1.BÖLÜM; "ZİNDAN"

383 23 53
                                    

Azazil'in Saklı Mahzeni kitabından bazı karakterler olacaktır ve daha çok içinize sinmesi açısından ilk önce onu okumanızı tavsiye ederim ama okumazsanız da bu kitabı okurken hiçbir şey kaybetmezsiniz ❤︎

iyi okumalar dilerim, yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin ❤︎

2WEI - Blackburn

"Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır. Ve işin kötüsü; iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır."
- Orhan Kemal

🌕

Ruhum benliğimi acımasızca terk etmiş gibiydi, bir harabeden farksızdım. Gözlerim her daim pis olan yerde gezinir, sonrasında yavaş yavaş pas tutmuş parmaklıklara dokunurdu. Küçük bir pencereden nefes alabildiğim kadar almaya çalışır, sırtımı sürekli soğuk duvara yaslardım. Her gün ateşlendiğimi bilir, yine de vazgeçmezdim bundan.

Eğer ailem yanımda olsaydı... Yanımda onlar olsaydı bu hâle düşmeyeceğimi bildiğimden, damarlarımda gezinen öfkeye dur diyemiyordum.

Yorgundum, gözlerim kapanıyordu ve her gece olduğu gibi üşümekten deli gibi titriyordum.

Dişlerimi sıkıp derin ve titrek bir nefes aldım. Gözlerim etrafta sakince dolandı, ve o an yanımdaki zindanda olan mahkumun seslenişini duydum.

"Mihri,"

Ayağa kalkmadan başımı duvara yasladım. "Efendim?"

"Biri geliyor."

Uyuşmuş gibi hissediyordum, başımı salladım görmeyeceğini bile bile. "Gelsinler..." diye mırıldanıp gözlerimi kapattım. Adım sesleri duydum, bu seslerini adım gibi ezberlemiştim. Parmak uçlarım üşüdü ve bedenim karıncalandı. Başımı diğer tarafa çevirip gözlerimi korkuyla sıkıca kapattım.

Korktuğum gibi oldu. Adım sesleri tam benim olduğum zindanın önünde durdu. Nefret dolu bakışlarının üzerimde olduğunu hissediyordum, titrememek için kendimi kasmaya başlamıştım çoktan.

"Bana bak." deyişini duydum. Sesindeki saf nefret, öfke beni iliklerime kadar korkuttu fakat yine de zorlayarak yaptığım umursuz bakışlarımı ona dikmeyi başarabilmiştim. "Hah," çıktı dudaklarından. Ona başımı kaldırdığımı görmek onu besbelli delirtmişti. "O gözlerini yerinden çıkarmamı istemiyorsan, bana doğru bak."

"Ne?" Alayla dudaklarımdan dökülen söze karşılık kaşlarını kaldırdı. "Gözümü mü oyacaksın? Durma, yap."

Eliyle parmaklıklara vurduğunda gözlerim sakince bedeninde dolaştı. Vücuduna tam oturan uzun, siyah bir elbise giymişti. Uzun saçları salıktı, gözlerinde her zamanki gibi koyu bir makyaj vardı. Yanındaki gardiyanlara bakıp bir baş hareketi yaptı ve onlar da bu emri hemen kabul edip buraya açılan demir kapıyı açtılar.

Dudaklarımda silik bir tebessüm oluştu. İki gardiyan her zamanki gibi yanıma gelip iri ellerini kollarıma sarıp güçsüz düşen bedenimi ayağa kaldırdıklarında onlara uymaktan başka hiçbir şey yapmadım.

Çünkü biliyordum ki, itirazın bedeli daha ağır olur.

Dişlerim birbirine çarptı, kraliçe önden ilerledi ve gardiyanlar beni zindandan çıkardı. Uzun koridorun sonuna doğru ilerlemek üzereyken zindan komşumun sesini işittim.

KAYIP RUHLAR MAHZENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin