Hep Kazanan Emrah

4.1K 304 9
                                    

Yavuz ilerde bilgisayarında bir şeyler yapan adamı görünce gülümsemeden edemedi. Dinçer'in uzun zamandır işleri çok yoğundu ama şimdi bir hafta sonra işleri bitiyordu ve Dinçer ona işleri bitirdikten sonra bir mola vereceğini söylemişti. Yavuz askılığa doğru gitti ve bugün gördüğü broşürü aldı. Bugün hastane çıkışı bir yerde stant açmışlardı ve oradan almıştı broşürü. Ormanlık alanda olan bir otelin tanıtımıydı. Baya güzel bir yere benziyordu. Küçük küçük evlerden oluşan bir oteldi. Küçük ama çok güzel evlerdi.1 Baya güzel manzarası vardı. Broşürü aldı ve Dinçer'in bilgisayarının üstüne koydu. Dinçer broşüre baktıktan sonra Yavuz'a döndü.

"Bu ne Yavuz?"

Yavuz duyduğu soruyla göz devirmek istedi. Okusa anlayacaktı ama beyefendi hazıra konmak istiyordu.

"Bu bir otelin broşürü. İstanbul'un biraz dışında kalıyor ağaçlık bir alanda. Böyle küçük evlerden oluşan bir otel. Uzun zamandır beraber bir şeyler yapmıyoruz. Senin işin benim hastanem derken hiç baş başa kalamadık."

Dinçer sandalyesini biraz geriye itti sonra da sevgilisin elinden tuttu ve bacaklarına yan bir şekilde oturmasını sağladı. Sonra bir elini Yavuz'un beline attı ve sıkı bir şekilde tuttu.

"Sevgilim beni mi özlemiş?"

Yavuz kaşını havalandırdı.

"Sen beni özlemedin mi?"

Soruya soruyla cevap vermişti. Dinçer gülümsedi ve başını Yavuz'un omzuna koydu.

"Çoook özledim."

Yavuz duyduklarıyla memnunca gülümsedi.

"Bende çok özledim."

Bu sefer Dinçer de gülümsedi. Sonra aklına gelen şeyle konuşmaya devam etti.

"Bu tatil sadece beni özlediğin için miydi?"

Yavuz, Dinçer'in neyden bahsettiğini anladı. Birkaç gün sonra Dinçer'in anne ve babasının yıl dönümüydü ve Ali Rıza ona Dinçer'in bu zamanlarda içine çok kapanık olduğunu ve kimseyle konuşmak istemediğini. Hatta birkaç gün evden çıkmadığını bile söylemişti.

Yavuz sevgilisine daha rahat bakabilmek için bir bacağını diğer tarafa koydu. Şimdi Dinçer'in bacaklarının üstüne tam bir şekilde otoruyordu bacaklarını da yandan sarkıtmıştı.

"Hemen de anla"

Dinçer kahkaha attı ve Yavuz'un yanağına bir öpücük kondurdu.

"Mutsuz olmanı istemiyorum Dinçer. Hep gül istiyorum. Belki biraz uzaklaşırsan daha az üzülürsün."

Dinçer duyduğuyla başını Yavuz'un omzuna koydu. Şu an gözüne fazla tatlı gelmişti. Yavuz'dan daha tatlı olan bir şey var ise o da düşünceli bir Yavuz'dur. Sonra başını kaldırdı ve Yavuz ile göz göze geldi.

"Sen yanımdayken nasıl mutsuz olabilirim ki? Tamam evet üzülüyorum ama artık eskisi kadar değil. İnsan ailesini kaybedince kazık kadar olsa da yolda geçen bir aileyi görünce üzülmüyor değil. Eskiden bu zamanları çok zor atlatırdım. İçimde hep bir aile özlemi vardı. Ali Rıza, Musa ve Esma'nın hakkını yiyemem benim için elinden gelen her şeyi yaptılar ama o aile özlemi asla geçmedi."

Sonra Yavuz'un elini.

"Ama artık öyle değil. Artık bir ailem var. Bu ev ve hayatım artık boş değil. Eski anılarımla yaşamıyorum çünkü bana yeni anılar yaşatan biri var hayatımda."

Yavuz duyduklarıyla gülümsemeden edemedi sonra da hızlıcana Dinçer'e sarıldı.

"Sende benim ailemsin"

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin