koreamagazine: Dispatch, "x" sasaeng'ından büyük bir skandal hakkında bilgi aldığını bildirdi! Ayrıca sasaeng bunun BigHit Entertainment hakkında bir dedikodu olduğunu da söylemiş!
Fanların çoğu son zamanlarda başarılı bir ivme kazanan BTS grubu ile ilgili bir olay olduğunu düşünmeye/savunmaya başladı!
-yorumlar-
254: Dispatch yine yerinde duramamış patlatıyor birilerini. Eh, uzun zamandır olmuyordu bir skandal.. Bu olayın pekte kolay atlatılacağını sanmıyorum.
198: BTS hakkında olduğu zaten açıkça ortada değil mi? Yeni ve başarılı bir grup, eğer ben Dispatch olsaydım dikkatleri kötü yönlerine çekmeye çalışırdım. Yalan söylemeye gerek yok.
313: Yine zorbalık veya aşk haberi olacak.. Anlam veremediğim şey, neden idollerin özel hayatına bu kadar burunlarını soktukları. Bakın diğer ülkelere, tüm ünlüler özgür. Bence bu sıkıntının en büyük kaynağı halkımız, halkımızın kurduğu algı. Söyleyebileceğim tek şey, yazık.
490: Ben Jungkook hakkında olduğunu düşünüyorum.. Maknaelar hep dikkat çeker ;)
986: Şu an tek düşüncem BigHit'in ne tavır sergileyeceği.
-daha fazla yorum-
•
Elimde döndürdüğüm telefonu gerginlikle yanımda duran pufa fırlattım. Büyük faka basmıştık ve dönüş yoktu. Bu sektörde acıma falan yoktu!
Evet, Jungkook'a ona olan aşkımın bunların yanında çok önemli olduğunu söylemiştim. Ancak bu ikimiz ifşalanırsak bile oldu bittiye getirebileceğimiz anlamına da gelmezdi. O da bunun farkındaydı. Eğer benim kimliğim ortaya çıkar ve onun da Jungkook olduğu doğrulanırsa iyice batardık.
Sinirlerimi bozan bir başka mesele ise şirketin ben olduğumu bilmesine rağmen benimle iletişime geçmemesiydi. Benim hakkımda tek başlarına karar verecek olurlarsa bu şirketi başlarına yıkardım.
O kadar çok düşünce dolanıyordu ki kafamda, gerginliğim git gide artıyordu. İstemsizce ısırıp durduğum tırnağımı rahat bırakarak tekrardan telefona yöneldim. Dört kişi ile birlikte kaldığımız odada tek başıma olmamın rahatlığı ile Jungkook'u aradım.
Çaldı, çaldı ve meşgule attı. Pekala sanırım şirket ile konuşması uzamıştı. Büyük cama uzanarak açtım ve kafamı dışarı çıkarttım. Sanki o kadar mutlu olmuşuz ki, birileri bunu bize hor görmüşte acısını çıkarıyor gibiydi.
Ben? Ben idolluk kariyerini mi seçerdim, Jungkook'u mu?
Kafama dolunan sesle dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu cevap zordu, bir o kadar da kolay. Zor olmasının tek sebebi artık kalbimin de beynimin de bu soruya Jungkook cevabını vermesiydi. Evet, kariyerimi etkileyecek olsa bile ben Jungkook ile devam etmek isterdim.
Ama peki ya onun kariyeri? O ne isterdi?
"Rosie," dedi kulağımın arkasından gelen yumuşak sesi. Onu fark etmemem başta irkilmeme sebep olsa da gözlerimi yumarak kollarını arkamdan bana sarmasına izin verdim. "Neden ağlıyorsun güzelim?"
Koca binaların manzarasından bakışlarımı bir an ayırmazken ellerimle ıslanan kirpiklerimi sildim. Neden ağladığımı bilmiyordum, ne zaman ağladığımı hiç bilmiyordum.
Omuzuma minik bir öpücük bıraktı. "Ben hep buradayım biliyorsun, değil mi?" Kafamı sallayarak ona daha fazla sokuldum. "Seni asla bırakmam ben. Anlıyor musun? Asla."
Asla, asla deme Jungkook.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gone
Fanfictionseni ilk gördüğümde düşündüm, ne tuhaf bir yabancı. şimdi yeniden yabancılarız, bu sefer anılarla birlikte. rosékook. ✓