekmek gerekti..

Sonra ayaklandı okula doğru gitti...
  Ve arkadaşını  gördü agzi kulaklarına yetişti sevinçten gözleri  parlardı.
 
Fatma  gelmişti, yariyil tatili başlamıştı, her tatilde ilçeye dönerken önce bir Güleyşa'ya
Hemde bu geldiğinde sürprizi vardı.
  Mektup haberi vermişti genç kıza,  tabiki Ali yazmıştı mektubu ama Güleyşa okula gönderme dediği için yollayamamis  Fatma"ya ulaştırmişti.

  Gül çok sevindi arkadaşını gördüğüne.Yurt telefonundan  görüşülerdi  ara sıra ama yüz yüze  olmak gibisi yoktu.
  Fatma her görüşmelerinde biz de birer telefon alalım artık diye yakınirdi.
Güleyşa  epey para biriktirmişti alabilirdi  aslında ama üniversiteye gitmeyi bekliyordu telefon için bile.
Telefon olursa duramazdı,  aklı fikri sevdiğinin derdi olurdu.

  Ali'yi unuttum bitti demesi kendindini kandırmaktan  başka birsey değildi. 
 
İki arkadaş sohbete başladı;
 
  " Fatma sen varya benim sahip olamadığım  bacımsın " diyerek sarıldı sıkı sıkı Güleyşa.
Yurdun bahcesi
  Sakindi tek tük öğrenci  kalmıştı tatil sebebiyle.

.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin