33.BÖLÜM; "CEZA"

63 7 24
                                    

Gittikçe bir çiçek gibi soluyordum. Yapraklarım solduktan sonra dökülüyor ve bir daha geri gelmemek üzere gidiyordum. Azel'in yokluğunda nefesim kesilene kadar ağlayarak bayılıyor, kimi zaman uyuyaklıyor ve her gün bu bitmek bilmeyen eziyete katlanıyordum.

Bedenimi zorlayarak yataktan kalktım ve masanın başında oturup ve bir kâğıt alıp üzerine içimi dökmeye başladım.

1 hafta oldu, Azel. Gidişinin, daha doğrusu gönderişimin ardından 1 hafta geçti ve ben ölü gibi hissediyorum kendimi. Kurumuş toprak gibiyim, suyuna ihtiyacım var. Solmuş bir çiçeğim, güzel sözlerine ihtiyacım var. Azel ölmüşüm, yaşamana ihtiyacım var.

Bugün yine gözlerimi berbat bir sabaha araladığımı fark ettiğimde akan yaşları durduramadım. Ben ömrüm boyunca böyle bir acıyı ne tatmış, ne duymuştum. Ellerimde sanki hâlâ senin kanın var; siliyorum, yıkıyorum, kazıyorum ama bir türlü geçmiyor. Tırnak izlerim yüzünden kesikler oluşan ve kanayan elimi her suya batırdığımda dişlerimi sıkacağım kadar canım yanıyor ama sana verdiğim ızdırapla karşılaştırınca bu ne ki?

Değil mi, Azel? Benim yüzümden çok acı çektin değil mi?

Sensizlik beni çok yoruyor güzel adam, kafayı yemek üzereyim. Sürekli uyuyakalmaktan, kendimden geçene kadar ağlamaktan çok yoruldum.

Kendimi öldürmeye çalıştığım için artık geceleri yanımda her gün biri kalıyor. Senin öldüğün gece bir bıçakla kolumu kestiğimden sürekli tetikteler.

Kimseye anlatmadım senin canına neden kıydığımı. Bu kendime bir ceza mı bilmiyorum ama kendimi iğrenç hissediyorum. Kimsenin beni anlamasını, bana destek vermesini istemiyorum. Yanımda birilerinin olmasını ve senin ölümünü normalleştirmeyi istemiyorum.

Azel, ben senden sonra defalarca öldüm. Azel, ben sanırım senden daha fazla öldüm ama asla şikayetim yok. Daha fazla ölmek istiyorum, hep daha fazla. Zarar görmeyi hayatım boyunca hiç bu kadar istememiştim. Ölmeyi istiyorum ama bir yandan kendi kendime diyorum ki, 'Onun yanında olmayı, onunla aynı yerde olmayı hak ediyor musun?'

Etmiyorum. Gerçekten etmiyorum.

Dolunay, Ezra, Tomris ve Laçin onlara hiçbir şey anlatmadığım hâlde geceleri yanımda kalanlar. Ateş çoklukla geliyor ve muhtemelen şu anda alt katta duruyor. Beni rahatsız etmemeye çalışıyor, bazen yanıma gelse de tek kelime etmeden duvara bakıp iç çekiyor ve birkaç saat sonra bana, 'Bir sebebin olduğunu biliyorum.' deyip gidiyor. Dolunay koşulsuz bana destek oluyor, ne olduğunu bilmiyor ama sana durduk yere zarar vermeyeceğimin farkında. Bu beni kötü hissettiriyor.

Neden yanımda bana destek oluyorlar ki? Ben senin kalbine hançeri sapladım.

Azel, aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum ve sanırım Araf'ın da aklına geldikçe delirecek gibi oluyor çünkü arada duvarı sertçe yumrukladığını duyuyorum. Abin bir kez olsun yanıma gelmedi çünkü biliyorum ki beni gördükçe aklına sen geleceksin. Ona hak veriyorum ve asla kızmıyorum.

Kendime alayla güldüm ve kâğıda damlayan yaşı elimin tersini bastırarak hafifçe kuruttum.

Sanki kızmaya hakkım varmış gibi konuşmam çok garip...

Azel.

Güzel adam.

Güzel adamım.

Benim kalbimde olan tek adam, gizli yaram.

Bunu hak etmiyorum ama lütfen beni bu acıdan kurtar.

KAYIP RUHLAR MAHZENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin