DİYAFONDAN GELEN SES

23.BÖLÜM

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Bol bol oy verin de ben de okuduğunuz için mutlu olayım. Kendinizi gösterin agalar. İyi okumalar 🤩

Resimde Enes'in motoruna benzeyen bir motor varr.
______________________________________

"Geçti mi?" dedi Enes. Elinde sıcak su torbası vardı. Sırtıma onu koymuştu. Yanımdan ayrılmıyordu.

"Geçti. Daha iyiyim," dedim elimle yanağını okşarken. "Ya yine gelirse?" Korktuğumu biliyordu. Gözlerimin içine baktı.

"Aklı varsa gelmesin ki yok aklı. Gelirse ama onu si-" derken sustu. Gülümsedi. "Biliyor yani iyi şeyler olmayacağını," dedi. Yorgun gözüküyordu. Gözleri yorgun bakıyordu.

"Uyu," dedim.

"Hıh?" dedi hemen. Haline gülümsedim.

"Yorgunsun. Uyu," dedim.

"Sen tedirginsin bu evde. Uyuyamam," dedi. Sıcak su torbasını kenara bıraktı. Beni kendine çekti. Sıkıca sarıldı. "Benim evime gidelim mi istersen?"

"Yok, yarın okul var bana. Sen de işe gidersin belki," dedim.

"Okul ve işi bir arada yürütemem sanırım, işten ayrılmam gerekiyor ama inanır mısın hiç okuyasım da yok," dedi. Güldük.

"Okul önemli sevgilim. Bölümün de güzel hem."

"İşletme mi güzel?" dedi alayla.

"Bence güzel. Önü açık diye düşünüyorum," dedim.

"Öyle olsun bakalım," dedi. Dudağımın kenarındaki yaraya tekrar dokundu. Yüzünü buruşturdu.

"Öp ve geçsin," dedim. Çok şükür ki kendime gelmeyi başarmıştım.

"Bak sen," dedi. "Hadi benim evime gidelim. Sen de gitme yarın okula. Benim yarın zaten dersim yok. Takılırız," dedi.

"Çok cazip bir fikir ama Utku buraya illaki gelecek. Gitmesem mi ben?" dedim.

"Saçmalama. Seni onun eline mi bırakayım? Yarın gidip şikayet edeceğiz o pisliği," dedi.

"Ve o bize daha çok takacak. Onu tutuklamazlar bile. Zaten kanıt bile yok," dedim.

"Kanıt sensin," dedi çaresizce.

"Maalesef sevgilim. İki dakikada dışarıda kendisi."

"Ben böyle adaletin," dedi. Gözlerim doldu yine.

"Bana inanmazlar bile. Kim bilir kaç kadın bu duruma düşüyor," dedim.

"Adaleti ben sağlarım, merak etme. Ağlamak yok ama," dedi.

"Deme öyle. Sakın bir şey yapma. Korkuyorum ben. Sakın kötü bir şey yapma," dedim gözlerimden yaşlar akarken.

"Şşş, tamam. Sakin ol. Bir şey yapmam," dedi gözyaşlarımı silerken.

"Sana bir şey yapmasın," dedim ona daha sıkı sarılırken.

"Yapamaz bir bok."

"Yapmasın."

"Hadi bana geçelim. Bir değişiklik olur hem," dedi. Beni buradan uzaklaştırmak, kafamı dağıtmamı sağlamak istiyordu. Ona gitmek daha mantıklıydı.

"Tamam, gidelim."

***

Enes'in evine geldiğimizde ben elimi yıkarken o hemen salondaki koltuğa uyuyakalmıştı. Gülümseyerek yanına geçtim. Elimdeki ince battaniyeyi üstüne örttüm. Bir şeyler mırıldandı. Ne dediğini anlamadım. Uyumaya devam etti. Çok tatlı gözüküyordu kesinlikle şu an. Yanına çöküp saçlarını geriye gönderdim. O güzel yüzüne baktım. Ben bu adamı gerçekten çok seviyordum. Kendime gelmemi sağlıyordu. Yanımda duruyordu. Beni sevdiğini her zaman hissediyordum. Ben de ona bunu hissettirmek için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Kalkıp su almaya mutfağa geçtim. Evi gerçekten büyüktü. Tek başına bu kadar büyük evde kalması normal değildi ama belki buraya alışkın olduğu için buradan ayrılmak istemiyordu. Suyu alıp içeriye geçerken telefonuma gelen mesaj ile duraksadım. Utku mesaj atmıştı.