"Ne o bu seferde sen mi bana derman olacaksın?"
01.07
Kendimi kumar masasına oturmuşum gibi hissediyordum. Murat'a yarı açık oynasam da artık her şeyi biliyordu! Şimdiyse geri plana geçme zamanıydı, Murat'ınsa öne atılma. Tüm bu fikir ondan çıkacaktı. Ortam da gerilim havası mevcuttu, buram buram stres kokusu alıyordum.
Murat Sarper deliliğime ortak olmuştu. Bana hâlâ güven veremese de benim tarafımda olduğu için ona minnettardım.
"Anlamıyorum Murat." dedi Marc şaşkınlıkla.
"Deli saçmalığı gibi konuşuyorsunuz, Lavin'i sana mı vereceğiz?"
"Ben mal değilim Marc!" dedim sinirle. Alınıp verilemem, satılıp satın alınamam! Kendine gelip burada benim de olduğumu anlasa iyi olurdu.
"Mal olsan burada olmazdın AWE!"
Parmaklarım sinirle avuçlarıma sarıldı, yumruğumu geçirmek istiyordum. Pislik herif!
"Ağzını toparla Marc!"
Murat ikaz dolu ve tükürürcesine söylediği laf hanesine artı bir puan kazandırmıştı!
Muhbir olmasından mı bilmiyorum ama adamın sözü geçiyordu! Sözlerine uyuluyordu! Dost muydu düşman mı? Cellat mı hayat veren mi? Altında mı kalacak üstüne mi çıkacaktım? Bilinemezdi. Bir kumar oynuyordum, kartlar üzerime mi devrilecekti yoksa kartlara hüküm mü edecektim?
"Tek başıma karar verebileceğim bir şey değil bu!"
"Üstünle konuşmaya ne dersin Marc?"
Araya dalmadan duramıyordum! Ne yapsaydım beni de kale almalıydı, ben üçüncü sınıftım ya üç, üç!
"Yanındakine mi güveniyorsun?"
"Hıh! En azından bir aşağılık gibi davranmıyorum."
"Kimmiş aşağılık gibi davranan!"
"SARS Marc, SARS! Ne haldeyim görmüyor musun? Her tarafım mosmor, tek kolum var, doğru düzgün yerimden kalkamıyorum! En kötüsü de ne biliyor musun? Ölüyordum Marc, ölüyordum! Peki siz ne yaptınız? Koca bir hiç! Önemli olduğumu söylüyorsun, tamı tamına bir aşağılık gibi. En azından biraz dürüst ol!"
İçimdeki öfkeyi kussam rahatlardım, kusamamıştım. Artık altı olmak istemiyordum, gerekirse Murat ile gerekirse başka yolla üstü olmalıydım. Artık bana emir veremezlerdi!
"İfşa oldum, ifşa! İstediğinizde zaten buydu Murat Sarper'in yanında olmam. Kabul ediyorum işte daha ne istiyorsunuz?"
Başıma gelmeyen kalmamıştı ve Marc yine ortadan çekilmişti! Sanki hiçbiri kendi suçu değilmiş gibi. En azından insan bir özür dilerdi. Ortaya atılmış ve orada bırakılmış gibi hissediyordum. Beni alınıp satılan bir mal gibi görüyordu!
"Konuşacağım dedim AWE!"
"AWE değil Lavin, Türkiye Cumhuriyeti Savcısı Lavin Yılmaz! Aklına kazısan iyi edersin!"
"Bir savcı olduğun daha yeni mi aklına geliyor AWE?"
Sinir bozukluğuyla güldüm.
"Aklım başıma daha yeni geliyor Marc!"
Ve bu korkulacak bir şey Marc! İpleri elime alacağım, buna emin olsan iyi olur!
"Sözleşmenin zaten iptal olması gerekmiyor mu? Lavin ifşa oldu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AVUÇ YALAN 🌌
ActionGökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor...