" buraya gel Güleyşa"
Mehmet çok sinirliydi seside kanıtladı bunu.
Güleyşa yavaş adımlarla sanki karda İlk defa yürürmüs gibi gitti yanına kafası yerdeydi aklı desen başka yerde..- Sana kac kez söyledim o puşttan adam olmaz harcar seni
Güleysa öfkelendi.Direkt öyle demesini hazmedemedi.
- abi yeter artık ne istiyon
- Niye telefon aldın ondan
- ben almadım
Mehmet, baltayı kütüğe sapladı sinirle.
- deli etme beni, almadinda nasil sende ya
- Ya verdi işte konuşmak istedi tamam'ı seviyor beni oldumu bende onu, abi hah rahatladınmiHangisi sinir harbi yaşıyordu şuan belli değildi.
- olmadı
- ne o zaman ya ne, ben sana Memo abi diyom sen ne bekliyon Allah aşkına, emmime neneme uyup sana geleceğimi mi kaç kez diyecem ben ya olmaz hayatta olmaz ölsem yine olmaz.
Mehmet ağır ağır salladı başını.
- ondan da sana olmaz son kez söylüyom Gül hanım gitme! o Ali iti sana yâr olmaz, haa diyosan ki o olmasa ne olacak benden yana hicbirsey olmayacak emin ol nenen de babamda ne derse desin..Dedi ve hırsla karlari döve döve eve girdi Mehmet, elindeki baltayida fırlattı karın içine ama sanki g3nc kızın atıyordu.
Öfke, sinir, kırgınlık hepsi vardı şimdi ikisinde de.
Zaten hava da yeterince soğuktu.Güleyşa iyice üşümüştü anında pişman olmuştu ettiği sözlere resmen itiraf etmişti kendine bile, geri dönüşü de olmazdı artık ayıp mı oldu Memo'ya diyede düşünmeden edemedi.
Ağır ağır açtı kapıyı dayak yemiş gibi girdi eve niye ikidebir böyle diyordu Mehmet.
Akşam sofrasına kadar garip bir sessizlik vardı evde dedesi ve nenesi tüm gün uyudu adeta yengesi desen bir köşede patik işledi durdu.
Akşama yakın sobanın üstüne bir sulu yemek birde pilav koydular pişmeye..
Akşam çayında da yengeleri gelecekti..
Sofra kuruldu.Gül tedirgindi biraz sanki olacak olan bir hal vardı.
Mehmet söylemez inşallah Ali yi telefonu diye korkuyordu.
Yengesi zaten sorup durmuştu bj geldiğinde ""varmi biri okulda seni beğenen illaki olur kız zengin kocaman çok şehirde onlardan birine varda rahat et ha önce oku amma kimseyede bel bağlama " diye tembihlemisti.
Bilse kendinden daha beter halde öteki köydeki Ali yi sevdiğini n3 derdi acaba.
Anasini da kesin tanırdı bence, yıllardır dişini tırnağına katmış çocuklarına bakan el işine giden kadın bilinirdi.
Çalışmak ayıp değildi elbet ama fakirsen sırtında pek dogrulmazdi ne yazık ki.....Yemekler yendi aynı sessizlikle.
Az sonra çay vakti kapı çalındı geldi abileri ve eşleri.
Sahte bir selamlaşma sonrası oturdular.
Ama hayrette ettiler her geldiğinde daha bir güzeldi bu kız.
Memo gönül vermesinde ne yapsındi...
Büyük yengesi sessiz sessiz " gözün aydın kaynim" dedi alttan alttan bakarken çay vermede.
Mehmet ofaldi kafa salladı.
Artık o toy delikanlı değildi ona buna laf verecek.
Güleyşa sessizdi.Çocuklarla oynadı biraz sonra öyle sobadaki ateşi izledi aklındakilerle meşguldü.
Ali ye kalsa anasıyla istemeye gelmiş olacaktı
Gülümsedi kendi kendine.
Mehmet kızdaki mutlu ifadeyi gördü ve kararını tam verdi şimdi zorla güzellik olmazdı yapmazdı zaten o da.
Madem hiç bir ışık yoktu, herkes seçtiği hayatı yaşayacaktı.Yukarı sedirlere baktı babası, dedesi abileri ilçeden işten güçten konuşuyordu.
- ana
Dedi seslice herkes döndü genc adama baktı.
Anası" hii" diye ses verdi önemsiz bir mesele sanarak.
- Ana yarın gidin o kıza bakin hele bir hazır yengelerde burda Güleyşa da tatile gelmiş bulunsun.
Dedi şaşırttı hepsi.
Babası kızdı homurdanarak.
Nenesi hiç lafını çekmedi.
" biz gelin diye alınacağı biliriz ne gerekmiş el içine çıkak" dedi torununu kastederek.
Annesi Eminenin ise yüzünde güller açtı resmen.
Mehmet nenesine karşın net bir ifade ile
- ben aklınızdakini istemem siz dediğime bakın yoksa da ben bulurum dedi çekinmeden ne büyüklerinden ne de sevdiği diye düşündüğü Güleysa dan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)
General FictionGüleyşa, aklına bile gelmeyecek şeyleri yaşayacak olan masum bir kız çocuğuydu.. Gerçek hayattan alıntılar ile kurgulanmıştır..