5.BÖLÜM

201 14 1
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. Yeni bölümle karşınızdayız. Karakterlerimiz sizi bekliyor. Bakalım neler olmuşş? Güzel okumalar 💕
_______________________________________
Annem gilin gelmesinin üstünden birkaç gün geçmişti. Çok sıkılıyordum. Kumsal, ben ve Kübra evin balkonunda oturuyorduk. Özkan sürekli hastanedeydi. Sema fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Kumsal hâlâ kızın ölmeyeceğini, Özkan'ı kullandığını söylüyordu.

Kumsal şu an karşımda telefona gömülmüş gülerek bir şeyler yapıyordu. Kübra dışarıyı izliyordu. Ben de sıkıntıyla önümdeki bardağın içindeki pipet ile oynuyordum.

"Kumsal, Özkan ile aranız nasıl?" dedi Kübra.

"İyi," diye geçiştirdi Kumsal.

"Hiç sanmıyorum," diye mırıldandım. Kumsal elindeki telefonu masaya koydu.

"O Sema denen kızın yanında. Bana zamanı kalmıyor zaten. Konuşamıyoruz. Aramız iyi ama," dedi. Gözleri mi dolmuştu onun? Sonra tekrar eline telefonu aldı. Birini aradı.

"Alo Enes," dedi. Sesi titriyordu. Sıkıntıyla derin bir nefes alıp verdim.

"Gececi misin?" dedi. Sonra karşı tarafı dinledi. "O zaman beni alır mısın şu an? Bir şeyler yaparız," dedi. Enes bir şeyler dedi. Kumsal gülmeye başladı. Enes sanırım Kumsal'a gerçekten iyi geliyordu. Kübra tepkimi ölçmek istercesine bana baktı. Gülümsedim.

"Tamam o zaman. Yarım saate hazırım. Görüşürüz," dedi. Gülümseyerek çekti kulağından telefonu.

"İyi misin?" dediğimde güldü.

"Çok iyiyim," dedi.

"Umarım," dedi Kübra gülerek.

"Hadi ben kaçtım," dedi Kumsal. Engel olmadım.

"Görüşürüz," diye mırıldandım. Yanımdan geçerken yanağıma bir öpücük bıraktı. Kübra ona el salladı. Kumsal kıkırdayarak ona el salladı. Hâlâ Erkut ve benim taklidimi yaparak eğleniyorlardı ama bu benim de hoşuma gidiyordu. Kumsal cam kenarından kalkmıştı. Oraya oturdum. Kübra karşımda bana gülerek bakıyordu. Bu kıza gülmek gerçekten yakışıyordu.

"Erkut nasıl? Konuşuyor musunuz? Hiç anlatmıyorsun," dedi.

"En son annem gilin olduğu gün konuştuk işte. Sen de vardın," dedim.

"Dört gün geçti yani," dedi.

"Maalesef," dedim. Yazmıştım ben ona. Bakmamıştı.

"Sonra sen hiç aramadın veya yazmadın mı?"

"Yazmıştım," dedim.

"O?"

"Bakmadı bile," dedim. Üzülüyordum.

"Allah Allah," dedi.

"Bazen çok korkuyorum. Başına bir şey mi geldi diye. Aramak istiyorum ama bir şey beni durduruyor. Yapamıyorum," dedim.

"Nedir durduran?" dedi.

"Hiç mi bakamaz yani? Konuşmak istiyor mu istemiyor mu?Anlamıyorum ama sürekli aklımda. Bana bir şeyler oluyor. Kendim anlamıyorum. O yüzden sana da tam anlatamıyorum."

"Yoğun demekki. İçini sıkma öyle. İçinden ne geliryorsa yap. Sonra içinde kalır. Öyle yapsam daha iyiydi demezsin," dedi ellerimi tutarak.

"Bilmiyorum. Ararım belki. Ya da bakarım bir gidip," dedim. Ellerimize bakıp güldüm. İki sevgili gibi olmuştuk. "Bana yürümeni ne yapacağız peki?" Kübra gülmeye başladı. Ellerini çekti.

DİYAFONDAN GELEN SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin