24.BÖLÜM

80 8 11
                                    

İyi okumalar 🤗 Bölüm sonunda görüşmek üzere 🤩

_______________________________________

(ELİS'İN ANLATIMIYLA)

Önce Enes anlatmak için bir odaya geçmişti Erkut'un arkadaşının yanına. Kübra istememişti ilk anlatmayı. Eli ayağı titriyordu. Bitkin düşmüştü.

"Kuzum benim ya," diyerek sırtını sıvazladım. Yerinde sıçradı. Yüzünü buruşturup sırtına uzattı elini. "Noldu?" dedim endişeyle.

"Acıyor da biraz," dedi gözleri dolarken. Enes odadan çıktı. Kübra'nın yanına geldi hemen.

"Anlattım her şeyi. Sen de anlat. Kurtulalım bu şerefsiz, lanet Utku'dan." Sevdiği kızın ellerini tuttu. Onu ayağa kaldırdı. Saçlarını düzeltti. "Yapamam diyorsan," diyip yutkundu.

"Yapacak," dedi Erkut cesaret vermek ister gibi. Kübra ağlamaya başladı. Enes sıkıca sarıldı ona.

"Yapacağım," dedi iç çeke çeke.

"Yapacaksın ve bitecek," dedim.

"Aynen öyle," dedi Erkut. Kübra, Enes'in kolları arasından çıktı. Enes'in eline uzandı. Tuttu. Elleri fazlasıyla titriyordu. Utku, arkadaşımı ne hale getirmişti. Oysa bugün ne güzel geçmişti. Yemek yemiştik. Sohbetler etmiştik. Sonra hepimiz sevdiğimiz adamlarla kalkıp gideceğimiz yere gitmiştik. Erkut beni annem gile götürmüştü. Annem onun getirdiğini görünce ben yukarı çıkmadan aramıştı. Israrla onu da davet etmişti ama Erkut ısrarla kabul etmemişti. Babamdan çekinmişti. Beni alacağını söyleyip gitmişti yanımdan ve kötü bir haber ile gelmişti yanıma. Enes ona mesajda her şeyi anlatmıştı. Ondan sonra da hızla buraya gelmiştik. Biz oradayken arkadaşım neler yaşamıştı öyle.

"Git ve hallet bu işi. Mesajlardan bahsettim. Gösterirsin sen de, tamam mı?" dedi Enes. Kübra kafasını salladı. Enes onun dudağının kenarına bir öpücük bıraktı. Tam küçük yarasının üstüne. Kübra içeriye doğru yürüdü. Arkasını dönüp hepimize tek tek baktı. Enes destek olmak ister gibi bir adım attı. Uzunca gözünü yumup açtı. Ona destek oldu. Ben de kafamı salladım.

"Bekliyoruz," dedi Erkut yine cesaret vermek ister gibi. Kübra içeriye geçti. Enes elini yumruk yapmış kapıya odaklanmıştı. Dudaklarını dişliyordu. İçindeki öfkeyi bastırmaya çalışıyordu. Erkut hemen onun yanına geçti.

"Oğlum, elimizde mesajlar falan var. Hallolacak, sakin ol. Hem Kübra gilin sokakta kamera var. Belli olur yani oraya girdiği."

"Belli olur olmasına abi, içeriye tıkarlar mı sanıyorsun onu? Kübra'mın yanında bir şey demiyorum ama o adamı içeriden kıl çeker gibi hızlıca kurtarırlar. Babasının kolu uzun. Kendi kolu çok uzun hele. Alacağım ikisinin kolunu da sokacağım onlara!" dedi sinirle. Erkut omzunu sıvazladı Enes'in.

"İnan kardeşim. En başta bir şeye inanınca o şey gerçekten oluyor," dedi Erkut. Ardından bana baktı. Üzgün bir şekilde onları izliyordum. "Eh ama!" dedi bizi canlandırmak ister gibi. "Kübra sizi böyle gördükçe kız daha da kötü olur. Kendinize gelin bir. Halledeceğiz dedik ya. Halledeceğiz. Birlikte yapacağız."

"Abi, ben o kıza dokunmaya kıyamıyorum. Kıyamıyorum ya! O salak herifin yaptıklarına bak," dedi Enes. Gözleri dolu doluydu. Erkut sıkı sıkı sarıldı.

"Geçecek," dedim. "İnanırsak üstesinden geliriz. O herif cezasını çekecek," diye ekledim.

Enes diğer kolunu da bana sarılmak için açtı. Ben de onlara sıkı sıkı sarıldım. Daha sonra birbirimizden ayrıldık. Enes gülümsedi hüzünle.

"Teşekkür ederim," dedi.

"Neğ?" dedim değişik bir şekilde. İkisi de güldü.

"Niye çıkamadı ki? Baksak mı?" dedi Enes.

DİYAFONDAN GELEN SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin