8.bölüm

808 71 13
                                    

    " buraya gel Güleyşa"

Mehmet çok sinirliydi seside kanıtladı   bunu.
  Güleyşa  yavaş adımlarla  sanki karda İlk defa yürürmüs  gibi gitti  yanına kafası yerdeydi aklı desen başka  yerde..

- Sana kac kez söyledim o puşttan adam olmaz harcar seni

  Güleysa öfkelendi.Direkt öyle demesini hazmedemedi.

- abi yeter artık ne istiyon

- Niye telefon aldın ondan

- ben almadım
 
Mehmet, baltayı kütüğe  sapladı sinirle.
  - deli etme beni, almadinda  nasil sende ya
- Ya verdi işte konuşmak istedi tamam'ı seviyor beni oldumu bende onu,  abi  hah rahatladınmi

  Hangisi sinir harbi yaşıyordu şuan belli değildi.

- olmadı

  - ne o zaman ya ne, ben sana Memo abi diyom sen ne bekliyon  Allah aşkına, emmime neneme uyup sana geleceğimi  mi kaç kez diyecem  ben ya olmaz hayatta olmaz ölsem yine olmaz.
 
Mehmet ağır ağır salladı başını.
- ondan da sana olmaz son kez söylüyom  Gül hanım gitme! o Ali iti sana yâr olmaz, haa diyosan  ki o olmasa ne olacak benden yana hicbirsey olmayacak  emin ol nenen  de babamda ne derse desin..

Dedi ve hırsla karlari döve döve eve girdi Mehmet, elindeki baltayida fırlattı karın  içine ama sanki g3nc kızın atıyordu.
  Öfke, sinir, kırgınlık hepsi vardı şimdi ikisinde de.
Zaten hava  da yeterince soğuktu.

Güleyşa  iyice üşümüştü  anında  pişman olmuştu ettiği sözlere resmen itiraf etmişti kendine bile,  geri dönüşü de olmazdı artık ayıp mı oldu Memo'ya diyede düşünmeden  edemedi.

Ağır ağır açtı kapıyı dayak yemiş gibi girdi eve niye ikidebir böyle diyordu  Mehmet.

  Akşam sofrasına kadar garip bir sessizlik vardı evde dedesi ve nenesi tüm gün uyudu adeta yengesi desen bir köşede  patik işledi durdu.
Akşama yakın sobanın üstüne bir sulu  yemek birde pilav koydular pişmeye..
Akşam çayında da yengeleri gelecekti..
 

Sofra kuruldu.Gül tedirgindi biraz sanki olacak olan bir hal vardı.
Mehmet söylemez inşallah Ali yi telefonu diye korkuyordu.
Yengesi zaten sorup durmuştu bj geldiğinde ""varmi biri okulda seni beğenen illaki olur kız zengin kocaman çok şehirde onlardan  birine varda rahat et ha önce oku amma kimseyede  bel bağlama " diye tembihlemisti.
  Bilse kendinden  daha beter halde öteki köydeki Ali yi sevdiğini n3 derdi acaba.
   Anasini da kesin tanırdı bence, yıllardır dişini  tırnağına katmış çocuklarına bakan el işine  giden kadın bilinirdi.
  Çalışmak ayıp değildi elbet ama fakirsen sırtında pek dogrulmazdi  ne yazık ki.....

Yemekler yendi aynı sessizlikle.
Az sonra çay vakti  kapı çalındı geldi  abileri ve eşleri.
Sahte bir selamlaşma  sonrası oturdular.
Ama hayrette  ettiler her geldiğinde daha bir güzeldi bu kız.
Memo gönül vermesinde ne yapsındi...
 
Büyük yengesi  sessiz sessiz " gözün aydın kaynim" dedi alttan alttan bakarken çay vermede.
Mehmet ofaldi kafa salladı.
Artık o toy delikanlı değildi ona buna laf verecek.
  Güleyşa sessizdi.Çocuklarla oynadı biraz sonra öyle sobadaki  ateşi izledi aklındakilerle meşguldü.
Ali ye kalsa anasıyla istemeye gelmiş olacaktı
Gülümsedi kendi kendine.
  Mehmet kızdaki  mutlu ifadeyi gördü ve kararını tam verdi şimdi zorla güzellik olmazdı yapmazdı zaten o da.
  Madem hiç bir ışık yoktu, herkes seçtiği hayatı yaşayacaktı.

Yukarı sedirlere  baktı babası, dedesi abileri ilçeden  işten güçten  konuşuyordu.
- ana
Dedi seslice herkes döndü genc  adama baktı.
  Anası" hii" diye ses verdi önemsiz bir mesele sanarak.
  - Ana yarın gidin o kıza bakin hele bir  hazır yengelerde burda Güleyşa da tatile gelmiş bulunsun.
  Dedi şaşırttı hepsi.
 
Babası kızdı homurdanarak.
Nenesi hiç lafını çekmedi.
" biz gelin diye alınacağı biliriz ne gerekmiş el içine çıkak" dedi torununu kastederek.
Annesi Eminenin  ise yüzünde güller açtı resmen.
Mehmet nenesine karşın net bir ifade ile
- ben aklınızdakini  istemem siz dediğime bakın yoksa da ben bulurum dedi çekinmeden ne büyüklerinden  ne de sevdiği diye düşündüğü Güleysa dan..

.. GÜLEYŞA...( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin