Evet sevgili BAY okuyucuları;
2.kitabın giriş bölümündesiniz...
Biz nerde miyiz 3.kitap 20.bölümde...
Evett sizi çok beklettim ama malum sınavlarım falan vardı.
Artık BAY zamanı...
Sahne yeniden Murat ve Lavin'in.
Bana ilk geldikleri zamanı hatırlıyorum, ilk bölümlerini...
Doğruyu söylemek gerekirse ilk bölümün üç dört tane alternatif bölümü vardı ama içime en çok sinen bizim birinci bölümümüz oldu.
İlk kitapta düzenlemeye gidiyorum, tamamen değismeyecek birkaç cümle falan değiştireceğim. Tekrardan okumanıza gerek yok. Mantık hataları falan var onlarıda düzeltip ikinci kitabımızı yayımlamaya başlayacağım. Ardından çok kısa bir arayla üçüncü kitabımız ve finalimiz gelecek...
Bu bölümde çok büyük bir şok yaşayacaksınız.
Hazırsanız başlayalım.
(Bu arada ikinci kitabın ismini hâlâ bulamadım...)BAY
2.KİTAP
GİRİŞ BÖLÜMÜ
KAVAK YELLERİHatırlarıma dahi gelmezdi, bir gün birinin bir ölüm çiçeğini sevebileceği.
Soğuktu, gökyüzü alabildiğine karanlıktı! Küçük kız ağlayarak kestirdiği kahküllerini elinin tersiyle geriye doğru atarak doğrulamaya çalıştı! Uykusu gelmiyordu. Kaçmıştı ki nasıl geri getirebilirdi? Hem Yekta sürekli uyuyordu, onunda uyuması gerekiyordu! Gözlerini kapatarak yatağa bıraktı kendini! Biraz debelendi yatakta, sonunda vazgeçerek yorganını üzerinden attı ve pandiflerini giydi! Aşağı kata indi ve montunu üzerine giydi! Sessizce evin dış kapısını açtı ve ardından aynı şekilde kapattı! Annesi atık bu yaptığına kızamıyordu bile! Ne yapsındı küçük kız? Uyuyamıyordu işte. Eline yerden bir taş aldı ve çocuğun penceresinin önüne gelerek camına fırlattı! Tam isabetti, kendi kendine gülümsedi! Uyanacaktı çocuk! Bir kez daha eline bir taş aldı ve tekrardan cama fırlattı! Birkaç saniye bekledi ve cam açıldı! Küçük adam gözlerini ovuşturarak etrafına baktı ve gözleri küçük kızla buluştu!
"Lavin?" diye seslendi camdan!
"Kapıyı açsana!" diye bağırdı Lavin! Küçük çocuk camı kapatıp aşağıya inerken Lavin koşup kapıya gitti! Birkaç saniye sonra kapı açıldı ve kız içeriye girdi! Pandiflerini hemen çıkarttı!
"Huuf, çok soğuk!"
"Serra teyze kızacak sana!"
Kız montunu çıkartırken durdu! Kızmazdı herhalde! Alışmış olmalıydı artık.
"Üşüyorum!" dedi Lavin titrerken. Küçük adama cevap vermeden merdivenleri hızlıca çıktı. Küçük adam ismini seslensede umurunda olmadı! Çocuğun odasına girdi ve yatağının kenarına kıvrıldı. Yorganı üzerine çekti.
Küçük adam odaya girdi ve elini beline yerleştirdi.
"Sana diyorum çarşamba cadısı, hem kendi yatağında uyusana sen! Her gece uyandırıyorsun beni! Bıktım artık!"
Lavin umursamadan gözlerini kapattı ve gülümsedi. Umurunda değildi, hem güvenli bir evdeydi hem de çocuğun yanındaydı! Hem sıcaktı çocuğun odası ve iki kişi sığabiliyorlardı o yatağa zaten uyuyamamıştı da! Hem Yekta ne kadat şikayet etse de en sonunda pes ediyordu.
"Öff Lavin öff!"
Çocuk söylensede yatağa girip kendi üzerini örttü ve gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AVUÇ YALAN 🌌
ActionGökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor...