Güzel okumalarr. Sevdiğim güzel bir bölüm oldu. Siz de seversiniz umarım. Oy ve yorumu unutmayınn. Sizi seviyoree. 🥰
_______________________________________Bir insan öldü diye sevinilmezdi elbette ama başınızdan bir bela kalktı diye sevinilirdi. Hem de kendi kendisini yok etmişti. Nasıl öldüğü, neyin iddia edildiği umrumda değildi ama giderken yanında Sema'yı da götürmüştü. Bir kadını öldürmüştü ama ben o kadına da üzülemiyordum çünkü o kadın bize yapılan şeylere göz yummuştu. Şimdi de kendisi ölmüştü. Hem de bir erkek tarafından öldürülmüştü. Herkes yaşattığını fazlasıyla yaşardı.
"Ben bizimkilere attım haberi. Ateş zaten öğrenip gitti," dedi evin önüne motorunu koyup inen Enes.
"Tamamdır. Enes okula gitmeyeceğiz demi?" dedim küçük çocuklar gibi. Beni kolunun altına aldı. Evin kapısını açarken konuştu.
"Çok yorgunum. Sen de öyle. O yüzden gitmeyelim." Odaya geçip üzerindeki kapşonlu ve tişörtten kurtuldu. Saçlarını karıştırdı. Pantalondan da kurtulunca hemen rahat pijama altını giyindi. "Beni izlemek yerine sen de mi üzerini değiştirsen? Ya da ben mi değiştirmeliyim senin de üzerini?" Kendimi yatağa bıraktım.
"Çok uykum geldi benim. Üzerimi değiştirmesem?"
"Kübra bak hastaneye falan gittik. Oralarda oturduk. Mikrop falan kaparız." Ellerimden tutup beni oturur vaziyete getirdi.
"Ama sevgilim," dedim mız mız bir şekilde.
"Hadi hadi," dedi. Üzerimdeki ince sweatshirtü çıkarttı.
"O zaman atlet ile yatayım," diyerek geri yattım. Kendi tişörtlerinden birisini dolaptan alıp beni dinlemeden tekrar oturmamı sağlayıp üzerime geçirdi. Altımdaki eşofmanı çıkarttı.
"Tam bir bebek ya," dedi gülerken. Ben ise saf saf suratına bakıyordum. Gerçekten çok uykum gelmişti.
"Hadi yat bakalım," dedi. Ev sıcaktı. İnce pike kullanıyordu. Üzerimi örttü. Alnıma öpücük bıraktı. "İyi uykular güzelim." Bileğini tutup avuç içine öpücük bıraktım.
"Sana da, yakışıklı sevgilim."
***
(ERKUT'UN ANLATIMIYLA)
Yorgun gözlerle bana bakan sevgilime baktım. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. En başta kafamı fazlasıyla karıştıran kıza fazlasıyla alışmıştım. Şimdi yanımdan ayrılmasını istemiyordum. Benden gitmesini istemiyordum.
"İyisin demi?" dedim korkakça. Daha hiç uyumadığım için gözlerim benden habersiz kapanmaya başlamıştı bile.
"İyiyim ama senin çok uykun var gibi. Aslında çok iyiyim. İki pislik yeryüzünde değil. Diğer tarafta da cezalarını çekerler artık." Kollarımı önümde bağladım. Gözlerimi çokça açmaya çalıştım. Halime güldü.
"Gülme. Bak o habere ben de sevindim. Allah cezalarını vermiş sonunda ama sen uyumadan uyumam ben," dedim yorgunca. Daha çok güldü.
"O konuyu benim uyumama nasıl bağladın sevgilim?" Bilmem der gibi dudağımı büktüm. Büşra elinde bir bebekle içeriye geldi. Yüzü gülüyordu.
"Bakın size kimi getirdim?" dedi.
"Kimi getirdin?" dedi Elis heyecanla.
"Banu'nun kızı Berra."
"Aaa," diye bir tepki verdim sadece. Büşra getirip Elis'in kucağına verdi küçük bebeği. Elis kızın kokusunu içine çekti.
"Oh! Mis gibi kokuyor. Cennet kokulu bebek," dedi küçük bebekle konuşurken. Onun elinde öyle yeni doğmuş bir bebek görünce duygulandım. Yanlarına adımladım. Bebeği kucağıma alıp kokladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/278029038-288-k476847.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİYAFONDAN GELEN SES
Chick-Litİşte her şey o gün başladı. Birinin zile basmasıyla. Kuzenimle aynı evde yaşıyoruz. Öyle herkese de kapıyı açmayız. Öncelikle sorarız. Yine zil çaldığında koşarak diyafonun konuşma düğmesine basıp "Kim o?" diye sordum. Gelen ses karşısında birkaç sa...