Alp tabağına konulan etlerle Ali Rıza ya gülümseyerek baktı. Etleri pişirmeyi şimdi pişirmişlerdi ve Ali Rıza kendi tabağına koymadan önce Alpin tabağına koymaya başlamıştı. Bu onda artık bir alışkanlık olmuştu.
"Eee Kadir sen ne iş ile uğraşıyorsun"
Kadir, Emrah'ın sorusuyla ona döndü.
"Bir reklam şirketim var."
Emrah anladım dercesine başını salladı. Konu açmak istemişti ama sanırım açamamıştı. Çünkü Kadir'in konuşmasından sonra ortamı tekrar bir sessizlik hakim aldı.
"Siz okuyor musunuz?"
Kadir'in soruyla Emrah konuşmaya başladı.
"Ben ve Alp okuyoruz. Yavuz abi ise doktor"
Kadir anladım dercesine başını salladı. Ortamı yine bir sessizlik hakim aldı. Bu sefer konu açmak için Esma söze atıldı.
"Burası da çok güzelmiş. Sık sık gelir misiniz?"
Yakup başını evet anlamında salladı.
"Küçüklüğümden beri geliriz. Abim kamp yapamayı çok severdi bende onun peşine takılır zorla da olsa kendimi getirttirdim."
Kadir o anları hatırlayınca gülümsedi. Yakup bütün evi birbirine katar sonunda zorla o da gelirdi.
Esmanın sorusuna aldığı cevaptan sonra ortamı yine bir sessizlik hakim aldı. Sanırım bunlar sohbeti ilerletme konusunda bugün pek iyi değillerdi. Bir de ilk kez yan yana geldikleri için açacak bir konu bulamıyorlardı. Bu sefer Yavuz konuşmaya başlayacaktı ki Emrah önce konuştu.
"Eğer konuşmanın ilerleyeceğini düşünmüyorsanız bence konuşmayalım ve yemek yiyelim en azından karnımızı doyururuz."
Emrah'ın dedikleriyle Yavuz ona oğluna kızan bir anne edasıyla baktı ama bu pek Emrah'ın umrunda değildi. Sanki yalan söylemişti.
Kadir ve Yakup böyle bir çıkış beklemedikleri için önce affalamış sonra Kadir, Emrah'ın bu ani çıkışına gülmüştü.
"O zaman susalım ve yemek yiyelim"
Kadir, Emrah'a doğru konuşmuştu ama Emrah etleri yemekle meşgul olduğu için onu hiç takmamıştı ve yemek yemeye devam etmişti. Emrah'ın hayatında diziden sonra gelen önemli şey yemekti. Bir Emrah insanına yemek ve dizi izleyebileceği bir teknolojik alet verin istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz.
Kadir'in dediklerinden sonra yemek yemeye başladılar. Sonra istemeden de olsa konular açıldı ve konuşmaya başladılar. O akşam yemekleri çok eğlenceli geçmişti. Ondan sonra da bir ateş yakmış etrafında toplanmışlardı. Şimdi de çay içiyor bir yandan da sohbeti ediyorlardı.
"Alp çok şanslısınız ev arkadaşınız aşçı. Kim bilir neler yapıyordur."
Yavuz buna güldü Alp ise yüzüne yaa hiç sorma bakışı yerleştirdi.
"Yaaa ne yemekler ne yemekler"
Hafif alaylı bir tonda konuşmuştu ve bu alaylı tonu Emrah anlamıştı. Emrah arkadaşına sende mi bürütüs bakışları atamayı ihmal etmedi.
"Emrah en güzel yaptığın yemek ne?"
Emrah biraz düşünmeye başlarken Yavuz hemen söyledi.
"Lö De Patato"
Yavuz'un dedikleriyle Alp gülümsedi. Aslında kahkaha atmak istemişti ama şuan ortam müsait değildi.
"Fransız mutfağından mı?"
Kadir'in sorusuyla Yavuz gülümsedi. Emrah arkadaşlarına kötü kötü baktı. Resmen bildiğin onunla alay ediyorlardı.
"Benim kendi özel yemeğim. Spagetti ve patatesle yapıyorum sonra soluyorum falan"
Alp duyduklarıyla şaşırdı. Yaptığı patatesli makarnaydı ama sanırsın dünya mutfağından bir yemek. Bir kere Alp o yemekte sos görmemişti.
"O zaman bir kez bize yaparsın yeriz"
Kadir'in dedikleriyle Yavuz hemen konuştu.
"Tabii zevkle yapar. Yapmayı en sevdiği yemektir"
Emrah arkadaş görünümlü iki insana kötü kötü baktı. Bildiğin çaktırmadan onu gömüyorlardı.
"Tabii seve seve yaparım"
______________
Alp ellerini Ali Rızanın kapşonundan içeri soktu ve ellerini beline doladı sonra da ona sokuldu. Hamakta usanmışlardı. Yakup ve Kadir uzun zaman önce gitmişlerdi şimdi de herkes kendi yerine çekilmiş uyumaya gitmişlerdi.
"Bugün çok güzeldi."
Alp'in konuşmasıyla Ali Rıza gülümsedi.
"Beğenmene sevindim."
Alpin saçlarını okşadı ve o yumuşak saçlara bir buse kondurdu.
"Çok beğendim, iyi ki gelmişiz buraya. Bir keresinde de ikimiz tek geliriz."
Ali Rıza duyduklarıyla gülümsedi. Elini Alp'in çenesine koydu ve başını hafif kaldırdı. Dudaklarına küçük buseler kondurdu.
"Benim güzeller güzeli sevgilim benimle baş başa mı kalmak istemiş?"
Alp başıyla onayladı. Ali Rıza dayanamadı ve tekrar o dudakları öptü.
"Bu işlerimin yoğunluğu bitsin gideriz."
Alp duyduğuyla otuz iki diş gülümsedi. Sonra başını tekrar Ali Rıza'nın omzuna koydu ve yıldızları izlemeye başladı.
"Yeni arkadaşlarını nasıl buldun?"
Ali Rıza ne kadar merak etse de sanki öyle bir konu açmak istiyormuş gibi konuştu.
"Tatlılar, iyi insanlara benziyorlar"
Ali Rıza kaşlarını çattı.
"Ne demek tatlı."
Alp gülümsedi ve Ali Rıza ya döndü.
"Sen beni mi kıskandın?"
Ali Rıza başıyla onayladı.
"Kıskandım tabii. Sen benden başka kimseye tatlı diyemezsin. Hele o Yasin mi Yakup mu denilen çocuğa hiç diyemezsin"
Alp ellerini Alpin yanaklarına koydu ve hafifçe sıktı sonra da o tabaklara öpücükler kondurdu. Önce sağ sonra sol yanağını öptü.
"Sen hayatımdaki en tatlı insansın. Ben bu tatlıyı yerim yerim"
Ali Rıza ellerini Alpin beline koydu ve kendine doğru çekti. Şimdi birbirlerine yakınlardı. Ali Rıza başını Alpin boynuna koydu ve derin bir nefes aldı. Sonra da boynuna minik bir öpücük kondurdu. Sonra da konuşmaya başladı
"O zaman sen bu tatlıyı ye"
Alp duyduklarıyla gülümsedi.
"Yiyeyim o zaman."
Konuştuktan sonra dudaklarını birleştirdiler.
___
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis | Gay
Ficção GeralÜç arkadaş yeni bir mahalleye taşınırlar. Ama o mahallede beklemedikleri bir şeyler vardı. Dostluk ve en önemlisi aşk gibi