Bu bölüm sanki bana kısa gibi geldi ama neyse. Uzun bölümler de oldu ve daha da olur. Şimdilik bunu okuyun 🤭 İyi okumalar 🤗
_______________________________________
Erkut beni getirmişti. Gerçekten de
uçarak gelmiştik. Çığlıklarım bu sefer içimde kalmamıştı. Motordan indim. Kaskı çıkarttım. O da kaskını çıkarttı. İşaret parmağı ile yanağını gösterdi. Kıkırdadım ve yanağına bir öpücük bıraktım. Koşarak girişe doğru geçtim."Elis," diye seslendi. Hemen ona döndüm. "Dikkat et, seni çok seviyorum," dedi. Yüzümde güzel bir tebessüm oluştu.
"Dikkat ederim. Sen de çok dikkat et. Ben de seni çok seviyorum," dedim.
"Elinde unuttuğun bir şey var," dedi. Elimdeki kaska baktım. Benim için aldığı kaska.
"Senin için zor oluyorsa motorda taşıması hani. Bende kalabilir o," dedim. Kafasını salladı.
"Hadi içeriye gir," dedi. Elimle öpücük gönderdim. Yakalamış gibi yaptı. Elini kalbine götürdü. Kıkırdadık. Gülerek içeriye girdim. Arkamı dönüp baktım ve hâlâ bekliyordu. Eve çıktım. Evin kapısını da açıp içeriye girdim. Kumsal tüm ışıkları yakmıştı.
"Kumsal!" diye seslendim ayakkabılarımı çıkartırken. Hemen geldi odasının tarafından. Ayakkabılarımı yerine koydum.
"Sonunda gelebildin!" dedi kızgınca. Bembeyaz olmuştu. Gerçekten çok korkmuşa benziyordu.
"Salak, bu halin ne böyle," diyip sarıldım.
"Korktum," dedi güçsüzce.
"Özkan neden gitti?"
"Söyledim ya Elis!" dedi. Haklıydı.
"Özür dilerim yalnız kaldığın için, güzel şeyler olmadı," dedim.
"Neden? Noldu?" dedi telaşla. Montumu çıkarttım. Odama geçtim. Kapının arkasına astım.
"Anlatırım ama sen bir sakin ol. Önce sen anlat nolduğunu?" dedim.
"Salondan takır tukur sesler geldi. İnanmazsın sen şimdi bana ama içeride birileri var gibiydi. Kapı zaten örtüktü ben geldiğimde," dedi.
"Neden inanmayım tatlım, korkmuşsun baya," dedim. Tedirgin olmuştum. "Ne kadar sürdü bu?"
"Yarım saat içersinde aralıklı bir şekilde devam etti ama şimdi ses gelmiyor," dedi.
"Komşu falan bir şeyler yapıyordur Kumsal. Gel bakalım salona," dedim.
"Ya komşu bir şey yapsa böyle ses gelmez ama ya!" dedi. Çok korkmuş gibiydi. Sıkıca sarıldım.
"Özkan'a haber verelim mi? İster misin?" dedim.
"Gelemez gece gece," diye mızmızlandı. Gidip salonun kapısını açacakken Kumsal beni engelledi.
"Kumsal saçmalama," dedim. Hızla kapıyı açtım. Kumsal korkuyla bakıp kaldı. Lambayı yaktım. Kimse yoktu. Hiçbir şey yoktu. "Bak, kimse yok. Korkma. Boşuna panik olmuşsun sen. Olur bazen böyle," dedim. Kafasını salladı ama gözleri dolu doluydu ve salona deli gibi bakıyordu. Bu halleri beni korkutmuştu.
"Gel su iç," dedim. Koluna girip mutfağa getirdim. Elimi ıslatıp yüzüne sürdüm. Saçlarını geriye attım. Su doldurup içirdim. "Daha iyi misin?"
"Evet daha iyiyim," dedi.
"Yarın okul var. Hadi uyu," dedim.
"Sen önce ne olduğunu anlat," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİYAFONDAN GELEN SES
ChickLitİşte her şey o gün başladı. Birinin zile basmasıyla. Kuzenimle aynı evde yaşıyoruz. Öyle herkese de kapıyı açmayız. Öncelikle sorarız. Yine zil çaldığında koşarak diyafonun konuşma düğmesine basıp "Kim o?" diye sordum. Gelen ses karşısında birkaç sa...