Zengin Zengin Zengin

9.6K 708 48
                                    

İyi okumalar
______________
Alp uzandığı yerde rahatsızca hareket etti. Kahvaltı yaptıktan sonra kendini büyük ağacın altına atmıştı. Gölgelik ve serin olduğu için çok güzeldi. Ama birden yüzüne çarpan güneş ışınlarıyla güzellik yok oldu. Tam yerinden kalkmak için hareketlenecekti ki yüzüne gelen güneş gitti. Yavaşça gözünü açtığından görüş açısına bir siyahlık girdi.

Bu birinin sırtıydı. Kafasını kaldırınca Ali Rıza olduğunu anladı. Bu güzel kokuyu nerede görse tanırdı.

"Teşekkür ederim"

Ali Rıza duyduğu sesle arkasına döndü. Onun uyuduğunu düşünmüştü. Onu rahatsız eden ışığı engellemek istemişti. Yüzünde bir gülümsemeyle Alp'e baktı.

"Önemli değil."

Alp yerinde doğruldu.

"Gel sırtını ağaca yasla. Böyle durma"

Ali Rıza başını olumuz anlamda salladı.

"Uzan sen, ben böyle rahatım"

Alp elini onun omzuna koydu ve kendine doğru çekti. Sonra onun sırtını ağaca yaslı minderle birleştirdi. Sonra kendisi de onun gibi sırtını ağaca yasladı. Birbirine değen omuzlarıyla gülümsedi.

"Bak sorun kalmadı."

Ali Rıza da gülümsedi. Alp gözüne şu an olduğundan daha tatlı geliyordu. Bu çocuk zaten her zaman gözüne tatlı geliyordu. Başını geriye yasladı ve gözlerini kapattı. Alp gözlerini kapatan adama baktı. Sonra o da başını usulca onun omzuna koydu ve gözlerini kapattı.

"Burası çok güzel"

Alp gözlerini açmadan konuştu. Ali Rıza'nın da gözleri kapalıydı.

"Evet çok güzel. Lise zamanı hep buraya gelirdik."

Ali Rıza'nın liseli zamanları gözünün önüne gelince gülümsedi.

"Esma'nın babasının eski iş yeri buradan gözüküyor. Musa da zorla bizi getirirdi. Saatlerce burada oturur Esma'nın dışarı çıkmasını beklerdi"

Alp'in dudağının kenarı kıvrıldı.

"Ne kadar tatlı"

Sesini incelterek konuşmuştu.

"Tatlı mı? Yağmurun altında burada bekliyordu saatlerce. Bir milim bile kıpırdamıyordu. Saatlerce deliler gibi bekliyordu."

Alp gözlerini açtı ve başını kaldırmadan ona döndü.

"Âşık işte, aşk insana böyle delilikler yaptırır."

Ali Rıza da ona dönünce burun buruna geldiler. Ali Rıza yutkundu.

"Yaptırır mı?"

Ali Rıza sessizce konuşmuştu. Aslında bu kadar sessiz konuşmayı düşünmüyordu ama bu yakınlıkla afallamıştı. Alp'in yakından daha güzel olduğunu düşünmeden edemedi.

Alp bu yakınlığa son vermek için başını geriye çekti ve önüne döndü. Şu an dışardalardır ve böyle bir yakınlık sakıncalı olabilirdi.

"Yaptırır tabii. Ben lise zamanı bir ço-"

Çocuk diyecekti ki sustu. Ali Rıza'ya güvensede içinde hep bir tedirginlik vardı. Ali Rıza ise merakla ona baktı.

"Bir kız vardı."

Cümleyi değiştirerek konuşmaya başladı. Alp, Ali Rızanın homofobik olduğunu düşünmüyordu ama yine de önlem almak iyidir diye düşündü.

"Ben de ona abayı baya yakmıştım."

Aklına gelen düşüncelerle sırıttı. Ali Rıza bu görüntüyle kaşlarını çattı.

"Sırf onu görmek için sayısal bölümüne geçmiştim. Kızda fazla çalışkan biriydi. Onun sayesinde dershaneye de gitmiştim. Şu anki beni o yarattı. Bir görsen beni gariban gibi sayısal sınıfında kaldım. Bir de sözeldim ben. Onlara yetişebilmek için deli gibi çalışıyordum."

Alp konuştuktan sonra güldü. Ali Rıza'ya baktığında ciddiyetle ona baktığını gördü. Bu adam neden bu kadar ciddi?

"Hâlâ görüşüyor musun onunla?"

Alp başını olumlu anlamda salladı.

"Evet, o da burada okuyor. Arada görüşüyoruz."

Ali Rıza başını salladı.

"Hâlâ ona karşı bir şeyler hissediyor musun?"

Alp duyduğu soruyla gülümsedi.

"Hayır, tek hissettiğim şey arkadaşlık duygusu. Ama ona minnettarım onun sayesinde adamakıllı bir öğrenci oldum. Yoksa kötü bir yerde üniversiteye giderdim"

Ali Rıza rahatladığını hissetti. Hâlâ ona karşı bir şeyler hissettiği düşüncesi bu kısa sürede onu yiyip bitirmişti.

"O zaman ben de ona minnettarım"

Alp anlamaz bir şekilde ona baktı.

"Eğer o olmasaydı seninle tanışamazdım"

Alp'in duyduğu şeyle kaşları havalandı. Konuşmak için ağzını açtı ama diyecek bir şey bulamadığı için kapattı. Gülümseyerek önüne döndü. Bu dediği şey fazla hoşuna gitmişti. Ali Rıza bu görüntüyle gülümsedi.

Alp önündeki çimenleri izlerken o da onu izledi.

"Ali Rıza"

Duyduğu sesle Musa'ya döndü.

"Kardeşim gel mangalı yakalım"

Duyduğu şeyle ayaklandı. Ayağa kalkan Alp'i durdurdu.

"Sen otur biz hallederiz"

Konuştuktan sonra Alp'in itiraz edeceğini bildiği için direkt Musa'nın yanına adımladı. Alp de oraya gitse de Ali Rıza'nın onu geri yollayacağını bildiği için ağaca yaslanmaya devam. Bakışları konuşan Esma ve Emrah'taydı. Esma, Emrah'a sevgili ayarlıyordu.

"Of Emrah kimi göstersem beğenmiyorsun"

Esma bıkınca konuştu. Gerçekten de çok sıkılmıştı. Emrah'a kimi gösterse bir kusur bulup beğenmiyordu.

"Sen böyle devam edersen çok bekâr kalırsın."

Emrah gülümsedi.

"Yaa Esmacım gösterdiğin herkesin maşallah var. Sorun bende. Benim kriterlere uymuyorlar"

Emrah kaşlarını çattı.

"Neymiş senin kriterin."

Emrah saçlarını geriye attı.

"Zengin, zengin, zengin"

Emrah'ın dediğiyle ikili güldü. Emrah ise konuşmaya devam etti.

"Şimdi elhamdülillah ben fakirim. Şimdi sevgilim de fakir olsa sürünürüz. Onun parası olsun ben parayı süründüreyim. Yani Esmacım kısacası ben bir sugar daddy veya mommy istiyorum"

Alp duyduklarıyla başını olumsuz anlamda salladı. Her zamanki Emrah işte diye düşündü. Esma ise güldü.

"Canım ben de ne gezer onlardan"

Emrah duyduğu şeyle yalandan yüzünü düşürdü.

"Neyse ben Ali Rıza abiye söyleyeyim tanıdığı bir boşanma avukatı varsa onun zengin müvekkillerine yazarım."

Emrah'ın dediği şeyle Yavuz gülümsedi ama çok kısa süren bir gülüştü. Buraya çok büyük umutlarla gelmişti ama kısa sürede hepsi tükenmişti. Yine depresif haline bürünmüştü. Dinçer'in de ondan kalır bir yanı yoktu. İkisi de birbirini görmek için gelmişti ama umdukları gibi olmamıştı. Ve sanırım hayatlarının geri kalanı da böyle devam edecekti. Hep bir mesafe.

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin