Bugün ne güzel bir gün
Bir dilek tut, o güzel kalbinde
Yerim değişmesin her daim
Sevgilim iyi ki doğdun"SENSE BENİM SENİN ARDINDAN YAŞAYAMAYACAĞIMI BİLE BİLE GİTTİN LAVİN!"
01.31
Sol kolumda hissettiğim ince bir sızı vardı. Boğazım, boğazım ağrıyordu! Sanki nefes alamıyordum, genzime bir şeyler takılıyordu! Havayı içime çekmeye çalıştım, beceremedim! Nefes alamıyordum, genzim yanıyordu... Öksürükler içinde gözlerimi bembeyaz bir odaya açtım! Boğulduğumu hissediyorum, boğuluyordum... Elim yüzümü rahatsız eden şeye gitti, ventilasyon maskesi. Ventilasyon maskesini aşağıya doğru çektiğimde nefesimi toparlamayı umdum ama olmadı. Ciğerlerimin içine su kaçmış gibi hissetmeye başladım, cayır cayır yanıyor tüm vücudumu deşiyordu.
"Lavin!"
Nefesimi toparlayamıyordum, öksürükler ciğerlerimde bir bıçak darbesi kadar keskindi.
"Lavin, derin derin nefes almaya çalış güzelim!"
O buradaydı, Murat Sarper yanımdaydı. En son onun kollarında ölmeyi beklediğimi ama yaşamak istediğimi hatırlıyorum. Maskeyi tekrardan yüzüme yerleştirdi.
"Sakin ol güzelim, nefes almaya çalış hadi!"
Zorlukla dediğini yapmaya çalıştım, havayı ciğerlerime çektim! Zorla nefes alıyor zorla nefes veriyordum. Öksürüklerim arada devam etse de biraz sonra kesilmeye başlamış ve ben daha rahat nefes almaya başlamıştım. Murat'ın bir eli hâlâ başıma destek oluyor diğer elini sol elimde hissediyordum. Bir yandan da derin derin nefes almaya devam ediyordum.
"Ohh, çok şükür!" dedi rahatlamanın hissiyle!
Murat'ın sesini duymamla etraftan kurşun sesleri yankılanması bir oldu, Azra'nın çığlıklarını beynimin içinde çınlıyor; cayır cayır yanan depo, üzerimize düşen alev topları her bir hücremi şoka sokuyordu. Nefesim kesildi... Bünye zayıflığımı dersiniz yoksa korku mu bilmiyorum ama bir anda gelen hıçkırma duygusunu baskılayamadığım için gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Öleceğimi düşünmüştüm, ilk defa ölümden bu kadar çok korkmuştum. Ölümün kalanlar için ne denli yıkıcı olduğunu bildiğimden midir yoksa gerçekten onu bir daha görememe korkusundan mı bilmiyorum ama şu an yanımda olduğu için tüm duygularım boşalmıştı! Ben bu hayatta şu zamana kadar ölümden hiç korkmamış hatta ve hatta gelip beni de alması için yalvarmıştım ama artık hayatımda bir şeyler değişmişti! Arkamda bırakacağım insan için korkmuştum! Murat Sarper'in başına benim yüzümden gelebilecek tüm zararlardan korkmuştum. Onu o gün orada bırakarak en büyük zararı da kendim vermiştim!
"Ö...öözür dilerim..." diyebildim hıçkırıklarımın arasında! Özür dilerim arkamda benden başka ruhun kaldığını unuttuğum için, onu orada bırakıp terk ettiğim için! Belki de ölenin ben değil de o olacağı için! Çünkü aslında bedenine veda eden hiçbir ruh ölümü yaşamaz, asıl ölüm geride kalanlar içindir...
"Geçti..." diyebildi sadece ve ellerini göz altlarıma koyup yavaşça yaşlarımı sildi! Maskeyi yavaşça çıkardım.
"Buradasın, yaşıyorsun..." diye fısıldadı.
Buradaydım ve yaşıyorum diye fısıldadım kendi kendime. Ölmedin, yaşıyorsun ve Murat yanında Lavin diye fısıldadım kendi kendime. Bana sımsıkı sarıldı, alnıma bir öpücük bıraktığında hıçkırıklarım artmaya başladı.
"Yanındayım Lavin, ağlaman kalbimi ürpertiyor!"
Güçsüz kollarımı beline koydum, üşüdüğümü hissettim, saatlerce hissettiğim gibi! Kokusuyla kavuşmuştum bir annenin bebeğine kavuşması misali! Bu kolların arası tıpkı bir annenin kolları gibi güven veriyordu, hatırlarımdan elde edemeyeceğim bir güven duygusu! Kalbimin hâlâ atmasının sebebi karşımdaki adamdı, beni hayata döndüren, ruhumun kayıp parçalarını teker teker birleştiren karşımdaki adamdı. Hafifçe başını kaldırdığında ne kadar dağıldığını o an anladım. Saçları dağılmış, gözleri kızarmıştı. Ölüm gerçekten kalanlar içindi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AVUÇ YALAN 🌌
ActionGökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor...