32.Ɓölûm

504 61 13
                                    

Zahir " dur benim" diyecekti ki geriye doğru iki basamak sendeledi Güleyşa çarpınca; ayağı altında kaldı,tutunayım derken sırtınıda merdivenin korkuluğuna çarptı sertçe.
" ahhh " diye inilti koptu ağzından elindeki ekmek de savruldu merdivene.
Güleyşa ise elini yüzüne kapatıp içli bir çığlık attı olayın şoku ile, gözlerini sıkı sıkı kapattı en son Zahîr'i sırtının üstüne düşmüş görmüştü hatta merdivenin en sonunda gördü panikle birdaha gözünü açmamaya can verirdi.
Bir kez daha, kendi yüzünden tıpkı Ali gibi Zahir'de mi?...
Saniye geçer geçmez ama insana asır gibi gelir bazı zamanlar öyleydi şuan.
Zahir başını kaldırdı ayağındaki yanma ve ağrı ciddiydi ama Güleyşa daha kötü görünüyordu.
Eli göğsünde, bakışları boşlukta, kafasını sağa sola sallıyordu hayır diye mırıldanarak.

En alt kattanda kapı açılma sesi geldi. Komşular duymuş olmalıydı.

" Güleyşaaa" dedi Zahir, sesindeki aci yardım et diyordu doğrulmaya çalıştı yapamadı ayağı kırılmış olmalıydı.
bukez daha yüksek sesle
" Güleyşa buraya baksana "dedi bayılacak gibiydi Güleyşa
gözlerini Zahir'in üstüne çevirdi nihayet.
Panik olmuştu yine, korkumuş şok halde üç basamak vardı aralarında ama sadece bir basamak indi uzun bir yol gibi geldi, sanki ayaklarında kiloluk taş vardı.

" Güleyşa gelsene yardım et " dedi Zahir durup kaldığını görünce.

" tttamamm" diye kekeledi genc kız ayağını sürüdü resmen sanki o düşmüştü.

" sakin ol Güleyşa şu mont nereye takıldiysa çıkar da kalkarım " ben dedi Zahir,
sırtını çeken bişey vardı.
Gül elleri titreyerek Zahir'in omzundan geriye baktı montu tuttu çekmeye çalıştı korkuluğun köşe demiri takılmıştı. Zahir sırtındaki acı ile yüzü ekşiyerek inledi kimildayınca daha çok yandı canı.
Güleyşa'nin saçlarından burnuna değen koku ise ilaç olabilirdi..

Güleyşa eğildiği yerden kalkmadan yüzüne baktı adamın aralarında yok denecek kadar az mesafe vardı ağlamaya başladı algısı yeni yerine gelmiş gibiydi
" özür dilerim ben gerçekten görmedim arabada yattında dondun sandım ondan koştum sende benim yüzümden..." dedi devamını söylemedi,
gözlerinden akan yaşlar çoktan çenesine yol bulmuştu.

Zahir'in nefesi yüzüne değiyordu
" ağlama herşeyde de kendi suçlama olacakmış oldu " dedi kafasını yan tarafa çevirmede buldu çareyi bu yakınlık fazlaydı.

Güleyşa hızla doğruldu merdivenleri inmeye başladı
" nereye " diye sordu Zahir
" birini çağıracam benim gücüm.yok" diyerek çoktan alt kata indi daire kapısını çaldı o sırada sesleri dinleyen adam merdivene yöneldi ve
" ne oldu kızım sıkıntı mı var" diye sordu
" abi abi, merdivenden düştü yardım etsen' dedi parmağı ile üst katı göstererek sesindeki titreme korku endişesini tarif ediyordu.
Çıktı geri aynı hızla
" iyimisin hadi kalkmaya çalış hastaneye gitmeliyiz" dedi Gül, Zahir'in kolunu tutmuştu geri bıraktı
Ne yapacağını bilemez bir halde

" ambulans ambulans, benim telefonum nerde" montun ceplerini yokladı bulamadı,
sırtıda su gibi terlemişti panikten, aklı yeni yeni yerine geliyordu yardıma ihtiyacı vardı Zahir'in.
" sakin ol Güleyşa dur iyiyim ben, herkes duyar ambulansi arama, Celal abi sende babamgile söyleme olurmu" dedi kendine yardım eden adama Zahir.
Zahir'i kaldırdı adam ayağa ama üzerine basamıyordu ayağının.
" oğlum sana düğün nazari değdi " dedi komşusu.
" nazarı bilememde bodoslama biri daldı " dedi Zahir karısına bakarak acısını göstermemek için kendini sıkıyordu ama bu laf hoşuna gitti gülümsedi.

Güleyşa duymadı.
" Serhat abiyi arayacağım o zaman senin telefon nerde?" Diye elini Zahir'in montunun cebine uzattı şaşırdı genç adam Güleyşa telefonu aldı, son arananlardan Serhat'a ulaştı alel acele anlattı ve gelmesi gerektiğini söyledi bile.
Geri telefonu yerine koyacağı zaman farkına vardı, utandı "neyse bende kalsın " dedi.
" gelin hakli Zahir'im, hastaneye gitmek gerek kırık ihmale gelmez " dedi Celal bey ve zar zor merdivenleri indiler.
Gülyeşa peşlerinden aşağı inerken merdivendeki ekmeği almayı da ihmal etmedi.

.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin