8.BÖLÜM; "OYUN"

92 13 25
                                    

İyi okumalar ❤︎

Dynasty - MIIA

"Odamda günlerdir yalnızım. Ziyanı yok, dünyada da yıllarca yalnız değil miydim?"
- Franz Kafka

Duyduklarımın esiri olmuştum. Saçma geliyordu, neden bir büyüyü bozmak için evli olmam gerekiyordu ki? Saçmalık!

"Bu ne saçmalık?" diye soludu, Ezra yanıma gelip. Sanki düşüncelerimi okumuştu. "Neden evlenmek zorunda? Hem kimseye âşık değil, hem de daha çok genç."

Laçin homurdandı. "Birine âşık olmadığını nereden biliyorsun?"

"Değilim." dedim düz bir sesle. "Ayrıca kimseyle de evlenmek istemiyorum."

Araf konuşulanları dikkatle dinliyor, Tomris arada bakışlarını bana sabitliyor, Ezra öfkeyle soluyor, Laçin kendiyle alâkalı bir durum olmadığını savunuyor ve Azel odanın köşesinde bir sandalyenin üzerinde oturup bomboş gözlerle bize bakıyordu.

"Bakın," dedi, Laçin. Sanki sabrının son demlerini yaşıyordu. "Benim keyfim istemiyor herhalde bunu. Kraliçe, annesinin ve babasının bağını kullanmış ve bu büyüyü kırabilecek iki evli bağ gücü var. Ya yine annesiyle babasının bağı, ki bu şu şartlarda mümkün değil, ya da kızlarının evlilik bağı. Bu kulağa daha olası gelmiyor mu?"

"Bunun ne büyüsü olduğunu söylemiştin?" diye sordum sakince.

Laçin dudaklarını birbirine bastırdı. "Yer bulma büyüsü."

"O hâlde sizin yanınızdayken bu büyü işe yararsa siz tehlikeye giriyorsunuz..." Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. "Gideceğim ve bu evlilik işini yapmayacağım. En azından kendimden başka kimseyi tehlikeye sokmamış olurum."

"Mihri saçmalama." Araf'ın dişlerinin arasından konuşmasıyla ona döndüm. "Ben seni buraya getirirken her şeyi zaten göze aldım. Diğerleri tehlikeye girerse canımı veririm ama seni de tehlikeye atmayacağım. Bunu unut."

"Araf üzgünüm ama sırf kraliçe beni arıyor diye sizi tehlike çukuruna atamam." Azel'e kısa bir bakış attım. "Bencil olamam." Bu söylediğim Azel'in dudağının bir kenarının serseri bir şekilde kıvrılmasına sebep oldu. Bakışlarımı ondan uzaklaştırıp tekrar Araf'a baktım. "Her şey için çok teşekkür ederim, yolları ayırma vakti geldi sanırım."

Araf tam konuşacakken Laçin konuşmaya dâhil oldu. "Buna buradaki kimsenin izin vereceğini sanmıyorum."

Tomris devam etti. "Daha yeni tanışmış olabiliriz ama yine de birini, üstelik sen bizdensin, kraliçeye yem gibi atmayacağız."

Şaşkınca onlara baktım. Ezra benim kuzenimdi, Araf benim arkadaşımdı ama Laçin ve Tomris'in böyle bir tepki vermesi tarif edemediğim bir duygunun göğsümde yeşermesine sebep oldu. Onlara gülümsedim.

Açıkça söylemek gerekirse... Bunca yıl orada bir mahkum olarak yaşadıktan sonra bu sahipleniş beni duygulandırmıştı, yaşadığım onca şeye rağmen sırıtmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

Tomris belime dokundu. "Hadi aşağıya inip oyun oynayalım."

Ah, tabii... Araf'ın kafasının dağılması için düşündükleri oyun. Gözlerim Araf'a kaydı. Başını iki yana sallayıp zoraki bir şekilde güldü.

"Ben biraz halsiz hissediyorum, uyumak istiyorum."

"Bugün elim çok kaşınıyor, Araf." dedi, Tomris. Gülmemek için dudaklarımı sımsıkı birbirine kapattım. "Dikkat et elimin tersine denk gelen sen olma. Hedefim Ezra çünkü."

KAYIP RUHLAR MAHZENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin