Bir Avuç Yalan
NEFHA
BÖLÜM 1
Ölüm ve YaşamÖlüm ve Yaşam
01.01
Aynadaki siyah yansımasına bakarken kendime ne kadar da yabancıyım diye düşündü ve ağzının içinden, "Hem insan ne diye odasına ayna koydurtur ki?" diye mırıldanırken kapının çalınmasıyla gözünü aynadan karşısındaki kapıya çevirdi. Kapı rahatsız etmek istemeksizin nazikçe çalınmıştı.
"Girebilirsiniz!" denmesiyle ellili yaşlarda, kır saçlı, yaşlı ama yüzü hâlâ gençliğini andırır gibi duran, mavi gözlü bir adam içeriye girdi. Kadının mutluluktan gözleri büyüdü.
"Ahmet Bey!"
Ahmet Bey eliyle oturmasını gösterirken, "Otur, otur; kalkma kızım." dedi.
Vücudu genç insanlara taş çıkartacak gibi olan yaşlı adam rahatlıkla kahverengi deri koltuğa sığdı.
"Nasılsın Lavin?"
"İyiyim Ahmet Bey, siz?" diye sormasıyla adamın kaşları çatıldı. Gönül koyan gözleri kadına çevrilince, Lavin suçluymuşçasına alt dudağını ısırdı. Mahcup bir ifadeyle, "Yine siz dedim galiba." deyiverdi.
"Olsun kızım, dert değil ama alışmasın ağzın. Hem ben yabancı mıyım?"
Değilsiniz der gibi başını salladı. Belki de en yakınlarından biriydi Ahmet Bey. Bu makama gelebilmesinde Lavin'e yardımcı olan tek kişiydi.
"Aslında gönülde koyuyorum sana kaç yıldır tanışıyoruz, beyi ve sizi dilinden atamadık."
"Alışkanlık, kaçıncı sözüm bilmiyorum ama düzelteceğim." diye yanıtladı daha öncekiler gibi.
Aklına birden düşen bir soruyla, "Ah unuttum, bir şeyler içer misin abi?" dedi.
"Yok kızım çok kalmayacağım. Bizim hanım hemen eve gelmemi söyledi, bilirsin emir büyük yerden."
"Bilirim!"
"Neyse dur savcı kızım, sana bir haber getirdim."
Günler önce ona çocukluğunun hikayesini anlatmıştı, Yekta'yı. Yıllardır ona ait bir iz bulmak için çırpınsa da işine yarar hiçbir şey eline geçmemişti. En sonunda Ahmet abisine danışmış, elinden bir şey gelip gelemeyeceğini öğrenmişti. Ondan araştıracağına dair sözü aldığında bir şeyler bulmuş olacağına inanıyordu. Hem bulmasa burada ne işi olabilirdi ki?
Artık yıllardır kalbinde yerleşik olan acının artık dinmesini istiyordu. Lavin, Yekta Savaş hakkında elle tutulur gözle görülür bir bilgi istiyordu. O en çok gökyüzüne değil de Yekta'nın artık hatırlayamadığı kahve gözlerine bakmak istiyordu.
"Buldun mu onu?"
İsmini hiçbir zaman öyle doğrudan doğruya söyleyememişti. Hatırlarında geçmişte dilinden düşüremediği vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AVUÇ YALAN 🌌
ActionGökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor...