Yavrum

16.4K 894 504
                                    

Medya: Alp
________________

Yavuz önündeki yarayı dikkatlice dikiyordu. Dinçer'i çalıştığı hastaneye getirmişti. Dinçer de dikiş yapılmasını bir şartla kabul etmişti. Eğer Yavuz ona dikiş yapacaksa kabul etmişti.

"Kahvehanenin önünde döve döve tedavi ediyordun. Şimdi ise maşallah kedi olmuşsun doktor bey"

Yavuz'un dudağı kıvrıldı.

"Orası benim doğal ortamım"

Bu sefer gülen Dinçer olmuştu. Yavuz ciddiyetle işine devam etti. Dinçer elindeki bilekliği sallamaya başladı.

Yavuz göz ucuyla oraya bakınca sırıttı.

"Bakıyorum çok sevdin"

Dinçer başını salladı.

"Vallaha hızır gibi yetiştin aldı bütün sinirimi."

Yavuz dikme işi bitince oturduğu yerden kalktı ve elindekileri küçük masanın üstüne koydu ve eldivenleri çıkarmaya başladı.

"İşine yaradıysa ne mutlu bana. Sen de kalsın o maazallah bizi de camdan falan atmaya çalışırsın."

Yavuz hafif alayla konuşmuştu. Dinçer sadece sinirli bir nefes verdi. Alayla konuşması onu sinirlendirmişti. Hiç öyle şeyler sevmezdi. Yavuz bu görüntüyle kahkaha attı. Dinçer'in duyduğu kahkaha sesiyle yüzündeki hafif kızgınlık gitti ve dudağının kenarı kıvrıldı.

"Yok zaten bizimkiler tesbihin boncuklarını toplayıp yaptırmaya verirler"

O tesbih Dinçer'in kıymetlisiydi ve Musa bunu bildiği için toplamış ve yaptırtmaya götürdüğüne emindi.

Yavuz yarayı sarmak için dolaptan gerekli malzemeleri çıkardı.

"Yok o sende kalsın ben canımı seviyorum"

Konuştuktan sonra demin kalktığı yere tekrar oturdu. Dinçer derin bir nefes aldı.

"Senin diline düşene Allah kolaylık versin"

Yavuz tekrar kahkaha attı. Dinçer'in yine dudağının kenarı kıvrıldı. Bu kahkaha sesini tekrar duyması onu çok sevindirmişti. Hatta kalbinin hızlı atmasına bile neden olmuştu. Sonra başını olumsuz anlamda salladı ve bakışlarını cama doğru çevirdi.

"Ne yapıyorsun oğlum sen delirdin mi?"

Kısık sesle konuştuğu için Yavuz onu duymamıştı. Yavuz ise yarayı sarıyordu. Dinçer tekrar elini dikkatlice saran adama döndü. Kafasını önüne eğmiş ciddiyetle yarayı sarıyordu.

Dinçer biraz öyle kalınca burnuna gelen güzel koluyla derin bir nefes aldı. Bu kokuyu yakından almak istiyordu. Şu an içindeki anlamlandıramadığı duygu ve merak, mantığının önüne geçiriyor hatta ara fark öndeydi.

Tam ona doğru biraz eğiliyordu ki aniden açılan kapıyla ikilinin bakışları o tarafa doğru döndü. İçeri giren telaşlı kız sedyede gördüğü adamla derin bir nefes verdi. Buraya gelene kadar kendini yiyip bitirmişti. Dinçer'e bir şey olmasından çok korkmuştu. Musa ne kadar ona önemli bir şey olmadığını söylese de kendi gözüyle görmek istemiş ve dersini bırakıp buraya gelmişti.

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin