Deli misin?

9.2K 664 113
                                    

Dinçer koltukta oturan Yavuz'a gözlerini dikmiş korkutucu olduğunu düşündüğü bakışlar atıyordu. Dinçer berber olacaklarını düşünürken Yavuz'u çağırmalarıyla buraya gelmişlerdi. Daha sevgili olalı birkaç dakika olmuştu. Yani sanırım sevgililerdi. O kadar öpüştüler sonuçta olmuşlardır sevgili.

Yani sanırım.

Bak daha bunu bile bilmiyordu. Dineçer içindeki kavgasını yaşarken Yavuz onun aksine çok eğleniyordu. Dinçer'in bu hâlini görmek onu daha neşelendiriyordu. Evet onu öpmüştü ama onu öpmesi onu süründürmeyeceği anlamına gelmiyor.

Kapının çalmasıyla Alp yerinden kalktı. Kapıyı açtığında Ecrin'i ve Musa'yı gördü. Musa içeriye girmesiyle konuşmaya başladı.

"Milletin çocuğu dışarı için veya oyuncak için ağlar benimki Emrah diye ağlıyor."

Söylene söylene salona doğru yürümeye başladı.

"Yavaştan yavaştan kıskan-"

Konuşmasını bölen şey içeride Dinçer'i görmesiydi. Kucağındaki kızını yere indirdi ve Dinçer'e doğru yürümeye başladı. Koltuğun yanına gelince hızla ona sarıldı.

"Dinçer kardeşim"

Ona daha sıkı sarılmasıyla Dinçer onu itmeye başladı. Ama Musa o kadar sıkı sarılmıştı ki istemiyordu.

"Hayvan arkadaşım kemiklerimi kırdın. Kızının ölümünü görmesini istemiyorsan bırak lan beni!'

Dinçer'in tehditkar sesiyle onu bırakmak zorunda kaldı.

"Dinçer hayatım seni çok özledim"

Dinçer duyduklarıyla göz devirdi.

"Yürü git lan! Alacağım şimdi seni ayağımın altına. Zaten sinirliyim, sinirimi senden çıkarmayayım"

Sinirliyim kısmını gülerek ona bakan Yavuz'a doğru söylemişti.

"Ama özledim diyorum"

Musa yalandan küsmüş bir tavırla konuşuyordu.

"Sanırsın mapustan çıktım. Toplasan birkaç haftadır birbirimizi doğru düzgün görmüyoruz"

"Üç hafta beş gün yedi saat"

Musa eğlenir bir tonda söylemişti. Dinçer'i uzun zamandır görmüyordu ve gerçekten de özlemişti. Ama en çok onu sinirlendirmeyi özlemişti. Onun bu kırmızıya çalan yüzünü çatık kaşlarını ve içinden alevler fırlayan maviliklerini götmeyi özlemişti.

"Musa gece gece uğraşma benimle havamda değilim"

Musa duyduğu sinirli sesle daha bir keyiflendi.

"Tamam asalan parçası sakin ol şakalarımı özlemişsimdir diye düşündüm."

Dinçer duyduğu şeyle ayağa kalktı. Musa'nın yakasından tuttu.

"Ben seni var ya..."

Tehditkar çıkan sesi Yavuzla göz göze gelince kesildi. Musa'nın yakasını bıraktı ve kırışmış bölümleri eliyle düzeltmeye çalıştı.

"Nazikçe uyarıyorum arkadaşım. Bu güzel şakana bir son ver ve mümkünse bu hafta içi bir ara bana uğra da hasret giderelim"

Sakin bir ses tonuyla konuştu ama Musa son cümlesindeki tehditi iliklerine kadar hissetmişti. Dinçer gülümsedikten sonra tekrar yerine oturdu.

"Musa gel otur kardeşim ayakta kaldın"

Ali Rızanın dedikleriyle Musa son defa Dinçere baktı ve koltuğa oturdu. Sanırım baya bir tırsmıştı.

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin