Şarkı bölümün bir yeri ile alakalı. Okuyunca anlayacaksınız. İyi okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı, görüşlerinizi bildirmeyi unutmayınız. Bölüm sonunda görüşürüz. 💕
_______________________________________
Gözlerimi araladığımda hava henüz aydınlanmamıştı. Su almak için kalktım. O sırada Erkut uyandı.
"Elis," diye mırıldandı uyku mahmurluğu ile. Kapıdan çıkmadan hemen ona döndüm.
"Erkut?"
"Neden uyandın? Nereye gidiyorsun?"
"Su alacaktım," dedim.
"Peki," dedi. Mutfağa ilerledim. Lambasını yaktım. Balkon kapısı açıktı. Erkut, hava sıcak olduğu için açık bırakmış olmalıydı. Tezgâhın üstündeki yıkanıp ters bir şekilde konulmuş bardağı aldım. Buzdolabına ilerledim. Soğuk su var mı diye bakmak istemiştim. Vardı. Hemen doldurdum. Soğuk suyu tekrar dolaba koyup balkona adımladım. Uzunlamasına ve dar bir balkondu. Artık geceleri daha serindi, güzeldi. Derin bir nefes alıp verdim. Suyumu yudum yudum, yavaş bir şekilde içtim. Adım sesleri duydum. Erkut yanıma geldi.
"Naber?" dedi. Güldüm.
"İyidir, senden?"
"Ben de iyi." Bana baktı uzun uzun. Baştan aşağıya süzdü. Dizime baktı.
"Dizin nasıl?"
"O da iyi," dedim gülümseyerek.
"Sevindim." Koluna dokundum, hızla geri çekti. Yüzünü buruşturdu.
"Geçmemiş," dedim.
"Yarına geçer," dedi. Bardakta azıcık kalan suyu aldı ve içti. Mutfağa geçti. Bardağı bırakıp sigara ile çakmak alıp geldi.
"Gece gece sigara mı içilir? Uyuyalım bence. Boş ver sigarayı," dedim.
"Uykum kaçtı," dedi.
"İçme gece gece şu zıkkım şeyi. Hem o kolunun iyileşme hızını azaltır," dedim.
"Bir şey olmaz," dedi. Bir tane sigara yaktı. Ben ona ters ters bakınca güldü.
"Çok inatçısın," dedim.
"Senin de bir farkın yok," dedi dumanı dışarıya üflerken.
"Motorunu çekmeleri için adamları arayamadın. Bir şey olmaz demi motoruna?"
"Olmaz. Olan oldu zaten," dedi gülerek.
"Aklın kaldı demi?"
"Kalmadı desem yalan olur."
"Sabaha az kaldı. Hallederiz her şeyi," dedim.
"Hallederiz," dedi. Sigarasını köşedeki küllüğe söndürdü. "Sabaha karşı hava serin. Üşürsün. Hadi içeriye gel," dedi içeriye ilerlerken. Arkasından içeriye geçtim. Odası olduğunu düşündüğüm odanın kapısını açtı. "Odama bakmak ister misin meraklı?"
"İsterim." İki kişilik bir yatak vardı. Bir tane tuval üstüne çizilmiş motor resmi vardı yatağın yaslı olduğu duvarda. Dolabı büyük değildi. İki kapaklı küçük bir dolaptı. "Çok güzelmiş. Benim odamdan da toplu," dedim gülerek.
"Evde durmayınca dağıtmaya da zaman kalmıyor maalesef," dedi.
"Nasıl bir dağıtma?" Ciddi misin Elis?! Ben bunu dışımdan söylemiş olamazdım. Elimi ağzıma götürdüm. Gözlerimi büyüttüm.
"Göstermemi ister misin?" Utanmıştım. Elimi ağzımdan çektim. Yere bakmaya başladım. Çenemden tutup gözlerine bakmamı sağladı. "İster misin?" diye fısıldadı.
![](https://img.wattpad.com/cover/278029038-288-k476847.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİYAFONDAN GELEN SES
ChickLitİşte her şey o gün başladı. Birinin zile basmasıyla. Kuzenimle aynı evde yaşıyoruz. Öyle herkese de kapıyı açmayız. Öncelikle sorarız. Yine zil çaldığında koşarak diyafonun konuşma düğmesine basıp "Kim o?" diye sordum. Gelen ses karşısında birkaç sa...