Herkese iyi okumalar. Oy vermeyi unutmayınız. Bölüm sonu sorularda görüşürüz 💕
_______________________________________
Arkama döndüğüm anda Özkan'ın gülümsemesi ile karşılaştım.
"Ne var?" dedim.
"Yok bir şey," diye mırıldandı.
"Var bir şey," dedim.
"Var aslında," dedi gülerken. Söylemesini istercesine kafamı salladım. "Erkut, iyi birisi," dedi.
"Eee?"
"Onu tanımalısın. Tanımalıyız. Hem sen sanki biraz etkilendin gibi ondan," dedi. Elleri cebinde cam kenarına geçti. Derin bir nefes alıp verdi. Etkilenmiş? Ben? Erkut?
"Yok. Ne etkilenmesi?" desem de onu gördüğüm gün ilk görüşte aşk diye bir şey olup olmadığını düşünmüştüm. Etkilenmiş olabilirdim evet. Ama kesinlikle ilk görüşte aşk diye bir şey olmuş olamazdı. Bence olamazdı. Ya olduysa...
"Göreceğiz Elis. Zamanla her şey belli olur. Hadi ben gideceğim. İyi geceler. Yarın görüşürüz," dedi.
"Sen ne güzel Kumsal ile uyuyordun. Kalsaydın ya burda," diye lafı yapıştırdım.
"Sen, nerden biliyorsun?"
"Gördüm sizi." Kıkırdadım.
"Ne gördün?" dediğinde kaşlarımı çattım. Görmemem gereken şeyler mi olmuştu? Tabureye oturdum. Ayakta kalacak dermanım yoktu resmen.
"Bir şey görmedim merak etme. Sadece sana sarılarak uyuduğunu, senin de onun saçıyla oynadığını gördüm ama sen beni görmedin bile," dediğimde bana döndü.
"Ha," diye bir tepki verdi.
"Her şeyi konuşup hallettiniz sanırım," dedim.
"Konuştuk," dedi.
"Hallettiniz mi?"
"Sanırım," dedi tekdüze bir sesle. Tekrar dışarıya doğru döndü.
"İyi misin sen?" diye mırıldandım.
"Sema olayını halledemedik."
"Ben konuşurum onunla. Olur mu?"
"Olur," dedi derin bir nefes daha alıp verirken.
"Sakin ol," dedim yumuşak bir sesle. Kalkıp yanına ilerledim. Sarıldım. O da bana sarıldı. Sonra geri çekildi.
"Sen nasıl oldun?" dedi.
"Daha iyiyim. Ağrı kesici falan içtim," dedim. Kafasını salladı.
"Hadi gidiyorum ben. Bir de Kumsal yarın bana inat Enes ile gider. Bundan eminim. Engelleme, gitsin," dedi Özkan. Evin kapısına doğru ilerledik.
"Olmaz," dedim. Özkan üstelemedi.
"Ağlayarak uyudu. Kontrol edip öyle yat. İyi geceler," dedi ayakkabılarını alıp dışarıya koyarken.
"Tamam, bakarım ben," dedim. Yanaklarıma öpücük bıraktı ve o da asansörü kullanmadan hızla merdivenden indi. Kapıyı örtüp balkona ilerledim. Özkan taksi çağırma düğmesine bastı. Bana bakıp gülümsedi. Ben de ona gülümsedim. El salladım ve içeriye geçtim. Kumsal'ın odasına ilerledim. Uyuyordu ama huzursuzdu sanki. Yavaşça eliyle yanını yokladı.
"Özkan," diye mırıldandı.
"O eve gitti. Uyu hadi Kumsal."
"Geri gelsin," dedi üzgün ve uykulu sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİYAFONDAN GELEN SES
ChickLitİşte her şey o gün başladı. Birinin zile basmasıyla. Kuzenimle aynı evde yaşıyoruz. Öyle herkese de kapıyı açmayız. Öncelikle sorarız. Yine zil çaldığında koşarak diyafonun konuşma düğmesine basıp "Kim o?" diye sordum. Gelen ses karşısında birkaç sa...